Suriye'nin Arap birliğine geri dönmesi gereği
(last modified Wed, 15 Feb 2017 05:36:11 GMT )
Şubat 15, 2017 07:36 Europe/Istanbul
  • Arap Birliği
    Arap Birliği

  Mısır Parlamentosu Arap İşleri Komisyonu Suriye’nin Arap Birliği Konseyi’ndeki eski yerini almasını talep ederek, Suriye sandalyelerinin boş kalmaya devam etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan rejimi öncülüğündeki bazı dikta Arap rejimleri Suriye'deki terör örgütlerini destekledikleri için, Suriye meşru hükümeti ve ordusuna baskı uygulamak ve çökertmek amacıyla Ağustos 2012'de Suriye'nin Arap birliğindeki üyeliği askıya alındı. Ancak Suriye koltuğu bütün çağrılar ve propagandalara rağmen Suriye'deki sözde muhalif özde terör çetelerine verilmedi ve bu koltuk boş bırakıldı. Mısır Hükümeti DAEŞ ve diğer tekfirci terör örgütlerinin saldırılarına uğradığı için, bu terör örgütleriyle savaş halinde Olan Beşar Esad Hükümetini ve ordusunu desteklemektedir.  

  Mısır Parlamentosu Arap İşleri Komisyonu Başkanı Said Cemal'in bu çağrısında; Suriye'de ateşkes kararı konusunda Kazakistan'ın başkenti Astana Zirvesi’nden çıkan sonuçlara işaretle Suriye krizindeki son gelişmelere değinilerek, Suriye’nin devlet kurum ve kuruluşlarının koruması gerektiği vurgulandı.

  Söz konusu bildiride, Mısır ve Suriye’nin onlarca yıldan beri  stratejik ilişkileri, ortak mücadeleleri bulunduğu, bununla birlikte Mısır’ın Arap dünyasındaki liderliği, bu ülkenin Suriye konusunda olumlu bir rol oynaması gerektiği vurgulandı. Bildiride ayrıca,  Arap Birliği’nde Suriye sandalyelerinin boş kalması durumunda genelde Arap Birliği ve özelde Arap ülkelerinin Suriye krizini çözmede hiçbir katkıda bulunmamanın kabul edilmez olduğu kaydedildi.

   Sait Cemal Başkanlığındaki Mısır Parlamentosu Arap İşleri Komisyonu, Suriye’nin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini vurgulayarak, “Suriye halkı ülkelerinin menfaatlerini göz önünde bulundurarak seçimlerle kendi ülkelerinin kaderini belirleme hakkına sahiptir” ifadesinde bulundu.

   Bu bildiride Suriye ve Mısır arasındaki stratejik ilişkilere değinilerek, başta Mısır olmak üzere, Arap ülkelerinin Astana Zirvesi’nde Suriye krizinin çözümü noktasında bir rol oynamamaları kınadı. Suriye’nin yıkılması ve birkaç bölgeye bölünmesinin Mısır ve bölge geneli için bir tehlike arz edeceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Mısır daha önce de defalarca Suriye hükümetini terörist gruplarla mücadele konusunda desteklemiş ve Suudi krallık rejimiyle Katar ve Birleşik Arap emirliklerini terörizmi destekledikleri için sert bir dille kınamıştı.

 Arap Birliği Dışişleri Bakanlarının geçen yıl düzenlenen toplantısında Suriye sandalyelerinin muhaliflere verilmesi de askıya alındı. Bu toplantıda Mısır, Cezayir ve Irak; Suriye sandalyelerinin muhaliflere verilmesine karşı çıkmış ve Lübnan’da çekimser oy vermişti. Muhalefet kanadı; Suriye'deki silahlı terör örgütlerine muhalif diye Suriye'nin Arap birliğindeki devlet temsilcilik koltuğunun bırakılması, Arap birliğinin kuruluş felsefesi ve ilkelerine aykırı olduğunu vurgulamıştı. Suudi Arabistan hanedan rejimi, Irak ve Suriye'de terör örgütlerini desteklediği gibi, Arap birliğini kendi siyasi karanlık emelleri doğrultusunda kullanmaya çalışıyor. Arap birliği Filistin sorununu çözme ve ırkçı İsrail rejiminin işgal ve saldırılarını durdurma görev ve mesuliyetini hiçe sayıp, Irak ve Suriye'ye baskı yapmaktadırlar.

    Suudi krallık rejimi öncülüğündeki Amerika ve batılı güç odaklarının işbirlikçisi bazı Arap rejimleri Batılı emperyalist güçlerin direktifleri doğrultusunda Beşar Esad Hükümetini devirmek amacıyla terör örgütlerine silah ve lojistik destek verip, bu ülkede katliamlar yaptırıp, bütün şehirlerini enkaza çevirdiler. Hâlbuki Arap birliğinin ilkelerinden biri, üye Arap ülkelerinin iç işlerine karışmamak ve ülkelerin bağımsızlığını ve milli hâkimiyetini ihlal etmekten sakınmaktır. Arap birliği 72 yıl önce kuruldu. Ancak, üye ülkelerin işbirliği ve kalkınmasıyla güvenliğini, Toprak bütünlüğünü sağlayıp koruyamadı ve de, Siyonist İsrail rejiminin işgaline de son vermedi. Suriye ordusu ve halk güçlerinin Halep'i teröristlerden kurtarmaları,

   Halep halkını katliamdan geçireceklerine ilişkin yalanlarının suya düşmesi, terör örgütlerinin büyük güç kaybetmesi ve imhanın eşiğine gelmesi ardından, terör örgütlerini destekleyen Arap rejimleri tekrar Suriye hükümetine yönelme zorunda kaldılar.  Beşar Esad Hükümeti de bölgesel ve uluslararası alanda terörizmle mücadele başarısıyla büyük bir itibar kazandı. Mısır politikaları da Suriye ile ilgili yeni bir sürecin  başladığını gösteriyor.