İşgal Altındaki Topraklarda Ters Göç Olgusu; İsrail Nüfusu Nereye Kaçıyor?
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i286958-İşgal_altındaki_topraklarda_ters_göç_olgusu_İsrail_nüfusu_nereye_kaçıyor
Parstoday – İşgal altındaki topraklardan ters göç olgusu, son yılların en önemli demografik ve politik gelişmelerinden biri olarak değerlendiriliyor; başlangıçta sınırlı ve geçici bir süreç olan bu olgu, artık İsrail rejimi için yapısal bir krize dönüşmüş durumda.
(last modified 2025-11-26T05:21:34+00:00 )
Kasım 26, 2025 07:05 Europe/Istanbul
  • İşgal Altındaki Topraklarda Ters Göç Olgusu; İsrail Nüfusu Nereye Kaçıyor?

Parstoday – İşgal altındaki topraklardan ters göç olgusu, son yılların en önemli demografik ve politik gelişmelerinden biri olarak değerlendiriliyor; başlangıçta sınırlı ve geçici bir süreç olan bu olgu, artık İsrail rejimi için yapısal bir krize dönüşmüş durumda.

Parstoday’in haberine göre, 2023 yılından itibaren demografik trendler, işgal altındaki topraklardan nüfus çıkışının sadece arttığını değil, aynı zamanda göçmen profillerinin de değiştiğini gösteriyor.

Geçmiş dönemlerde göç, çoğunlukla marjinal grupları veya memnuniyetsiz azınlıkları kapsarken, artık uzmanlar, eğitimli kişiler, teknoloji sektörü çalışanları, orta sınıf ve seküler Yahudiler, İsrail’den göç edenlerin başında geliyor.

Bu değişim, İsrail rejiminin ekonomisi ve sosyal yapısı üzerinde derin etkiler yaratıyor; çünkü uzman bir kişinin çıkışı, tahminlere göre, her yıl rejime yaklaşık 200 bin dolar ekonomik kayıp getiriyor.

Bu geniş çaplı göçün temel nedeni, güvenlik algısının çöküşü. Ekim 2023’teki “El-Aksa Fırtınası” operasyonundan 2025’teki İran füze saldırılarına kadar, İsrail rejiminin savunma yapısı defalarca yetersizliğini gösterdi. Ben Gurion Havalimanı’nın kapanması, sınır bölgelerinden 120 binden fazla kişinin zorunlu tahliyesi ve göç taleplerinin artışı, İsrail halkının rejimin savunma kapasitesine olan güveninin azaldığını gösteren işaretler arasında.

Aynı zamanda, güvenlik krizinin yanında ekonomik kriz de işgal altındaki topraklarda şiddetlenmiş durumda; 60 binden fazla işletmenin iflası, artan işsizlik, teknoloji ve turizm sektörlerinde durgunluk ve savaş kaynaklı bütçe baskısı, İsrail’in orta sınıfını ve uzmanlarını yaşanılmaz koşullara sürüklüyor.

Coğrafi olarak en yoğun göç, Tel Aviv ve işgal altındaki toprakların merkezi bölgelerinden gerçekleşiyor; yani İsrail rejiminin ekonomik ve teknolojik kalbi olarak görülen bölgelerden. Göçmenlerin tercih ettiği ülkeler arasında ise Yunanistan, Hollanda, ABD, Almanya ve İngiltere gibi ekonomik ve sosyal olarak daha istikrarlı ülkeler bulunuyor.

Toplumsal düzeyde ise Haredi nüfusunun hızlı artışı ve askerlikten muaf tutulmaları, İsrail rejiminde dini ve seküler toplum arasındaki uçurumu derinleştiriyor ve rejimin ekonomik ve kültürel geleceğine dair kaygıları artırıyor.

Sonuç olarak, ters göç bugün, İsrail rejiminin hayatta kalma kapasitesi, iç bütünlüğü ve geleceği değerlendirilirken belirleyici bir gösterge haline gelmiş durumda. Uzmanlar, bu eğilimin devam etmesinin, İsrail rejiminin demografik ve politik dengesini köklü biçimde değiştirebileceğini belirtiyor.