Katar, abluka ve inzivayı kırmak için üç açıdan girişimde bulunmuştur
Katar yönetimi, Suudi Arabistan ve diğer bazı müttefikleri tarafından kendine karşı uygulanan abluka ve inzivayı etkisiz kılmak için şimdiye kadar üç taktik üzerinde durmuştur.
Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn gibi diğer bazı Arap rejimleri ile birlikte Katar'la ilişkilerini keserek bu ülkeyi tamamen ablukaya almaları ardından Katar'ın Ortadoğu bölgesinde inzivaya itilmesi, ayrıca bu ülkenin kara, hava ve deniz sınırlarının kapatılmasıyla tamamen ablukaya alınması ve Katar'ın teslime zorlanmak istenmesi projesi hayata geçirildi..Küçük bir ülke olan katar'ın stratejik derinliğinin olmaması bu ülkenin en önemli sorunu olarak karşımıza çıkmakta ve böyle bir ortamda Suudi Arabistan ve ortakları tarafından Katar'ın ablukası ve inzivaya itilmesi politikası hayata geçirilmek istenmektedir.
Ancak bu arada Katar yönetimi de boş oturmamış ve kendine karşı uygulanan bu abluka ve inzivaya itme siyaseti etkisiz kılmak için şimdiye kadar üç temel taktik uygulamaya çalışmıştır.
Birinci taktik) Katar, Amerika ve Fransa ile birlikte ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirerek sahip olduğu coğrafi özellikleri, ayrıca kenti topraklarında ABD üssüne ve savaş uçaklarına ev sahipliği yapması nedeniyle bu ülkeler tarafından himaye edilmekte olduğunu Suudi rejimine göstermeye çalışmıştır. Nitekim Katar son bir hafta içinde 16 ve 22 Haziran tarihlerinde Amerika ve Fransa ile iki ayrı askeri tatbikat gerçekleştirmiştir. Ancak bu askeri tatbikatlar Katar'ın menfaatinden daha çok batılı güçlerin çıkarlarının korunması yönünde olduğu dikkatlerden uzak kalmamıştır. Zira bir yandan katar ile Suudi Arabistan ve müttefikleri arasında baş gösteren son krizin temelinde ABD başkanı Trump'ın yanlış siyasetleri bulunmaktadır. Diğer yandan ithal güvenlik başta Katar olmak üzere ülkelerin güvenliğini temin edemez.
İkincisi) Katar şu ana kadar Lübnan ve Rusya vatandaşlarının katar'a seferleri için gerekli kolaylıkları sağlamış ve bu yolla turizm gelirini artırmayı planlamaktadır. Nitekim bu meseleyle ilgili olarak Katar yönetimi dün yaptığı açıklamada Lübnan vatandaşlarının bundan böyle vize almaksızın Katar'a gelebileceklerini ve hava alanlarında bu kişilere turistik izin belgesinin verileceğini bildirmiştir. katar ayrıca Rusya vatandaşları için de turistik vize kolaylıkları sağladığını ve yeni kanun ve kurallara göre Rus vatandaşların bundan böyle her hangi bir sorun olmaksızın ve içişleri bakanlığınca onaylanan davet mektuplarıyla Katar'a bir aylık süreyle turistik geziler düzenleyebileceklerini bildirmiştir.
Katar yönetiminin bu uygulamaları aslında kendine karşı başlatılan abluka ve yıpratma politikalarının başarısız kılınmasına yönelik etkili bir takım girişimlerdir. Bu uygulamalarla bir yandan Katar turizm sektörünün daha aktif ve işler hale gelmesini sağlayabileceği ve Katar'ın turizm gelirini kat kat artırabileceği ve ülkeye karşı uygulanan ekonomik ablukayı etkisiz kılabileceği gibi aynı zamanda Arabistan gibi, bu mesele karşısında tarafsız kaldığını bildiren Rusya ve Lübnan gibi ülkeleri kendi safına çekmeye çalışmakta ve bununla da içine sürüklenmek istendiği inzivadan kendini kurtarmaya çalışıyor.
Üçüncüsü ise) Katar kendi en önemli gelir kaynağı olarak gaz ihracatını daha da artırmak amacıyla Hindistan yetkilileri ile ciddi görüşmelere başlamış olup bununla da hem yeni gelir kaynağı elde edebileceği gibi hem de Arabistan ve müttefiklerince içine sürüklenmek istendiği inzivayı kırmaya ve güçlü ülkeleri kendi arkasına almaya çalışıyor. katar aynı zamanda Avrupalı Royal petrol şirketi ile de anlaşma imzalamış ve bu anlaşma uyarınca Avrupalı petrol şirketi de Katar'dan gaz satın alacaktır.
Sonuç olarak katar yönetiminin bu girişimleri şunu gösteriyor ki bu ülke Arabistan rejiminin 13 maddelik şartlarını kabul etmediği gibi hatta bir takım kendi elini güçlendirici girişimlerle Suudi rejimi ve işbirlikçilerince başlatılan inzivaya itme ve abluka siyasetlerini etkisiz hale getirmeye çalışmaktadır.