Ocak 23, 2017 10:02 Europe/Istanbul
  • Astana'da sıkı görüşmeler

Kırgızistan’ın Başkenti Astana’da bu günden itibaren Suriye devleti ile muhalif gruplar arasında iki gün sürecek müzakereler başladı.

İran, Rusya ve Türkiye’nin gözetiminde başlayan Astana görüşmeleri için İran’ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin Caberi Ensari geçtiğimiz Cuma günü Kırgızistan’a giderek Rus ve Türk yetkililer ile ön görüşmeleri gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

İran İslam Cumhuriyeti, Suriye krizinin başladığı ilk andan itibaren altı yıllık süre boyunca Suriye devleti ile muhalifler arasında müzakerenin olması gerektiğini vurgulamış ve bugünde bunu savunmaktadır. İran makamları geride bıraktığımız altı yıl içerisinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmuş ve çözümün askeri müdahaleler ile değil siyasi kanalların güçlendirilmesi yoluyla mümkün olacağını belirterek Suriye halkının kendi kaderini kendisinin belirlemesi gerektiğini vurgulamıştır.

Halep zaferi ile birlikte İran bölgede Rusya gibi etkili olan ülkeler ile Suriye krizinin çözümü için diplomasi trafiğini hızlandırmış ve BM gibi uluslararası kurumları da siyasi çözüme dahil etmeye çalışmıştır.

Suriye görüşmeleri için Astana'da bulunan Hüseyin Caberi Ensari dün ayrıca BM Genel Sekreteri Suriye özel temsilcisi Stefan De Mistura görüştüler.

Ensari görüşmede, Tahran, Moskova ve Ankara’nın Astana müzakerelerinin başarısı için yaptıklarına ve BM’nin Suriyeliler arasındaki diyalogu kolaylaştırması gereğine değinerek,’İran-Türkiye ve Rusya ortak çabalarının, Uluslararası Suriye’ye destek gurubunun çabalarına alternatif olmadığını ve aynı paralelde bulunduğunu söyledi.

Bununla birlikte Astana görüşmelerinin de kesin çözüme varacağını şimdiden söylemek mümkün değil ama Suriye yönetimi ile muhalif gruplar şimdiye kadar hiçbir zaman Astana'da olduğu kadar uzlaşma ortamına yakınlaşmamışlardır.

Astana görüşmeleri ile Cenevre oturumu arasında bir takım farklılık bulunmakta. Cenevre oturumunda Halep'in kontrolü halen silahlı grupların elinde bulunuyordu ama şimdi Astana oturumunda Halep hükümet güçlerinin kontrolüne geçmiş ve teröristlere çok ağır darbe indirilmiş bulunuyor ve buna ilaveten IŞİD ve en-Nusra terör örgütlerinin dışında hemen hemen öteki tüm silahlı gruplarla çatışmalar da durdurulmuş bulunuyor. Bu aşamada Suriye yönetimi ile muhalif silahlı gruplar artık çatışmaları alevlendirmeye de çalışmıyor ve mevcut krize bir çözüm yolu bulmaya gayret gösteriyorlar. Oysa Cenevre görüşmeleri sırasında Suriye'de çatışmalar tüm şiddetiyle devam etmekteydi. Başka bir ifadeyle Astana oturumuna katılanlar artık savaşta galip olan taraf olmaya çalışmıyor tam tersi barışın sağlanması yönünde çaba harcıyorlar.

Halep’te Suriye ordusunun direniş birliklerinin de sağladığı destek sonucunda teröristlere ağır yenilgi vererek elde ettiği zafer sonrasında Tahran’ın girişimleri ile Moskova’da başlayan siyasi görüşmelere Amerika ve Suudi rejimi katılamamış ve bölgedeki etkilerini yitirmişlerdir. Sadece Rus makamlar Amerikalı yetkilileri alınan kararlara ilişkin bilgilendirmişlerdir. Astana görüşmelerinin planlanmasında da hiçbir rolü olmayan Amerika, görüşmelere sadece Kırgızistan büyükelçisini göndereceğini duyurmuştu. İran, Amerika’nın Astana’da ki görüşmelere katılma kararına muhalif olduğunu duyuruş ve İran Dışişleri Bakanı Zarif, Davos’ta yaptığı konuşmada “ Biz Amerika’nın Astana görüşmelerinde yer almasına karşıyız. Biz Astana görüşmelerine davet eden taraf değiliz” ifadelerini kullanmıştı.

Halep zaferinin ardından İran’ın ortaya koyduğu diplomatik ilişkiler bölgede Amerika ve Suudi rejimini geri plana iterken, özellikle Suriye krizinde ki İran’ın ortaya koyduğu siyasi çizginin ve rolünün önemini de göstermiştir. Son gelişmeler bölgede İran’ı oyun kurucu haline getirirken, İran’ın Amerika ve Suudi dolarlardan daha fazla etkili rolü olduğunu kanıtlamıştır.

 

 

Etiketler