BM gözleri önünde Suudi Krallık rejiminin Yemen'deki katliamlarını arttırması

Arabistan'a Hüküm süren Suudi hanedan rejiminin öncülüğündeki gerici arap rejimlerinden oluşan koalisyon güçleri, Yemen halk direnişini kırmak ve Yemenli Mücahitler ve askerleri katliamdan geçirmek için, sivillere büyük zarar verdiği gerekçesiyle bazı ülkelerde yapılan anlaşma ile kullanımı yasaklanan misket bombalarını yemen topraklarına yağdırdı ve yağdırmaktadır.

  Suudi krallık rejimi, Suudi Arabistan sınırının korunması için Yemen'de askeri hedeflere yönelik "sınırlı bir şekilde" Misket bombaları kullandıklarını ve kullanımın durdurulduğunu iddia etti.  

 Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'nın haberine göre, Yemen'in yüzde otuz nüfusunu oluşturan Ehli Beyt Resulullah saa'ya bağlı Müslüman Husi Aşiretlerin öncülüğündeki direniş ittifakına karşı oluşturulan koalisyon güçleri  İngiltere yapımı BL755 tipi misket bombalarını kullandı. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) başkent Sana'nın kuzeyindeki Hacce iline bağlı El Hadra kenti yakınında Aralık 2015 ile Ocak 2016 tarihleri arasında koalisyon güçlerinin BL755 tipi misket bombası kullanıldığına ilişkin bildirimleri sonucu Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri misket bombaları kullanıp katliamlar yaptıklarını itiraf etme zorunda kaldılar. Suudi Krallık rejimi, bu soykırımcı cinayetlerini gizleme iddiasını sürdürmektedir. Nitekim Suudi rejimin öncülüğündeki askeri güçlerin iddialarına göre, bu silahlar Sivil bölgelere karşı kullanılmadığını, Suudi Arabistan hükümetinin misket bombası kullanımını durdurduğunu ve bunun İngiltere Krallığına bildirdiğini, uluslararası hukuka göre misket bombası kullanımının yasak olmadığını, anlaşma ile bazı ülkelerde kullanımının yasaklandığını ve Suudi Arabistan ile diğer koalisyon ülkelerinin bu anlaşmaya üye olmadığını, Koalisyon güçlerinin bu misket bombalarını kullanmalarının uluslararası hukukun ihlali sayılmadığını"  iddia etti.

  İngiltere Savunma Bakanı Fallon ise yaptığı açıklamada,  İngiltere'nin 1980'lerde Suudi Arabistan'a sattığı misket bombalarının Yemen'de kullanıldığını doğruladı. 1989'dan beri bu ülkeye misket bombası satılmadığını ileri süren Fallon, İngiliz yasalarına göre 2010'dan beri misket bombalarının kullanılması ve satılması yasaklanmış olduğunu belirtti.

 BM genel sekreteri Sözcüsü Ferhan Hak ise New York'ta katıldığı basın toplantısında, Suudi Arabistan'ın Misket bombaları kullanmasının endişe verici olduğunu ve bu konuda araştırmalarını sürdüreceklerini söyledi. Ferhan Hak ayrıca Suudi krallık rejiminin Yemen'de yaptığı katliamlardan dolayı çocuk hakları ihlalleri yapan ülkelerin listesine alma sürecini değerlendirdiklerini belirtti. Suudi krallık rejimi İnsanlık ve savaş suçu işleyerek Amerika ve İngiltere'den satın aldığı yasak silahları Yemen halkına karşı kullanmaktadır. Washington post Gazetesinin de geçenlerdeki değerlendirmesine göre, Amerika ve bazı Avrupalı devletler Misket bombaları seri numaralarını silerek Suudi krallık rejimine ihraç etmektedirler ve Suudi hanedan rejimi de pervasızca bu bombaları Yemen halkının üzerine yağdırmaktadır. Amerika kongresi de Misket bombalarının Amerika imali ve seri numarasının silinmesi şartıyla Amerika'nın Suudi Arabistan Misket bombaları satabileceğini bildirdi. Amerika ve İngiltere Yemen halkının direnişini kırmak ve katliamdan geçirmek için Suudi Krallık rejimine Misket bombaları, yakıcı fosfor bombaları satışına izin vermiş bulunuyor. Suudi hanedan rejimi kaçak ve maşası Abdurrabe mensur Hadi'yi Yemen'de iktidar yapmak amacıyla 26 mart 2015 tarihinden beri Amerika ve İngiltere savaş uçakları ve silahlarını kullanarak Yemen halkına karşı hava saldırılarını sürdürüp, 10 bini aşkın kadın ve çocukla sivil insanı katletmiş onbinlercesini yaralamış, Yemen şehirlerini bombalayarak okulları, hastaneler, Camiler, Su şebekeleriyle elektrik şebekelerini ve gıda depolarını, Tarihi eserler tahrip ve imha etmiştir. BM ise bu katliamlardan endişe duyduğunu iddia ettiği halde, Suudi Arabistan rejiminin kanlı ve yıkıcı saldırılarını durdurmaktan kaçınıp Yemen halkının temel hakları ve milli hakimiyet haklarını sağlayıp korumak yerine Suudi rejiminin insanlık dışı saldırılarına seyirci kalmaktadır. BM üyesi 108 ülke Misket bombalarının kullanılmasını yasaklayan anlaşmayı imzalamıştır.