Arabistan’daki Suudi hanedan rejiminin şiddet ve baskı girişimlerini arttırması
Arabistan’daki despot Suudi krallık rejiminin bir insanı daha idam etmesi ile, 2016 yılından beri idam ettiği insan sayısı 106 kişiye ulaştı.
Son günlerde 4 Arabistan vatandaşı daha kılıçla kafası koparılıp idam edildi. Uluslar arası Af örgütü, artan İdam kararlarından dolayı Suudi Hanedan rejimini defalarca mahkum edip kınamış bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika işlerinden sorumlu Philip Loter, Suudi Arabistan Krallığının idam hızını alamazsa, 2016 yılında idam edilen insan sayısının 2015 yılındakini aşacağı uyarısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü'nün rakamlarına göre, Suudi Krallık rejimi 2015 yılında en az 158 kişiyi idam etti. Bu idamların çoğu boş iddialar ve siyasi amaçlı idamlar olup, halkın demokratikleşme ve özgürlük mücadelesini bastırmaya yöneliktir.
Suudi Arabistan hanedan rejimi 2 Ocak 2016'da çeşitli terör örgütlerine üyelik suçlarından mahkum edilen 47 kişinin başlarını keserek idam etti. Bunlardan biri de İslam alimi ve Arabistan Şii Müslümanların lideri Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr idi.
Ayetullah Nemr, 2011 yılında Bahreyn'deki Müslüman halkın dikta Al-ı Halife rejimine karşı protesto gösterileri ile eş zamanlı olarak dikta Suudi rejim karşıtı Katif kentinde düzenlenen protestoların ardından 2012 yılında "protestoları teşvik etmek, fitne çıkarmak, güvenlik güçlerine direnmek, ateş açmaya çalışmak" gibi suçlamalarla gözaltına alınıp işkence edilmişti. Gözaltına alındığı sırada kurşun yağmuruna tutulup yaralanan Ayetullah Nemr, barışçı ve medeni hakları ihya konusunda okuduğu cuma hutbelerinde Şii Müslümanlara karşı ayırımcı politikaları ve yapılan baskıları eleştirip, Arabistan halkının demokratik ve özgürlükçü mücadelesini destekliyordu.
Arabistan’a hüküm süren Suudi Krallık rejiminde İslam hukukuna rağmen yargı sistemi bağımsız değil, zira saraya bağlıdır. Dikta rejimin verdiği kararları mahkemeler tam bir teslimiyet içinde uygulamakta ve temel haklar ve özgürlüklerin çiğnenmesine destek olmaktadırlar. Suudi krallık rejiminde mahkemeler, tekfirci DAEŞ terör örgütünün mahkemeleri gibidir. Şiddet, terör, işkence ve idam, Suudi hanedan rejiminin mazlum Arabistan halkına ve özellikle Şiilere reva görülmektedir.
Arabistan’daki Selefi Vahhabi Suudi krallık rejimi, bu ülkenin Müslüman halkına Ortaçağ dehşetini yaşatmaktadır. Bu nedenle Arabistan halkı Suudi hanedan rejimin çökertilmesi, İslam temelli demokratik, eşitlikçi ve hürriyetçi bir devlet düzeninin kurulmasını istiyorlar. Buna rağmen Amerika ve İngiltere başta olmak üzere batılı güçlerin bazısıyla bölgesel işbirlikçileri, Suudi krallık rejiminin ülke içindeki baskı, işkence ve idamlarıyla Bahreyn ve Yemen halkına karşı saldırı ve katliamlarını desteklemektedirler. Nitekim Amerika ve İngiltere’nin zorlamasıyla Suudi hanedan rejimi BM insan hakları konseyinin bağımsız uzmanlar komisyonunun başkanı olarak seçildi.
Bu durum batılı sömürgeci güçlerin İnsan hakları savunucusu oldukları yalanını ortaya koymakta ve insan hakları konusunu istismar ettiklerini ve çarpıttıklarını gözler önüne sermektedir./