AB’nin Bercam konusunda iki yüzlülüğü üzerine
Almanya, Fransa ve Britanya’nın üyesi oldukları Avrupa birliği AB bir yandan Bercam nükleer anlaşmasına destek verirken, öbür yandan da ABD’nin bu anlaşmayı feshetmek üzere uygulamalarına karşı koymak için de bazı adımlar attı. Buna karşın AB arada bir Amerika tarafından İran hakkında ileri sürülen iddiaları ve bazı eleştirileri de tekrarlıyor.
AB savunma ve Dışişleri Bakanlarının Viyana’da düzenledikleri gayri resmi oturumun ardından Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Federica Mogherini Cuma günü Viyana’da düzenlediği basın toplantısında bir kez daha AB’nin Bercam nükleer anlaşmasına desteğini vurguladı. Ancak Mogherini aynı zamanda tüm Avrupa İran’ın bölgesel rolünden kaygı duyduklarını da ileri sürdü.
Gerçekte Bercam nükleer anlaşmasını desteklemek AB açısından tamamen kendi çıkarları doğrultusunda olan bir karardır. AB liderlerine göre Bercam nükleer anlaşması İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer programının gözetim altına alınmasında ve yine bölge ülkeleri arasında nükleer silah yarışının önlenmesinde önemli rol ifa etmiştir. Üstelik bu anlaşma İran’ın nükleer programını yok etmek için askeri saldırı ihtimalini de ortadan kaldırdığı belirtiliyor. Uluslararası politikacılara göre Bercam nükleer anlaşması uluslararası sorunları çok yönlü bir şekilde çözümlemeye de çok iyi emsal teşkil etmektedir. Bu yüzden AB İran ile varılan bu anlaşmayı korumak için bir öneri paketi sundu ve şimdi de Amerika’nın İran’a yeniden dayattığı illegal yaptırımların olumsuz tesirlerini bertaraf etmek için bazı çözüm yolları üzerinde çalışıyor.
Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Mogherini’nin belirttiğine göre, AB Bercam nükleer anlaşmasını korumak için çabalarını sürdürüyor. Mogherini, AB üyeleri ve dünyadaki diğer ortakları ile çalışmalarını yürüttüğünü ve böylece İran ve İranlı vatandaşların AB ülkeleri ve dünyanın diğer ülkeleri ile iktisadi ilişkilerinden faydalanmalarını güvence altına almak istediğini vurguladı.
İran İslam Cumhuriyeti ise AB, Amerika’nın uluslararası bir anlaşma olan ve BM güvenlik konseyinin 2231 sayılı kararnamesi ile desteklenen Bercam nükleer anlaşmasından çekilmesinin olumsuz sonuçlarına karşı durması gerektiğini belirtiyor. Zira Amerika bu hareketi ile uluslararası barış ve istikrarı tehlikeye atmış bulunuyor. Amerika böylece dünyada tek güçlü ülke olduğunu göstermeye çalışıyor, ancak AB de Amerika’nın zorbalıklarına karşı koyarak uluslararası arenalarda bağımsız bir güç olduğunu ispat etmesi gerekiyor. Kuşkusuz Bercam nükleer anlaşmasının bozulması uluslararası barış ve güvenliği olumsuz yönde etkileyecektir.
Bu arada UAEK 12. raporunda bir kez daha İran’ın Bercam nükleer anlaşmasına bağlı kaldığını onayladı.
Ancak Mogherini’nin İran’ın bölgesel rolünü eleştirmesi hem Bercam dışı bir konudur, hem de bir nevi Amerika’nın İran karşıtı tutumuna destek vermek sayılır. Oysa Batılı devletlerin iddialarının aksine İran’ın bölgesel politikası terör ve radikalizmle mücadele ve bölgede huzur ve güvenliği sağlama temeline dayanır.
Aslında bölgeyi krizlere ve savaşlara sürükleyen asıl taraf Amerika ve müttefikleridir. Bu zümre bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyerek şom hedeflerine uluşmaya çalışıyor, fakat bu arada bu politikalarını örtbas etmek için İran İslam Cumhuriyeti’ni mesnetsiz iddialarla suçluyor.
Her halükarda Avrupalı yetkililerin son açıklamaları İran ve Avrupa arasındaki müspet ilişkileri olumsuz yönde etkileyeceği ve bu durum ancak ABD İsrail Arabistan şer üçgenini hoşnut edeceği kesindir.
