Nur ve Nevruz
“Beyaz günler” insanların biraz da kendileri ile ilgilenmeleri ve eksiklerini ve yetersizliklerini tespit ederek onları gidermeye çalışması için uygun bir fırsattır.
Her yıl ilkbaharın gelişi ile havalar değişir, gece gündüz eşitlenir, soğuk kış gider ve güzel ilkbahar günleri başlar. Ancak bu yıl doğanın yeniden doğuşu ve doğa baharı, maneviyat baharına denk gelmiştir.
Doğanın soğuğu ilkbahar tomurcukları ve bülbüllerin ötüşü ile birlikte sona erer ve asi buzlar erimeye başlar. Şimdi Arş sakinleri ve güzel Recep ayı aşıkları ibadete yönelik insanların hoş nidalarına kulak verir ve melekler de lebbeykler eşliğinde Recep adını fısıldamaya başlar. Şimdi namaza duran insanların zikir sesi hak teala katında yankılanmaktadır. Yedinci gök bezenmiş ve mümin kullar Recep ayının parlak ve beyaz günlerinin konukları olarak Allah tealanın zikriyle adeta kanatlanmaktadır.
Evet bu yıl ilkbahar tebessüme mübarek Recep ayına denk gelmiş ve ilahi rahmet ikiye katlanarak hak tealaya kavuşmakla yanıp tutuşan yüreklere su serpmiştir. Şimdi Recep ayının güneşi kulluk sokaklarında yaşayan insanların yüreğini ısıtıyor ve mehtabı da namaza duran kulların gözlerini okşuyor ve yıldızları da düşünürleri bir kez daha ilahi ayetlerin üzerinde düşünmeye davet ediyor.
Şimdi nur hüzme hüzme yere doğru akıyor ve oruçlu insanların bulunduğu mekanın dört köşesinden telbiye ve tekbir sesleri geliyor. Şimdi Recep ayının sahurları hakikat taliplerini sabırsızlandırıyor ve ve aşk ve ibadet seccadeleri her zamankinden daha çok Allah’a ihlaslı kulluk fısıltıları ile dolup taşıyor.
Evet değerli dostlar Recep ayının beyaz ve nurani günlerini idrak ediyoruz. Kameri takviminde her ayın 13, 14 ve 15. günlerine beyaz günler denir. Zira bu günlerde geceleri ay tam bir çember şeklindedir ve geceleri mehtaplı ve aydın sayılır. Bu arada rivayetlere göre Recep, Şaban ve Ramazan aylarının beyaz günleri çok faziletli ve duaların icabet görme ihtimali çok yüksek olan günler sayılır.
Recep ayı, şu üç özel ayın birincisi ve gerçekte bu ayların manevi baharıdır. Yani nasıl ki ilkbahar doğanın yenilenme mevsimi ise, insan ruhu da mevsimleri vardır ve ilkbaharı da Recep ayı ile başlar. Recep ayı insanların yeniden diriliş ayı gibidir. Recep ayı insanların biraz de kendileri ile ilgilenmeleri ve eksiklerini ve yetersizliklerini tespit ederek onları gidermeye çalışması için uygun bir fırsattır.
Recep ayı ruhun kemale ermesi ve güce ermesinin ilkbaharının başlangıcıdır ve beyaz günler bu yüceliş ivme kazanır. Beyaz günlerin en önemli amellerinden biri ise kulluğun en bariz mısdakı olan İtikaf amelidir. Bu günlerde bir çok Müslüman camilere yerleşerek kalplerini her türlü tozdan arındırır ve tevhid evi yapar.
İtikafın faydaları hakkında İslam Peygamberi -s- şöyle buyuruyor: kim Recep ayının ortasında kalan üç günde oruç tutar ve gecelerinde gece namazı için kalkarsa, Nasuh tevbesi etmeden bu dünyadan rihlet etmez.
Recep baharının beyaz ve nurani günleri insanın kendini gözden geçirmesi ve kusurlarını ve eksiklerini bulup gidermesi ve kemale ermesi için uygun bir fırsattır. Kendine özel has özellikleri olan beyaz günler aslında rahman ve rahim olan Allah tealaya yönelmek için kıymetli bir fırsattır. İnsan bazen Allah teala ile üns çerçevesinde bir köşeye çekilmeli ve her türlü dünyevi bağlardan kopup kendini düşünmeli ve yürekle ve gözyaşları ile ruhunu saran karanlığı ve pası silmelidir. Beyaz günler halvete çekilmek için en iyi fırsattır. İmam Sadık -s- bir rivayette şöyle buyuruyor: acaba her aşık, maşuku ile halvete çekilmeyi sevmez mi?
Hatta ilahi peygamberler bu ruhi ihtiyaç ve gereksinimi gözetleyerek arada sırada yüce Allah ile yalnız kalmak üzere fırsat kollardı, ki bu fırsatlardan en iyi olanlardan biri beyaz günlerdir.
Recep ayı gönlü ilahi ziynetlerle süslemek ve kalbi her türlü beşeri kirden arındırmak ve daha sonra görülmeyen şeyleri görmek ve duyulmayan şeyleri duymak için eniyi fırsattır. Recep ayı insanın yaşam kitabında yeni bir bölüm açar ve bu bölüm ibadet ıtrı ile doludur. Yüce Allah mahzarına doğru adım atan insanlar bu günlerin kıymetini çok iyi bilirler ve bu değerli fırsattan yararlanmak için başkalarına nazaran daha uyanık ve daha ciddi davranırlar. Bu insanların beyaz günlerde en üstün ibadetleri Allah’ı ve kendilerini tanıma üzerinde düşünmektir.
İmam Ali -s- düşünme konusunda şöyle diyor: düşünmek insanı iyiliğe ve iyilik yapmaya yöneltir. Evet, beyaz günler insanın gaflet durumundan çıkması ve yaşamına akılcı bir şekilde devam etmesi için iyi bir fırsattır. İnsan bu günler Allah’ın ayetlerini düşünebilir, din üzerinde düşünebilir, dünya üzerinde düşünebilir, doğa üzerinde düşünebilir, kıyamet üzerinde ve amellerinin hesabını vermeyi düşünebilir, cennet ve nimetleri üzerinde düşünebilir.
Öte yandan bu nurani ve insanı insan eden günlerin bol faziletleri yüzünden bu günler için bir çok amel belirlenmiştir. Bu ameller genellikle iki büyük hedefi takip eder. Bu hedeflerden biri ibadi hedeftir ki Kur'an'ı Kerim de ibadetin amacını iman ve nefsin tezkiyesi olarak tanıtıyor ve kim nefsini tezkiye ederse kurtulanlardan olacağını buyuruyor. Kur'an'ı Kerim bir başka yerde de mümin kulların kurtulanlardan olduklarını buyuruyor. Kur'an'ı Kerim ayrıca şöyle buyuruyor: Allah’ı çok yad edin, umulur ki kurtulanlardan olursunuz.
İkinci hedef ise Allah’tan başka her şeyden kopmak için alıştırma yapmaktır. Beyaz günlerde itikaf eden insan tüm dünyevi zevklerden ve bağlardan kopar ve zamanının tümünü ibadetle geçirir ve münacatlarından Allah tealadan diğer mahluklardan ayrılmayı ve O’na tam olarak ulaşmayı nasip etmesini niyaz ediyor. Bu ayrılığın anlamı, insanın nesi varsa onlara olan bağımlılıktan kurtulması ve bir tek Allah’a gönül vermesidir. Evet, beyaz günler rahmet yağmurunun yağdığı ve günahları yıkayıp götürdüğü ve amellerin temizlendiği ve gönüllerin nurani olduğu günlerdir.
Beyaz günlerde büyük fazileti olan ve üzerine bol vurgu yapılan ve insanın kurtuluşuna vesile olan amellerden biri oruç ibadetidir. Bu ibadetin önemi hakkında İmam Muhammed Bakır -s- şöyle diyor: kim Recep ayının beyaz günlerinde oruç tutarsa, Allah teala her bir gün orucu için bir yıl oruç tutma ve ibadet etme ve geceleri uyanık geçirme sevabını yazar ve kıyamet gününde de cehennem ateşinden korunan insanların arasında yer alır.
İmam Cafer Sadık -s- da bu ayın fazilet ve kerameti hakkında şöyle buyurur: kıyamet günü başladığında, ilahi münadi haykırır: Recep ayını sayan ve bu aydan yararlananlar kimlerdir? O sırada kalabalığın arasından bir grup ayağa kalkar. Bunların cemalinin yüzü mahşeri aydınlatır ve başlarında kralların taçları gibi inci ve yakutla süslenen taçlar vardır ve her birinin sağında bin melek ve solunda da bin melek onların önünde eğilerek tebrik eder. O sırada ilahi kattan nida gelir: ey kullarım, izzetim ve celalime and olsun, size saygın mevki ve bol nimet vereceğim ve sizleri altından nehirler akan ve siz orada ebediyen kalacağız yere yerleştireceğim, zira siz gönüllü olarak benim saydığım bir ayda oruç tuttunuz. Allah teala ardından meleklere şöyle buyurur: ey meleklerim, şu kullarımı cennete götürün.
İmam Sadık -s- bu mükafat Recep ayının ilk, orta veya son gününde oruç tutan kullara verilecektir.
İslam Peygamberi -s- de Recep ayının azameti ve önemi hakkında şöyle buyurur: Cebrail bana nazil oldu ve şöyle dedi: Ali’ye söyle, her ayda üç gün oruç tutsun, zira birinci günün fazileti on bin yıl oruç, ikinci günün fazileti otuz bin yıl oruç ve üçüncü günün fazileti yüz bin yıl oruç tutmaya denktir. Ben de Ali’ye söyledim. Ali sordu: acaba bu fazilet bana mı özel yoksa tüm insanlar için mi geçerli midir? Ben de şöyle dedim: Allah bunu hem sana ve hem üç günü oruç tutan tüm kullarına lütfediyor. Ali üç günün hangi günler olduğunu sürdü. Ben de her ayın beyaz günleri diye karşılık verdim.
Selam olsun münacat ve kulluk baharına. Selam olsun Recep ayının beyaz günlerine. Selam olsun ilahi vuslat aşıklarına ev sahipliği yapan günlerine. Selam olsun recep ayına ki ilahi sevgi ve aşk yağmurunun yağdığı aydır, insanların geliştiği ve Allah tealaya yöneldiği aydır.