Aralık 31, 2016 06:05 Europe/Istanbul
  • Esad
    Esad

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad Avrupalı parlamenterler ve Rusya Federasyonu Duma meclisi üyelerinden oluşan bir heyeti Şam'da kabul edip görüştü. Beşar Esad, Avrupa ülkeleri yöneticilerinin Suriye krizini çözümlemek ve Suriye halkına yardım etmek için, terör örgütlerine verdikleri desteği durdurmaları ve uyguladıkları yaptırımları kaldırmaları gerektiğini söyledi.

 

Suriye cumhurbaşkanı Esad , Avrupalı yetkililerin, Suriye’deki çözümün Suriyelilerin elinde olduğunun bilincine varmaları gerektiğini, Avrupalı ülkelerin destekler sonucu, suriye'ye karşı terör örgütlerinin kanlı ve yıkıcı saldırılarının devam ettiğini , bu parasal ve lojistik desteğin kesilmesi halinde Suriye’de terörü tamamen bertaraf etmenin zor olmayacağını, savaşın son bulacağından söz etmenin mümkün olacağını belirtti. Halep'in tekfirci terör örgütlerinin işgalinden kurtarılması, Suriye Halkıyla Milli Ordusu ve Meşru Beşar Esad hükümetini destekleyen İran İslam cumhuriyetiyle Rusya ve Lübnan Hizbullah'ının büyük bir zaferi ve Beşar Esad Hükümetini devirmek isteyen batılı ve gerici Arap rejimleriyle Siyonist İsrail rejiminin ağır yenilgisi sayılıyor. Haleb'in terörizmden arındırılması, bölgesel güç dengelerini de anti Siyonist direniş ekseni lehine çevirdi. Bunun ardından Suriye'de genel Ateşkesin ilan edilmesiyle Suriye halkı ve beşeri toplum da rahat bir nefes alabilecektir.

Suriye'de tekfirci terör örgütlerinin ağır yenilgilerini gören Avrupalı ülkeler, Beşar Esad Hükümetiyle yeniden bir ilişki kurmaya çalışmaktadırlar. Terörizme karşı zafer ve özellikle Haleb'in kurtuluş zaferi, Beşar Esad Hükümetinin siyasi ve hukuki konumunu takviye etti. Bölgesel ve uluslararası güvenliğin sağlanıp korunması de Suriye'de terörizmin imhasına ve Suriye hükümetinin ayakta olmasına bağlıdır. Suriye'de terörizmle savaş, bölge ve bölge dışı ülkelerin yöneticileri için büyük dersleri öğretecektir. Batılı güçlerin ve Suriye komşusu Türkiye ve Ürdün toprakları Amerika ve Avrupalı ülkelerin "Eğit-Donat" fitnesi ve komplosunun merkezine dönüşmüştü. Terör örgütleri eğitilip donatılarak Suriye'ye gönderiliyordu. Ancak bu Gladyatör terör örgütleri beslendikleri ülkeleri yani Türkiye, Fransa, Amerika ve Almanya ile Brüksel'i de vurdu. Batılı ülkelerle bölgesel işbirlikçilerinin terörizmi destekleme gibi hatalı ve insanlık dışı politikaları, Avrupa milletlerini de hedef aldı. Avrupa ülkelerinin güvenliğini sarstı. Yabancı düşmanlığı gibi insanlık dışı dalgaların oluşmasına ve yükselişe geçmesine sebep oldu. Amerika ve batılı ülkelere bağımlı Suudi krallık rejimi başta olmak üzere katar ve birleşik Arap emirlikleri tekfirci terörizme mali  kaynak ile insan güçü temin ederek, İslam ve Arap ülkeleriyle kuzey Afrika ülkelerindeki İslami diriliş hareketini saptırmaya ve halkların özgürlük ve demokratikleşme taleplerini bastırmaya çalıştılar.

Suriye ve Irak sahasını da Mezhep savaşı sahasına dönüştürüp, İslam ülkeleri ve Müslüman milletlerin birlik ve dayanışmasını bozmaya ve etkisiz hale getirme aracı olarak kullanmaya başladılar. Suudi krallık rejiminin çeşitli ülkelerde örgütlediği selefi vahhabi guruplar ve medreselerle eğitim merkezleri, farklı milliyetlerden insanları toplayıp Suriye'de savaşa gönderdiler. DAEŞ, Nura Cephesiyse, kafa keserek, insanları diri diri yakıp görüntülerini yayınlayarak ruh hastası ve insan avcılarını da Irak ve Suriye'ye gelmelerini katliamlara ortak olmalarını sağladılar. Haleb'in kurtarılması ardından DAEŞ ve Nusra Cephesi dışında Ilımlı silahlı muhalefet diye yansıtılıp yutturulmak istenen diğer terör örgütlerinin de işledikleri cinayetler keşfedilen toplu mezarlarla ortaya çıkmaya başladı. Haleb'in kurtarılmasını engellemek için, terör örgütlerini destekleyenler halep halkına ağıt yakıp, Halep Halkının Sünni olduğunu, Suriye ordusu ve Lübnan Hizbullah'ıyla Alevilerin Halep halkını kesecekleri yaygarasını kopardılar. Ancak keşfedilen toplu mezarların da ılımlı teröristlerin vahşi cinayetlerinin simgesi olduğu gözler önüne serildi. Artık terör örgütlerini destekleyen ülkelerin rejimleri bölge halkıyla uluslararası toplumu kirli propagandalarıyla aldatamayacaklardır. Suriye halkıyla ordusunu destekleyenler bir kez daha tekfirci terörizmle etkin mücadele yaptıkları konusunda hakkaniyetlerini ispatladılar. Suriye ordusu ve halk direniş güçleri, terörizmle savaşın öncü fedaileri olarak bütün ülkelerce desteklenmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde DAEŞ ve diğer tekfirci teröristler, Suriye ve Irak'ta olduğu gibi, dünya toplumunun barış ve güvenliğini sarsacaklardır. 

 

Etiketler