'İbrahim Anlaşması", Trump'ın Baskıcı Amerikan Anlaşması Kurtarma Çabaların Başarısızlığı
Parstoday - ABD Başkanı Donald Trump'ın, "İbrahim" olarak adlandırılan Baskıcı Amerikan anlaşmasına İslam ülkelerini üye yapma girişimleri çıkmaza girdi.
Amerika Başkanı'nın Riyad'ı İbrahim Anlaşması'na katılmaya yönelik yoğun çabalarına rağmen, Suudi yetkililer önceki pozisyonlarında ısrar ediyor ve "bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını" talep ediyor. Siyonist rejimin Gazze'deki suçlarından sonra, Suudi kamoyu bu rejime karşı eskisinden daha fazla direniyor. Parstoday'in haberine göre, Suudi Dışişleri Bakanlığı yetkilisi "Menal Rızvan", Siyonist rejimin Gazze'den çekilmesi ve bölgeye bir uluslararası barışı koruma gücünün konuşlandırılması için net bir zaman çizelgesi talep etti.
Analistler, son yıllardaki Batı Asya'daki gelişmelerin İbrahim Anlaşması'nı müzeye koyduğunu vurguluyor. Arap ve İslam ülkelerinin Siyonist rejime karşı olumsuz tutumu ve elbette Siyonistlerin insanlık dışı eylemleri konusunda küresel nefretin doruk noktasına ulaşması, bu rejimle normal ilişkilerden bahsetmeyi, müttefikleri için bile maliyetli bir iş haline getirdi ve dünyanın farklı ülkelerindeki kamoyundan ciddi tepkilerle karşılaşıyor.
Trump, işgalci Kudüs rejimi ve onun bağlı lobilerine hizmet kapsamında Kazakistan'ı İbrahim Anlaşması üye ülkeleri arasına sokarak, Siyonist rejimi içine düştüğü izole konumdan çıkarmaya çalışıyor. Siyonist analistler ve politikacıların bile açıkça itiraf ettiği ve Siyonist rejimin şu anda içinde bulunduğu bölgesel ve uluslararası izolasyonla uluslararası ortamda ayakta kalamayacağını ve bunun rejimin iç çöküşünü hızlandırabileceğini vurguladığı bir mesele.
Trump'ın ilk hükümeti döneminde kurulan İbrahim Anlaşması'na göre, işgalci Kudüs rejimi, Arap ve İslam ülkeleriyle ilişkileri normalleştirerek uluslararası arenada normal bir aktör haline gelecekti. Trump'ın ilk başkanlık döneminde Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas, Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirme anlaşmasını imzaladı.
Kazakistan, 1992'den beri İsrail rejimiyle tam diplomatik ve ekonomik ilişkilere sahip olmasına rağmen İbrahim Anlaşması'na katıldı. Dolayısıyla şu anda "katılma" olarak açıklanan şey, aslında Kazakistan'ın dış politikasında bir değişiklik yaratmıyor.
Son haftalarda, bazı İslam kurumları ve İslam dünyasının dini şahsiyetleri, İbrahim Anlaşması'na karşı yeni eleştirel tutumlar benimsedi ve anlaşmayı İslam kimliği ve Müslüman ümmetin birliği için bir tehdit olarak gördü.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri "Muhiyddin Karadaği", İbrahim Anlaşması'nı "İslam'a ve Müslümanlara karşı yumuşak bir savaş" olarak tanımladı. Bu anlaşmanın etkileriyle mücadele etmek için İslam kurumları arasında kapsamlı işbirliği çağrısında bulundu. Birçok eleştirmen, İbrahim Anlaşması'nın, Arap ülkelerinin Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirme hedefiyle, Filistinlilerin durumunu zayıflattığına ve onların haklarını görmezden geldiğine inanıyor.