Ağustos 27, 2018 07:21 Europe/Istanbul
  • Avrupa birliği
    Avrupa birliği

Avrupa birliği AB’de sığınmacılar ve illegal göçmenlerin sorunu ortaya çıktığı günden bu yana bu birliğin karşılaştığı en büyük sorunlardan birine dönüştüğü ve AB üyeleri arasında ciddi ihtilafların oluşmasına yol açtığı gözleniyor.

Avrupa kıtasının doğusunda yer alan ülkeler esas itibarı ile illegal göçmenleri ve sığınmacıları kabul etmeye kaşı çıkıyor, ancak Avrupa’nın batısındaki büyük ülkeler ve AB’nin ağır topları göçmenlerin ve sığınmacıların belli kurallar çerçevesinde kabul edilmelerini savunuyor. Bu arada AB’nin başta İtalya olmak üzere göçmenleri ve sığınmacıları karşılayan üye ülkeleri, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgelerinden gelen illegal göçmenlerin ve sığınmacıların Avrupa kıtasına giriş kapısı konumuna gelmekten rahatsızlık duyuyor ve bu durumun onlar için yarattığı bir çok sıkıntı ve sorunlara karşı duyarsız kalan AB liderlerine tepki gösteriyor. Bu mesele İtalya’da radikal sağcı bir hükümetin işbaşına gelmesine yol açmasının yanında, Roma yönetiminin de illegal göçmenlere ve sığınmacıları İtalya limanlarına giriş yapmalarına temelden müsaade etmemesine yol açtığı gözleniyor. Roma yönetiminin bu kararı ve uygulaması yüzünden göçmenleri ve sığınmacıları taşıyan çok sayıda tekne ve botun Akdeniz sularında perişan halde beklemelerine yol açtığı belirtiliyor. Bu durum ise BM yetkililerini derinden kaygılandırmaya başladığı anlaşılıyor. Bu doğrultuda BM sığınmacı işleri yüksek komiserliği AB ülkelerinden İtalya sahil muhafaza birliğine bağlı gemide perişan vaziyette bekleyen 150 sığınmacının sorumluluğunu üstlenmelerini talep etti. BM sığınmacı işleri yüksek komiserliği Cumartesi günü de İtalya yönetiminden sahil muhafaza birliğine bağlı Dichuti gemisinde bekleyen söz konusu sığınmacılara bir an önce bu gemiden çıkmalarına müsaade etmesini istedi.

Konu ile ilgili BM’nin Cenevre’deki binasında görev yapan BM sığınmacı işleri komiseri Fihippo Grandi bir bildiri yayımlayarak, artık AB ülkeleri sığınmacılara ve göçmenlere karşı kimin daha az sorumlu üstlenmesi gerektiği konusunda rekabet etmeye son vermeleri ve Akdeniz sularından kurtarılan sığınmacıların nasıl ve nerelere yerleştirilmeleri gerektiği konusunda doğru bir karar almaları zamanı geldiğini belirtti.

İtalya sahil muhafaza birliğine bağlı Dichuti gemisi geçen 16 Ağustos günü insan kaçakçılarının sakat botlar ve teknelerle taşıdıkları bazı illegal göçmenleri ve sığınmacıları kurtardı. Roma yönetimi ise ancak AB’nin diğer üye ülkeleri söz konusu kurtarılan sığınmacıları kabul edecekleri yönünde güvence verdikleri takdirde bu gemiden inmelerine izin vereceğini açıkladı. Ancak buna karşın AB’nin 12 üye ülkesinin Roma yönetiminin bu talebine cevabı olumsuz oldu. Böylece Avrupalı yetkililerin onca insanseverlik iddialarına rağmen pratikte hiç biri bu göçmenleri ve sığınmacıları kabul etmek istemedikleri anlaşıldı.

Gerçekte sığınmacı krizi AB üyeleri arasında derin çatlakları oluşturduğu ve birlik içinde dayanışmaya iyice çökerttiği gözleniyor. Siyaset meseleleri uzmanı MartinPluim’in belirttiğine göre sığınmacı krizi aslında Avrupa topraklarına ayak basan çok sayıda mültecinin yarattığı kriz olmaktan ziyade, Avrupalı liderlerin yönetim ve politika üretme krizidir.

Hali hazırda İtalya’nın Jozebe Kunte başbakanlığındaki radikal sağcı yönetimi bu ülkeye girmeye çalışan illegal göçmenlere ve sığınmacılara karşı çok sert tedbirleri uyguluyor. Gerçi bundan önce AB liderleri Roma yönetimine illegal göçmenlerin durumuna çeki düzen vermesi ve bu insanları kabul etmesi için önemli düzeyde mali destek vermeyi kararlaştırmıştı, ancak Roma yönetimi AB’nin illegal göçmenlerin kabul edilmeleri ve üye ülkelerin arasında dağıtılmaları yönünde yeni bir süreç geliştirmediğinden şikayetçi oluyor.

Aslında hali hazırda Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgelerinden gelen illegal göçmenler ve sığınmacıların krizi ile karşı karşıya bulunan AB bu konuya karşı iki yüzlü davranıyor. Bu durum başta Avrupalılar olmak üzere Batılıların insan hakları meselesine karşı çifte standart tutumunu ortaya koyuyor. Gerçekte AB liderleri kendi çıkarları uğruna insan haklarını ve her türlü insani ilkeyi hiç sayıyor. Oysa sığınmacı krizi aslında AB’nin özellikle Fransa ve Britanya gibi ağır toplarının Suriye’de tekfirci terör örgütlerine destek vermeleri yüzünden patlak verdi. Şimdi ise AB üyeleri arasında sığınmacı krizi üzerindeki ihtilafların tırmanması ile birlikte bu insanların durumu daha da muğlak hale geleceği söylenebilir.

 

Etiketler