Muhabirlerin Baskı Altına Alınması İsrail’in Gerçek Yüzünü Nasıl Ortaya Çıkardı?
https://parstoday.ir/tr/news/west_asia-i287546-muhabirlerin_baskı_altına_alınması_İsrail’in_gerçek_yüzünü_nasıl_ortaya_Çıkardı
Parstoday – İsrail rejimi, Gazze halkına yönelik savaş ve suçların yanı sıra son iki yılda medyaya karşı da geniş çaplı bir savaş yürüttü.
(last modified 2025-12-05T04:24:11+00:00 )
Aralık 05, 2025 06:23 Europe/Istanbul
  • Muhabirlerin Baskı Altına Alınması İsrail’in Gerçek Yüzünü Nasıl Ortaya Çıkardı?

Parstoday – İsrail rejimi, Gazze halkına yönelik savaş ve suçların yanı sıra son iki yılda medyaya karşı da geniş çaplı bir savaş yürüttü.

Parstoday’in haberine göre, bu süreçte rejimin gerçek yüzü medya için daha fazla açığa çıktı. Fransa’daki en büyük gazeteciler birliği olan Ulusal Gazeteciler Sendikası ve dünyanın en büyük gazeteci örgütü sayılan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Fransa Ulusal Terörle Mücadele Mahkemesi’ne başvurarak İsrail yetkililerini işgal altındaki Filistin topraklarında basın özgürlüğüne karşı çıkmakla suçladı.

Bu şikâyet, gazetecilerin Gazze’ye erişimini engelleyen ve güvenli şekilde görev yapmalarını zorlaştıran “örgütlü, sistematik ve uzun süreli bir girişim” olarak tanımlandı. İsrail’in bilgi ve medya özgürlüğüne düşmanlığı, özellikle Gazze’deki ağır insani koşulların aktarılmasını engelleyen sert tutumlarıyla ifşa oldu.

Son iki yılda İsrail rejimi medya üzerinde örgütlü bir baskı kurarak anlatıları kontrol etmeyi, sahadaki gerçekleri sansürlemeyi ve psikolojik savaş yürütmeyi hedefledi. 7 Ekim 2023’ten bu yana çok az yabancı gazeteci Gazze’ye serbestçe girebildi; bu durum savaşın ortasında neredeyse tam bir medya kopukluğu yaratarak bağımsız ve tarafsız haber akışını engelledi.

Bunun nedeni, Batı’ya bağlı medya organlarının çoğunlukla İsrail’in anlatısını öne çıkarmasıdır. Buna karşılık bağımsız veya bölgesel medya kuruluşları insani gerçekleri ve savaş suçlarını yansıtmaya çalışıyor. Gazze Şeridi, Ramallah ve diğer bölgelerde gazetecilerin ve medya ofislerinin hedef alınması, Gazze savaşının yeni boyutlarını bağımsız şekilde aktarmak isteyen her medya kuruluşuna karşı İsrail rejiminin belirgin bir politikası olarak ortaya çıkıyor.

Gazetecilerin serbestçe çalışmasının engellenmesinin yanı sıra, hedefli ve örgütlü şiddet de medya mensuplarına yöneltilmiştir. Filistinli gazetecilerin sistematik biçimde baskı altına alınması ve Gazze’de 250’den fazla gazetecinin hayatını kaybetmesi, bağımsız sesleri susturmayı ve gerçeklerin dünya kamuoyuna aktarılmasını önlemeyi amaçlayan planlı bir politikanın göstergesidir.

Aynı iki yıllık dönemde İsrail parlamentosu (Knesset) 30’dan fazla yeni yasa çıkarmış, bu yasalar Filistinlilerin haklarını kısıtlamayı ve muhalifleri cezalandırmayı hedeflemiştir. Bu düzenlemeler ifade özgürlüğünü ve bilgiye erişimi daraltarak “bilgi apartheid’ını” güçlendirmiştir.

Gazeteciler Sans Frontières’in (RSF) yıllık raporuna göre, bu örgütlü şiddet nedeniyle İsrail’in basın özgürlüğü endeksi sıralaması 2024’teki 101. sıradan 2025’te 112. sıraya gerilemiştir. RSF ayrıca Gazze savaşının başlamasından bu yana gazetecilerin “çok daha ağır bir baskıyla” karşı karşıya kaldığını vurgulamaktadır.

Bu yaklaşım, basın özgürlüğünü temel insan haklarından biri olarak doğrudan hedef almış ve uluslararası hukuki takibat için zemin hazırlamıştır. Fransa Ulusal Gazeteciler Sendikası ile Uluslararası Gazeteciler Federasyonu’nun açtığı dava, İsrail rejimine karşı küresel ölçekte ciddi bir girişimi temsil ediyor. Bu dava, rejimi dünya çapında baskı altına alarak basın özgürlüğü konusundaki meşruiyetini daha da sorgulanır hale getirmiştir./