Ateşkesin Sürekli İhlali: Direnişle Mücadelede Siyonist Rejimin Başarısız Stratejisi

Parstoday – Siyonist rejim, askerî saldırılarını sürdürerek Gazze ve Lübnan sınırlarında ateşkesi ihlal etmeye devam ediyor.

Rejim, Lübnan’ın güneyindeki el-Humeyra bölgesini insansız hava araçlarıyla hedef aldı. Bu saldırılar, Lübnan’ın egemenliğinin tekrar tekrar ihlal edilmesine rağmen uluslararası toplumun endişe verici sessizliğiyle karşılanıyor. Bu durum, sivillerin ve kentsel altyapının doğrudan hedef alınması konusundaki kaygıları artırıyor.

Gazze Şeridi’ndeki Filistin Hükümeti Medya Ofisi, yaptığı açıklamada Siyonist işgal güçlerinin ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana 282 kez ihlalde bulunduğunu duyurdu. Açıklamada, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana 242 Filistinlinin şehit olduğu, 620’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu durum, uluslararası hukuk ve insani normların açık bir ihlali olarak değerlendiriliyor.

Avrupa - Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü de yayımladığı bildiride, İsrail rejiminin Gazze’deki sivillere karşı farklı yöntemlerle soykırım suçuna devam ettiğini ve 2 milyondan fazla Filistinli için son derece zor yaşam koşulları yarattığını belirtti.

Siyonist rejim, siyasi, askerî ve ideolojik nedenlerle Lübnan ve Gazze’de ateşkesi ihlal etmeyi sürdürüyor. Asıl amaç, direnişi zayıflatmak ve karşı tarafa kendi koşullarını dayatmaktır. Bazı uzmanlar, bu saldırıları, Siyonist aşırılıkçıların Gazze ve Batı Şeria’nın demografik yapısını değiştirme projesinin bir parçası olarak görüyor.

ABD ve Batı’nın siyasi ve askerî desteği, Siyonist rejime uluslararası yaptırımlardan korkmadan ateşkesi ihlal etme fırsatı veriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası insan hakları kuruluşları, insan hakları ihlallerine dair sayısız rapora rağmen, saldırıların durdurulması için etkili bir adım atmadı.

Filistin ve Lübnan’daki direniş grupları — Hamas ve Hizbullah — birçok kez ateşkes anlaşmalarına bağlı olduklarını ancak Siyonist saldırılara kararlılıkla karşılık vereceklerini vurguladı. Direniş hareketi, kuşatmanın kaldırılması, esirlerin serbest bırakılması ve yasa dışı yerleşimlerin durdurulması gibi Filistin halkının hakları gerçekleşene kadar mücadeleye devam edeceğini ifade ediyor.

Ateşkesin ihlali, yalnızca uluslararası hukukun çiğnenmesi değil, aynı zamanda Siyonist rejimin direnişle başa çıkmak için izlediği stratejinin başarısızlığının da göstergesidir. Bu saldırılar, Gazze ve Güney Lübnan’da yeni bir insani krize neden olmuştur.

“Aksa Tufanı” operasyonunun ardından bölgedeki dengeler değişti. Direniş güçleri, Siyonist rejime karşı önemli askerî ve stratejik başarılar elde etti. Bu operasyon, Batı Asya’daki güvenlik ve siyasi dengeleri kökten değiştiren bir dönüm noktası oldu. Operasyon sadece İsrail’i şaşkına çevirmedi, aynı zamanda direnişin bölgesel ve uluslararası konumunu da güçlendirdi.

“Aksa Tufanı”, Siyonist rejimin meşruiyetini her zamankinden daha fazla zayıflattı ve dünya kamuoyunun dikkatini Filistin’in mazlumiyetine çekti.Siyonist rejim, Lübnan ve Filistin direnişi karşısında yaşadığı askerî ve stratejik yenilgilerin ardından, ateşkesi sürekli ihlal ederek, askerî ve psikolojik baskıyla başarısız denklemini yeniden kurmaya çalışıyor.Bu davranış, diplomatik ya da askerî yollarla hedeflerine ulaşamadığının açık bir göstergesidir.

Ateşkesin ihlali, Siyonist rejimin halk ve bölgesel direniş karşısındaki stratejik zayıflığını ortaya koymaktadır.Bu politika, herhangi bir kazanım sağlamadığı gibi, direnişin meşruiyetini artırmış ve Siyonist rejimin gerçek yüzünü dünya kamuoyu önünde daha fazla teşhir etmiştir.