Al-i Halife rejiminin ABD himayesinde cinayetleri sürüyor
ABD Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, bu ülkenin F-16 savaş uçağı, füze ve devriye botları dahil 4 milyar dolarlık bir silah satışının Al-i Halife rejimine yapılmasının Washington tarafından kabul edildiğini duyurdu.
ABD ile Bahreyn arasında dev askeri anlaşmaların imzalanması devam ederken, insan hakları merkezleri daha önce ABD ve diğer Batılı ülkeleri, insan haklarını ihlal eden Al-i Halife rejimine silah satışı yaptıkları için eleştirmiştir.
Bahreyn 14 Şubat 2011'den beri Al-i Halife rejimine karşı halk itirazlarına sahne olmaktadır.
Bahreyn halkı, özgürlük, adaletin tesisi, ayrımcılığın kaldırılması ve seçilmiş bir yönetimin iktidara gelmesini istiyor. Ancak Al-i Halife rejimi, ABD'nin himayesi ve Suudi askerler ve BAE'nin ada kalkanı gücü çerçevesinde bu ülkeye konuşlandırdığı güvenlik güçlerinin desteğiyle halk eylemlerini bastırıyor.
Bahreyn'de meşruiyeti azalan ve hükümet ile halk arasındaki derin uçurum sebebiyle Al- Halife her daim rejimin güvenliği ve bekasının sürmesi için Suudi Arabistan başta olmak üzere gerici bölge ülkeleri ve de ABD gibi bölge dışındaki Batılı ülkelere sırtını dayamıştır.
Beyrut'ta bulunan Bahreynli gazeteci Hüseyin Yusuf bu bağlamda şöyle ifade ediyor:
Al-i Halife rejimi ABD'nin yaktığı yeşil ışık ve askeri, ekonomik ve siyasi yardımlarıyla Bahreyn halkına yönelik cinayetlerini tırmandırmıştır.
Demokrasiyi savunduklarını iddia eden Batılı devletler ise kendi çıkarları çerçevesinde Fars Körfezi kıyısındaki Arap ülkelerini domine etmek için bu ülkelerdeki geniş çaplı insan hakları ihlalini eleştirmek yerine Al-i Halife rejimi başta olmak üzere Arap yöneticilerine askeri ve diplomatik destek vermeye devam ediyorlar.
Bu çerçevede, ABD'nin Bahreyn başta olmak üzere bölgedeki askeri üslerinin bulunması, Batı basını ve uluslararası örgütler tarafından Al-i Halife rejiminin cinayetlerinin yansıtılmasına engel oluyor.
Bahreyn ile ABD 1971 yılında ortak bir askeri anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma uyarınca, Bahreyn topraklarında 40 kilometre karelik bir alan ABD'lilere teslim edildi. 1993 yılında da ABD Deniz Kuvvetleri Bölge Komutanlığı da Bahreyn'e konuşlandı. Böylece 1995 yılında Bahreyn resmen ABD Donanması 5. Filosu'na evsahipliği yaptı.
Manama yönetimi ile ABD arasında geçen 20 senede imzalanan anlaşmalar açık şekilde ABD'nin Bahreyn'i bölgede kendi müdahaleleri ve askeri girişimleri için bir sıçrama tahtası olarak kullanmış olduğunu gösteriyor.
Bunun yanı sıra, Bahreyn halkının kıyamı da, Suudi Arabistan ve ABD'nin Al-i Halife rejimine verdiği destek yüzünden kanlı biçimde bastırılmıştır.
Lübnan'da yayınlanan el-Ahbar gazetesi şöyle yazıyor:
Al-i Halife rejiminin kendi halkına yönelik sindirme girişimleri, sadece ABD'nin yeşil ışığıyla yapılıyor.
Aynı gazete, Al-i Halife rejiminin ABD ile yakın ilişkileri ve bu ülke ile imzaladığı milyarlık anlaşmaların Bahreyn halkına yönelik cinayetlerin artmasına sebebiyet verdiğine da yazının devamında vurgu yapıyor.
Bahreyn'deki gelişmeler, totaliter bir rejim olan Al-i Halife rejimi, ABD ve Suudi Arabistan'ın desteğiyle ülkede ırkçı girişimleri ve insan hakları ihlaline devam ettiğini gösteriyor.
Ancak bütün bu askeri ve siyasi destek ve himayelere ve Al-i Halife rejiminin şiddet eylemlerine rağmen Bahreyn halkı rejim karşıtı gösterilerini ve kendi taleplerini ısrarla dile getirmeyi sürdürüyorlar.