Düşmanı tanıma zarureti, Nasrullah’ın Aşura konuşması temel ekseni
Lübnan Hizbullah genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah Aşura gününde video konferans yolu ile Hüseyni yas merasimine katılanlara hitaben yaptığı konuşmada, bölge gelişmeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu, açıklamalarının en önemli bölümü belki de düşmanı tanıma zarureti idi.
Suriye ve Irak’ta IŞİD’ın dağılma sürecinin hızlanması ile Ortadoğu bölgesine huzur ve istikrarın tekrar geri gelmesi beklenirken, Irak Kürt Bölge Yönetimi-IKBY’nin illegal bağımsızlık tutumları, Siyonist rejim ve bazı ülkelerin gizli ve açık destekleri, bölgenin bir kez daha güvensizlik, istikrarsızlık ve hatta yeni şiddet olaylarına gebe olmasına sebep oldu. Lübnan Hizbullah genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah’ın Aşura günü konuşması da Ortadoğu’da yeni şartlara göre yapıldı.
Nasrullah’ın Aşura konuşmasının çeşitli eksenlerinde açık bir “süreklilik” göze çarpıyor. Nasrullah bölgede devam eden olaylarda IŞİD’den başlayarak Irak kürdistan bölgesinin ayrılıkçı tutumlarına ulaşıyor. Başka bir ibaretle Nasrullah IŞİD’i oluşturan, destekleyen ve yayanların şimdi “tarih ve bölgenin en kötü olayı”nın yok olma eşiğinde olduğunu görünce, Kürdistan bölgesinde yeni bir kriz oluşturmayı çalışma programlarına aldıklarını ifade ediyor. IŞİD’i oluşturan ve destekleyenler, Ortadoğu ülkelerini parçalama siyasetini izliyor; nitekim Kürdistan referandumu hedefi de Irak’ı parçalamaktır.
Terör örgütü IŞİD’e işaret eden Hasan Nasrullah, şunları kaydetti: IŞİD, bölge ve tarihimizdeki en kötü olgu ve meselelerden biridir. Bu örgütü oluşturup destekleyenler er veya geç ağır bedel ödeyecektir. Müslümanlar bu olguya karşı farklı toplantılar ve konferanslar düzenlemeli. Ayrıca İslami ümmet böylesi faciaların tekrarlanmaması için Vahhabilik ideolojisine karşı durmalı.
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Seyid Hasan Nasrullah’ın sözlerindeki ikinci önemli konu, bölgede ayrılıkçı projeleri tasarlayan ve yürürlüğe koyanların, tekfirci vahabiler, bazı siyasiler, İsrail ve Amerika dörtlüsü olmasıdır. Halkın çıkarlarını asla dikkate almayan söz konusu dörtlü, şimdi de Kürdistan bölgesinde gizli ve açık bir şekilde varlık gösteriyor. Bu yüzden Seyid Hasan Nasrullah Kürt siyasilerin referandum konusunda sadece kendi çıkarlarını izledikleri ve halkı düşünmediklerini belirtiyor.
Nasrullah’ın konuşmasında dikkate alınması gereken üçüncü konu ise düşman Siyonist rejimin, askeri zaafa düşmesi nedeni ile diğer ülkeler içindeki piyonları vasıtası ile İslami ülkeleri parçalamaya çalışılmasıdır; bunun en bariz örneğinin Irak Kürdistan bölgesindeki ayrılıkçı davranışlar ve tutumlarda görmek ise mümkün. Bu konu ise IKBY başkanı Mesut Barzani'nin İsrailli Siyonist siyasi danışmanları olması açısından önem taşıyor.
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri Nasrullah'ın konuşmalarında dikkat çeken diğer önemli konu, Suudi rejim ve bazı Arap yöneticilerin ayrılıkçı planlara verdikleri destekler konusunda uyarısıdır. Seyid Hasan Nasrullah yaptığı uyarıda, " bölgede parçalama projesinin yakında Arabistan'a ulaşacağını, bölgede Arabistan'ın, her ülkeden daha ziyade parçalanmaya müsait olduğunu" söyledi.
Hizbullah hareketi genel sekreteri seyit Hasan Nasrullah'ın Aşura günü konuşması kapsamında dikkat çeken her 4 konuda saklı olan ve Nasrullah'ın da konuşmasında ona değindiği konu, "düşmanın iyi tanınması" konusudur. Ortadoğu bölgesinde "yabancı güçlere güvenme" konusu ve politikası, bazı siyasiler ve hükümdarların kararlarının temelini oluşturması, dış güçlerin ise her zaman Ortadoğu gelişmelerinde sürekli bir değişken rolü oynadıkları, su götürmez bir gerçektir.
İşte bu gerçekleri dikkate alan Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri seyit Hasan Nasrullah Aşura günü konuşmasında "tüm bölge ülkelerinin düşman ve dostlarını iyi tanımaları gerektiğini, Amerika üzerine hesap açmamaları gerektiğini, zira Amerika'nın bizzat bölgede yaşanan acıların başlıca sorumlusu ve müsebbibi olduğunu" belirtiyor./