Şubat 01, 2018 10:09 Europe/Istanbul
  • Mogherini, iki devletli çözüme vurgu yaptı
    Mogherini, iki devletli çözüme vurgu yaptı

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini dün yaptığı açıklamada, Ortadoğu münakaşası için iki devletli çözümün yerine hiçbir stabil ve sağlam siyasi alternatifin olmadığını kaydetti. Mogherini ayrıca, AB'nin işbirliğinin hedef ve temelinin başkentleri Kudüs olan iki devletli çözüm olduğunu, bunun Oslo anlaşmaları ve BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kurallara dayalı olduğunu belirtti.

Mogherini'nin Filistin meselesinin çözümü için yaptığı bu açıklamada aslında AB'nin resmi tutumu sayılıyor. ABD Başkanı Donald Trump Kudüs'ü işgal rejiminin başkenti olarak ilan etmesiyle Washington pratikte Filistin'de iki bağımsız devlet çözümünü kenara koyarken, AB Dış Politika Temsilcisi bu açıklamayı yapmak suretiyle bir nevi ABD'nin Kudüs kararına karşı koymuş oldu.

Trump'ın aldığı bu karar, AB'nin tepki ve itirazına yola açtı.

Trump Kudüs'ü işgal rejimi İsrail'in başkenti olarak tanımakla, pratikte Siyonist rejimin işgal topraklarındaki varlığının sürmesi ve hatta yayılmasına vurgu yaparken, bağımsız Filistin'in başkenti olarak tanınması başta olmak üzere Kudüs ile ilgili Filistinliler'in haklarını inkar ederek, aslında iki devlet çözümünü reddetmiştir.

AB, Filistin meselesine yönelik resmi tutumunun Filistin'de iki devlet çözümüne destek olsa da, AB bu bağlamda etkin adımlar atmış değil. Almanya Hambürg Üniversitesi Güvenli Politikası ve Barış Araştırma Kuruluşu'ndan Margaret Johansen, AB'nin bir Filistin devletinin kurulması için gereken ve yeterli girişimlerde bulunmadığına inanıyor. Buna ilaveten, AB, İsrail'in Filistinliler'e karşı saldırganlıklarına karşı sadece açıklama yapma ve bildiri yayınlamakla yetinmiştir, olsa olsa İsrail'e karşı yaptırımlar uygulamıştır.

Medico İnternational Yardım Örgütü'nün Yakın Doğu Direktörü Tessfair Cohen'in ifadesine göre, AB'nin ne böyle bir niyeti var, ne de İsrail'in işgaline son verilmesine katkıda bulunabilecek bir konumdadır.

Avrupalılar'ın Filistin ile ilgili bu tutumuna rağmen, esas konu şudur ki, Filistin topraklarında iki devlet çözümü gerçekçi bir çözü değildir. İki devlet çözümü esasında Filistin halkının tüm Filistin topraklarında bağımsız bir devlete sahip olma haklarını reddediyor ve  Batı'nın desteğiyle 1948 yılında Siyonist rejimi kuranlar, Siyonistler'in işgaline meşruluk ve resmiyet kazandırıyorlar.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hameni, filistin meselesinin çözümü çerçevesinde Filistin'in geleceği ile ilgili Filistin topraklarının tüm yerli sakinlerinin katılımıyla bir referandumun düzenlenmesini isteyerek, Filistinliler'in Filistin'in geleceğini özgür şekilde belirlemeleri gerektiğinin altını çizmiştir.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hameni bu bağlamda şöyle buyurmuştur: Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi dahil tüm Filistinliler, gerek şimdiki sakinleri olsun, gerek başka ülkelere kovulan ancak Filistinli kimliğini koruyanlar olsun, hassas ve güvenilir bir gözetim altında genel referanduma katılıp ve bu ülkenin siyasi düzen yapısını seçmeliler, yıllarca göçzedelik acısına dayanan tüm Filistinliler kendi ülkelerine dönmeli ve bu referandum, ardından anayasanın hazırlanması ve seçimlere katılmalılar."

İslam İnkılabı Rehberi Rehberi'nin beyan ettiği gibi, "Siyonistler bir zamanlar, "Nil'den Fırat'a kadar sloganı atıyorlardı, ancak bugün kendilerini korumak için kendi etrafına duvar örüyorlar. Kuşkusuz Filistin bir bütün ve tarih "Bahir'den Nehir'e" kadardır ve Kudüs de onun başkentidir ve bu zedelenmeyecek bir hakikattir."

Evet, AB'nin Filistin topraklarında iki devlet çözümden yana olduğunu açıklasa da, bu tür açıklamalar Filistin'deki gerçekleri ve Filistinliler'in haklarını inkar edemez.

Filistin toprakları, Filistinliler'e aittir ve Siyonist rejim gasıp bir rejimdir ve Kudüs de bir bütün halinde Filistin'in ebedi başkentidir.

Etiketler