Amerika'nın Suriye'deki yıkıcı ve katliamcı saldırılarını sürdürmesi
Amerika Suriye'deki tekfirci DAEŞ terör örgütüyle savaş bahanesiyle Suriye'nin alt yapılarını da bombalayıp imha etmektedir.
Beşar Esad hükümeti BM genel sekreteri António Guterres'e yazdığı mektubunda, Amerika liderliğindeki DAEŞ ile sözde savaş koalisyonu uçaklarının Fırat ve Teşrin barajları ve etrafındaki tesisler ve bölgeleri bombalamalarını durdurmasını istedi.
Suriye hükümeti, bu saldırıların durdurulmaması halinde büyük bir facia yaşanacağını belirtti. Şam hükümeti, barajların bombalanması halinde, büyük ve küçük şehirler ve köylerin sel baskınına uğrayacağını, insani facia ile büyük tahribatın meydana geleceği, yüz binlerce insan hayatının tehdit edileceği uyarısında bulundu.
Amerika liderliğindeki koalisyon güçlerinin selefi Vahhabi DAEŞ terör örgütüyle savaş bahanesiyle başlattıkları hava saldırıları sonucu, çok sayıda sivil ve masum insan öldürüldü. DAEŞ'e ise çok az kayıp verdirildi.
Amerika askeri kaynakları da Suriye'deki hava saldırılarına sivillerin bombalandığını itiraf etme zorunda kaldı. Nitekim Amerika merkezi kuvvetler komutanlığı Centcom sözcüsü Andy Stephens yaptığı açıklamada, Amerika savaş uçaklarının Perşembe günü Suriye'nin kuzey batısındaki İdlib bölgesini bombaladıklarını söyledi.
Bir çok güvenlik ve istihbarat uzmanının vurguladığı gibi, Amerika'nın terör ve istihbarat örgütü CİA ile Pentagon El-Kaide canavarlarını yarattıkları gibi DAEŞ'in de liderlik kadrosunu eğitip donatıp harekete geçirdiler. Özellikle Amerika'nın CİA ve Pentagon bağlantılı güvenlik şirketi Black Water katiller çetesi, DAEŞ'i kurdurup eğiten bir örgüttür. Bu nedenle Amerika DAEŞ'in imhasının en az 10 yıl alacağını ileri sürüyordu. Ancak Irak ve Suriye ordusu ve halk direniş güçlerinin örgütlenmesi ve operasyonlarının başlatılması ardından ve buna ilaveten Rusya'nın desteği ardından DAEŞ ve diğer terör örgütlerini besleyen ülkelerin rejimleri Amerika liderliğinde sözde DAEŞ ile savaş koalisyonu kurdurup 2014 yılından itibaren sınırlı bir şekilde DAEŞ'e karşı saldırıya geçtiler.
Amerika liderliğindeki DAEŞ ile savaş koalisyonu, BM güvenlik konseyi veya Suriye meşru hükümetinin kararı ve izni olmadan Irak ve Suriye'de göstermelik olarak DAEŞ ile savaşıyor. Amerika defalarca DAEŞ'in sıkıştığı durumlarda harekete geçip, Irak ordusu ve Halk direniş güçleri Haşdüşşabi fedai güçlerini ve Suriye ordusu ve halk güçlerini bombalamış ve DAEŞ'e silah ve mühimmat yağdırmıştır. Amerika'nın son 40 yılda Ortadoğu bölgesine müdahaleleri sonucu, bu bölge halklarının bir çok ekonomik gücü ve alt yapıları imha edilmiştir. Amerika'nın işgal ettiği Afganistan ve Irak ve diğer ülkeler terörizmin beslenip güç kazanmasına sebep olmuştur.
Amerika ve koalisyon güçleri terörizmle mücadele bahanesiyle Irak ve Suriye'yi terör örgütleriyle birlikte enkaza çevirmiş bulunuyorlar. Bu ülkelerin sanayi tesisleri, alt yapıları, tarihi eserleri, şehirleri harabeye çevrilmiştir. Amerika ve dikta Suudi krallık rejimi ve Katar ile diğer gerici Arap rejimleri tekfirci terörizmi destekledikleri halde gülünç bir şekilde terörizmle savaş koalisyonu kurdurup, kendi halklarıyla dünya kamuoyunu aldatmaya ve oyalamaya çalışmaktadırlar.
Amerikalı askeri ve sivil yöneticileri, işledikleri bu katliam ve yıkımla cinayetlerinin korkunç boyutlarını gizleyemedikleri için arasına bu cinayetlerini itiraf etme zorunda kalıyorlar. Nitekim Amerika ve müttefikleri Irak ve Suriye ile Afganistan'da sivil merkezleri ve alt yapıları bombalayıp imha ettikten sonra yanlışlıkla bu mekânlar ve tesislerin bombalandığını iddia edip, basit bir özür dilemeyle geçiştirmeye ve kamuoyunu aldatmaya çalışıyor.
Amerika ırkçı İsrail rejiminin gayri meşru varlığını ve güvenliğini koruyup kollamak amacıyla İslam ve Arap ülkelerinin ekonomik, siyasi, askeri ve toplumsal güçleri ve imkânlarını çökertmiş ve çökertmekte, Siyonist rejimin işgal ve yayılmacı girişimlerine karşı hiçbir gücün direniş gösterememesini sağlamaya çalışmaktadır.