Katar ve Suudi Arabistan arasında İran tartışması
Katar ile Suudi Arabistan arasındaki gerilim ateşi bir daha alevlenirken iki ülkenin Arap Birliği toplantısına katılan temsilcileri arasında İran'ın bölgedeki rolü yüzünden ciddi tartışma yaşandı.
Arap Birliği üyeleri 12 Eylül'da Mısır'ın başkenti Kahire'de toplantı. Toplantıda Katar ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları yerine iki ülkenin Arap Birliği'ndeki temsilcileri katıldılar.
Ancak toplantı sırasında Katar ve Suudi Arabistan yetkilileri arasında İran üzerinden söz düellosu yaşandı.
Katar'ın Arap Birliği Temsilcisi ve Dış İlişkilerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sultan Bin Saad Merihi toplantıda şu ifadeleri kullandı: " Katar'a ambargo uygulayan ülkeler, bizi, İran ile irtibatımız olmakla suçluyorlar. Allah'a ant olsun, İran, "şerefli bir ülke" olduğunu kanıtladı, İran asla bizi falan ülkedeki büyükelçiliğimiz açmaya veya kapatmaya zorlamamıştı."
Katar'ın Arap Birliği'ndeki temsilcisinin bu sözleri Suudi Arabistan'ın Mısır Büyükelçisi ve Arap Birliği'ndeki Temsilcisi Ahmet Katan'ın tepkisine yol açtı.
Ahmet Katan Katarlı yetkililerinin sözlerine karşı, "Katar, İran ile irtibatı yüzünden pişman olacak" iddiasına bulundu.
Katar ve Suudi Arabistan temsilcileri arasında yaşanan tartışma, Suudi Arabistan'ın Arap ülkelerine yönelik davranış modeli ile acı bir gerçeği ortaya koydu.
Katar temsilcisinin yaptığı bu açıklama, esasında Suudi Arabistan'ın Arap ülkelerine yönelik tavrını eleştirmeye yönelik bir açıklamaydı. Suudi Arabistan Ocak 2016 yılında İran'daki büyükelçilik ve konsolosluğuna saldırıyı protesto etmek için Tahran ile bütün ilişkilerini kesti.
Riyad'ın bu girişiminin ardından Katar başta olmak üzere bazı küçük Arap ülkeleri de Tahran büyükelçilerini geri çağırdılar.
Katar'ın Arap Birliği'ndeki Temsilcisi'nin İran'ın asla herhangi başka bir ülkedeki büyükelçiğini kapatmaya Katar'ı zorlamadığına dair sözleri ise, Doha'nın Ocak 2016'da Suudi Arabistan'ın baskı ve zorlamasıyla Tahran büyükelçisini geri çağırdığını gösteriyor.
Katar temsilcisinin sözleri ayrıca Katar'ın bazı küçük Arap ülkelerinin Suudi Arabistan ile çıkan krizin ardından Doha ile ilişkilerini kesmelerinden endişeli olmadığını, zira bu ülkelerin de Suudi Arabistan'ın baskısıyla böyle bir girişimde bulundukları ortaya koyuyor.
Katar'ın Arap Birliği'ndeki Temsilcisi'nin açıklaması başka bir mesajı da taşıyor ve o da bazı Arap ülkelerinin bölgesel krizlerde Suudi Arabistan'ın yanında durmaları, Riyad'ın politikalarını teyit ettiklerinden değil Suudi Arabistan'ın zorlamaya dayalı diplomasisinden kaynaklanıyor olmasıdır.
Oysa İran İslam Cumhuriyeti'nin ilişkileri, zorlama ve baskıdan değil komşu ülkelerin "egemenliğine saygı" başta olmak üzere Tahran'ın dış politikasında davranış modellerinin "kabul edilmesi"nden kaynaklanıyor.
Aslında; Suudi Arabistan temsilcisinin Katar temsilcisinin İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgesel rolü ile ilgili gerçekçi sözlerinden öfkelendiren şey de, Riyad'ın "tehdide dayalı" söyleminin Tahran'ın "saygıya dayalı" söyleminin karşısında yer almasıdır.
İran İslam Cumhuriyeti özellikle son 7 yılda, Katar başta olmak bazı ülkelerin dış politika yaklaşımını kabul etmese de, bu ülkelere karşı "zorlama" diplomasisi ve "zor" dilini kullanmadığını, sadece bu ülkelerin politikalarını eleştirerek, dış politika stratejilerini takip etmek suretiyle bölgesel rolünü ifa etmeye çalıştığını göstermiştir.
Ancak Suudi Arabistan, bu ülkenin Arap Birliği'ndeki temsilcisinin sözlerinden de anlaşıldığı gibi, diğer ülkeleri kendi politikasını takip etmeye zorlamaya ve gerektiğinde de tehdit etmeye çalışıyor.
Ancak Katar örneğinde görüldüğü gibi zorlamaya dayalı diplomasi ve politikanın eninde sonunda başarısız kaldığı anlaşılıyor.
İran İslam Cumhuriyeti her daim bölge ülkelerini mantıklı politika takip etmeye çalışarak, komşuların egemenlik hakkına saygı gösterdiğini ve başka ülkelerinin iç işlerine karışmadığını bildirmiştir.
Katar ile Suudi Arabistan temsilcileri arasında Kahire toplantısında sarf edilen sözler de hangi ülkenin başka ülkelerin iç işlerine müdahale ettiğini bariz biçimde ortaya koymaktadır.