AB’nin Kuzey Irak referandumuna karşı çıkması
Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini, Avrupa birliği Kuzey Irak bölgesinin Irak’tan ayrılması ve bu ülkenin bölünmesine karşı olduğunu belirterek Irak’ın toprak bütünlüğüne vurgu yaptı.
Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Mogherini ayrıca Erbil yönetimini bölgede tek yanlı bir kararla bağımsızlık referandumu yapma konusunda uyardı.
Aslında AB’den başka bu birliği ağır topları da Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumuna karşı olduklarını belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron Perşembe günü yaptığı açıklamada, Paris yönetimi Irak’ın toprak bütünlüğünü desteklediğini belirterek Irak Kürdistanı meselesinin Irak anayasası çerçevesinde çözümlenmesini istediklerini kaydetti. Macron da Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumunun şimdilik ertelenmesini istediklerini vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Zigmar Gabrial de Irak’ın toprak bütünlüğünün zedelenmesi veya bu ülkede yeni sınırları çizme gayretleri doğru adım olmadığını ve bölgede durumun vehametini ve istikrarsızlığını körükleyeceğini ve bu da sadece Bağdat’ı değil, aynı zamanda Erbil’i de olumsuz etkileyeceğini belirtti.
Gerçekte AB ve bu birliğin Almanya ve Fransa gibi ağır toplarının Kuzey Irak bölgesinde bağımsızlık referandumuna bu referandumun bölge üzerinde özellikle Irak’ın merkezi yönetimi tekfirci IŞİD terör örgütü ile savaştığı bir sırada olumsuz yönde etki yapacağını belirterek karşı çıkması önemli bir konudur. Brüksel’e göre Kuzey Irak yerel yönetimi yetkilileri ve en başta Mesut Barzani Bağdat’taki merkezi yönetimle gerekli uzlaşma sağlanmadan ve tek yanlı olarak bu yönde her türlü adımı atmaktan cidden kaçınması gerekir. Özellikle Irak anayasası da açıkça ve net olarak bu ülkenin üniter yapısına ve toprak bütünlüğüne vurgu yapmıştır ve Kuzey Irak yerel yönetiminin bağımsızlık referandumu düzenlemek istemesi sadece Irak anayasasına aykırı olmakla kalmıyor, aynı zamanda Irak’ın kuzeyinde ve özellikle tartışma konusu olan Kerkük eyaletinde etnik çatışmalara yol açacağı kesindir.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Alirıza Sultani ise Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumu hakkında yaptığı değerlendirmede Mesut Barzani’nin bu eğilim her halükarda bölgeye yönelik büyük tehlike arz ettiğini belirtiyor. AB ise Erbil ile Bağdat arasında her türlü sorun ve anlaşmazlığın yapıcı ve barışçıl müzakerelerin çerçevesinde ele alınması ve böylece Irak anayasası temelinde ikili bir uzlaşma sağlanması gerektiğini savunuyor.
Bu doğrultuda Brüksel BM’nin bu müzakerelerin sürecini kolaylaştırmasına destek veriyor. Öte yandan AB’nin bu tutumu Irak’ın komşuları olan İran ve Türkiye’nin tutumu ile örtüşüyor ve Kuzey Irak’ta bağımsızlık referandumunun doğuracağı tehlikeden hareketle referandumun engellenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Ortadoğu meseleleri uzmanı Muhammed Ali Mehtedi’nin belirttiğine göre Kuzey Irak yerel yönetimi lideri Mesut Barzani’nin planı uzun vadede kesinlikle Iraklı Kürtlerin çıkar ve maslahatına değildir.
Her halükarda AB’nin Kuzey Irak bölgesinde bağımsızlık referandumuna bakışı bir kaç etkenden etkileniyor. İlkin bağımsızlık referandumunun düzenlenmesi Irak’ın toprak bütünlüğünü, istikrarını ve güvenliğini tehlikeye atabilir ve bu arada Irak’ın merkezi yönetimi ile Kuzey Irak yerel yönetimi arasında yeni bir savaşın başlama ihtimalini şiddetle yükseltebilir, oysa AB ticari ve iktisadi çıkarları doğrultusunda Irak’ta huzur ve istikrardan yanadır. Üstelik Kuzey Irak’ın Irak’tan ayrılması bu kez Irak’ın komşuluğunda yer alan Türkiye ve Suriye’deki Kürtleri da ayrılıkçı taleplere yönlendirecektir ki bu da Ortadoğu bölgesinde istikrarsızlığın tırmanması ve Avrupa’ya doğru yeni bir göç dalgasının başlamasını demektir. İşte bu sebeplerden ötürü AB Kuzey Irak bölgesinde bağımsızlık referandumu düzenlenmesine karşı çıkmaktadır.