Pars Today

Kremlin sarayı Salı günü sabahı, Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin’in korsan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile Bercam nükleer anlaşması hakkında bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini duyurdu.

Telefon görüşmesinde Rusya lideri Putin Bercam nükleer anlaşmasının korunması gerektiğine vurgu yaparak uluslararası bir anlaşma olan bu anlaşmanın korunması dünya barışı ve istikrarının korunması için gerekli olduğunu belirtti.

Rusya lideri Putin ile korsan İsrail Başbakanı Netanyahu arasında bu telefon görşümesi siyonist Başbakan Netanyahu Pazartesi günü akşam saatlerinde bir canlı yayında İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı bir propaganda şovu düzenlemesinin ardından gerçekleşti.

Öte yandan AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de Pazartesi günü siyonist Başbakan Netanyahu Pazartesi günü akşam saatlerinde bir canlı yayında İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı bir propaganda şovu düzenlemesinin ardından yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun iddialarını reddederek İran İslam Cumhuriyeti şimdiye kadar Bercam nükleer anlaşmasına bağlı olduğunu ve bu anlaşmayı asla ihlal etmediğini belirtti.

Bilindiği üzere siyonist rejim İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı başlattığı yeni propaganda şovunda içi dosyalarla dolu bir dolap ve yine CD dolu bir panel göstererek, bunlar İran İslam Cumhuriyeti nizamının nükleer silah yapmaya çalıştığını ortaya koyan belge ve kanıtlar olduğunu iddia etti. Gerçekte Netanyahu’nun dünkü yalanları da bundan önce Amerikalı yetkililer PMD adı altında İran’ın nükleer faaliyetleri hakkında ileri sürdükleri mesnetsiz iddiaların tekrarından ibaretti, nitekim bu yalanın dosyası Bercam nükleer anlaşması imzalandıktan sonra kapanmıştı. Ancak dünkü şovda dikkat çeken nokta Netanyahu’nun İran’ın barışçıl nükleer programı hakkında yeni mesnetsiz iddiaları ortaya atmaya çalışması oldu. Görünen o ki Netanyahu bu hareketi son günlerde İran’a yönelik baskıların arttığı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Bercam nükleer anlaşmasında kalmak için gözetlediği bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğini açıklaması ve bunun için 12 Mayıs tarihini son mühlet olarak belirlemesi ve bu tarihe yaklaşılması itibarı ile Trump’ı etkilemek için yaptı.

Amerika Başkanı Trump’ın eski basın danışmanı Antony Scaramucci ise şu değerlendirmede bulundu: Trump küresel güçlerle İran ile imzalanan nükleer anlaşma üzerine yürüttüğü sert münakaşada, Kuzey Kore tartışmasında elde ettiği başarıyı elde edecektir.

Bu arada 5+1 grubunda yer alan ve AB troykasını oluşturan ülkelerden Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ABD Başkanı Trump ile sonuçsuz görüşmelerinin ardından siyonist rejim Başbakanı Netanyahu Amerika Başkanı Trump’ı etkilemek ve İran’a karşı iddialarına destek vermek amacıyla İran’ın gizli nükleer askeri programı yaftası altında eski bir iddiayı yeniden canlandırmak istedi.

Rusya’nın siyaset meseleleri uzmanlarından Vichslav Matazov ise ABD Başkanı Trump aslında Netanyahu’yu hoşnut etmek istediğini belirtiyor. Gerçekte siyonist İsrail rejimi Bercam nükleer anlaşmasının en büyük muhaliflerinden biriydi ve İran ile hiç bir nükleer anlaşma imzalanmaması gerektiğini ve bunun yerine İran’a baskıların daha da arttırılmasını istiyordu. Nitekim Bercam nükleer anlaşması ve ardından da BM güvenlik konseyinde 2231 sayılı kararnamenin onaylanması Tel aviv elebaşılarını iyice çileden çıkardı ve söz konusu anlaşmaya karşı sert açıklamalarda bulunmaya yöneltti.

Buna karşın Bercam nükleer anlaşması 16 Ocak 2016 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi ve Amerika’nın tüm sabotajlarına rağmen uygulanmasına devam edildi. Ancak başta siyonist Başbakan Netanyahu olmak üzere İsrail elebaşıları Amerika’da Trump’ın işbaşına gelmesi ve Bercam nükleer anlaşmasına karşı olumsuz bir tavır sergilemesinin ardından bu anlaşmayı yok etmek için yeniden umutlanmaya başladı.

Bu doğrultuda gözlemciler siyonist rejim Başbakanı Netanyahu’nin İran’ın gizli nükleer askeri programı bulunduğu yönündeki yeni iddiası ABD Başkanı Trump’ın Bercam nükleer anlaşmasına karşı yürüttüğü propaganda savaşında etkili olabileceğini ve böylece Trump’a söz konusu nükleer anlaşmaya karşı muhalefetini sürdürmesine ve ayrıca bu anlaşmanın feshedilmesine karşı çıkan tarafları ikna etmekte yardımcı olabileceğini belirtiyor. Ancak şimdi Rusya lideri Putin ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Mogherini’nin açıklamaları, Netanyahu ve Trump’ın perde arkasındaki niyetlerini çok iyi bildiklerini ve bu tür mesnetsiz iddiaları umursamadıklarını gösteriyor.