Suriye'den Amerikan koalisyonunun sinsi girişimlerine tepki
Suriye Dışişleri Bakanlığı, ABD liderliğindeki sözde IŞİD karşıtı koalisyonun tekrar Suriyeli askerlere saldırı düzenlemesine gösterdiği tepkide, saldırılarının terör örgütü IŞİD'i güçlendirmekten başka bir sonucu olmadığını belirtti.
Suriye Bakanlığı; ABD komutasındaki gayrı meşru ve kanunsuz uluslar arası koalisyon güçlerinin önceki akşam saatlerinde Humus İlinin doğusu Tenf ekseninde Suriye ordusunu hedef alan açık ve tehlikeli saldırısının başta IŞİD olmak üzere teröre destek teşkil ettiğinin altını çizdi.
Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına gönderdiği mektubunda bakanlık; ABD ve koalisyonunun ilan ettikleri hedefle hiçbir ilgileri olmadığına dikkat çekti. IŞİD'e karşı en etkin savaşı Suriye ordusu ve müttefiklerinin verdiğine dikkat çeken bakanlık, Suriye ordusunun son süreç içinde özellikle Humus ve Halep kırsallarında radikal terör örgütü IŞİD’i uğrattığı büyük kayıplara ve ordunun kontrolüne geçen geniş bölgelere ışık tuttu.
ABD liderliğindeki koalisyona ait savaş uçakları son sıralarda Suriye'nin kuzeyinde yer alan Rakka'da yerleşim alanını bombaladı. Saldırılarda ölenlerin çoğunu siviller oldu. Bu olayın ardından önceki akşam da yine ABD liderliğindeki koalisyon Humus'un Tenfk bölgesinde Suriye ordusunu hedef aldı. Suriye yönetimi ve insan haklarını savunan kurumlar her daim bu saldırılara tepki göstermiştir.
Suriye'deki kriz 2011 yılında Suudi Arabistan, ABD ve müttefiklerinin desteklediği terörist grupların Suriye'nin yasal cumhurbaşkanı Beşar Esad yönetimini düşürmek amacıyla geniş çaplı saldırılarının ardından başladı. Suriye son yıllarda teröristlerle mücadele iddiasında bulunan koalisyonun müdahaleci girişimlerine maruz kalmıştır. Şam yönetiminin bildirdiği gibi koalisyonun düzenlediği saldırılar, teröristleri güçlendiriyor.
Bu bağlamda ABD liderliğindeki koalisyonun Suriye halkı ve askerlerine yönelik saldırıları son aylarda özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın iktidara gelmesinden sonra artmıştır ki bu durum Amerikan yetkililerinin Suriye'nin bütünlüğünü ihlal etmekteki ısrarını ve ABD ve müttefiklerinin terörizmle mücadele iddialarının boş olduğunu gösteriyor.
Nitekim, Suriye Dışişleri Bakanlığı mektubunda ABD ve koalisyonunun IŞİD’e karşı savaştıklarını iddia ettikleri bir zamanda bu terör örgüte karşı en etkin savaşı veren Suriye ordusuna saldırmalarının iddialarının yalanını net bir şekilde deşifre ettiğini kaydetti. ABD ve koalisyonunun asıl amaçlarının IŞİD ya da terörle mücadele olmadığının bir kez daha altını çizen bakanlık; asıl amaçlarının teröre karşı mücadele eden Suriye ve ordusunu zayıflatarak bölge ve halklarına yönelik siyasi ajandalarını hayata geçirmek olduğunu vurguladı.
ABD liderliğindeki sözde terörizm karşıtı koalisyonun Suriye'deki hedefi, bu ülkeyi yıpratmak, alt yapısını yok etmek ve halk arasında korku ve dehşet ortamı oluşturmak ve böylece onların teröristler karşısında direnişini yok etmekten başka bir şey değil.
Suriye halkı ve devlet güçlerine yönelik saldırılar tam da, teröristler yenilmek ve yok edilmek üzereyken artmış bulunuyor. Amerikan yetkilileri esasında askeri girişimleriyle pratikte teröristlerin tamamen yenilip, ortadan kaldırılmasını önlemek amacıyla yapılıyor.
Her halde, ABD'nin planları ve girişimlerinin sonucuna bakıldığında, bundan teröristlerin yaralandığını ve kan kaybetmekte olan teröristlerin Suriye'nin muhtelif noktalarında takviye edildiği görülebilir.
Bu durum devam etmesi halinde bir nevi ABD'liler ve uşaklarının rolüyle Suriye dahil bölgede yaşanan krizler daha da karmaşık hal alacağı açıktır.
Şam'ın da bildirdiği gibi, ABD ve koalisyonda yer alan müttefiklerinin dünya kamuoyu, BM ve BMGK’yi asılsız yalanlarla kandırmaya çalışıyor. Oysa ABD Suriye'deki saldırıları için en BM, ne Güvenlik Konseyi, ne de Şam yönetiminden izin ve onay almıştır.
ABD'nin Güvenlik Konseyi'nin izni olmadan Suriye topraklarında operasyon kurduğu IŞİD karşıtı koalisyon, dünya barış ve güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atmıştır.
ABD'nin Suriye'ye yönelik politikaları, bu ülkede krizin çözümü doğrultusunda siyasi planın çizimine katkı amacıyla onaylanan ve Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı, birliği ve egemenliğine vurgu yapan BM Güvenlik Konseyi'nin kararnamelerine tamamen aykırıdır.