Suudi uçaklar, Yemen’de “dünya gıda programı” deposuna saldırdı

Suudi saldırgan koalisyon uçakları Yemen’in Hudeyde bölgesinde dünya gıda programı deposunu bombaladı.

Yemen inkılabı yüksek komite başkanı Muhammed Ali Husi bu bağlamda yaptığı açıklamada “ Hudeyde’de dünya gıda programı-WFP deposunun hedef alınmasının, söz konusu depolar ve gıda maddeleri depoları ile yerleşim bölgelerinin Suudi saldırgan koalisyon saldırılarına meşru hedefler haline geldiğini gösterdiğini” söyledi.
Aslında Suudi koalisyon ilk kez Yemen’de gıda depolarını hedef almıyor. Yine geçen yıl aralık ayında Suudi savaş uçakları Sana’nın Hasaba kentinde gıda depolarını bombalamıştı. Suudi koalisyon mart 2018’de de Yemen’in kuzeyindeki savaş mağduru sivillere yardım için gıda yüklü bir araca Yemen’in güneyinde saldırdı. Ardından yayınladığı bildiride aracın Dünya Gıda Programına ait olduğunu itiraf etti fakat yine de saldırının yasal olduğunu da iddia etti.
Dünya gıda programı, BM’nin gıda yardım koludur. 1961 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü-FAO ve BM genel kurulu ortak bir bildiri yayınlayarak dünya gıda programını kurmayı kararlaştırdılar ve ardından dünya gıda programı 1963 yılında kuruldu. 
Gıda yardımı,  gıda güvenliğini arttıran araçlardan biridir. Gıda güvenliği, tüm insanların, sağlıklı bir yaşam için normal ve kriz durumlarında her zaman ihtiyaçları olan gıda maddelerine ulaşabilmeleri anlamındadır. Uluslararası kurum ve teşkilatlara bağlı merkezler , bu cümleden dünya gıda programı olmak üzere Arabistan tarafından hedef alınması, bu ülkenin cinayetlerinde hiçbir sınır tanımadığını gösteriyor. BM ve özellikle BMGK’nin Yemen krizine ilgisizliği aslında  Arabistan’a tüm uluslararası konvansiyon ve yasaları gözardı ederek Yemen’de cinayetlerini şiddetlendirmesine göz yumulması anlamındadır. Dünya toplumunun Suudi saldırganların Yemen’deki terör saldırılarına göz yummaları, onları işledikleri cinayetlerde daha da küstahlaştırıyor. 
Yemen’in Suudi koalisyon güçleri tarafından kapsamlı ve tüm yönlerden ablukaya alınmasından aylar geçerken, saldırgan koalisyonun bu ülkede işlediği cinayetlerden duyulan kaygılar daha da artıyor. Yemen’e koalisyon güçleri tarafından hava, deniz ve karadan uygulanan ağır ambargo nedeni ile yoğun bir şekilde gıda, ilaç ve hijyen maddeleri kıtlığı ve tehlikeli hastalıkların yayılma tehlikesi ile karşı karşıyadır. 
Suudi Arabistan’ın Yemen sınır kapılarını kapatması ve de gıda depolarını bombalaması ise ülke halkının topluca cezalandırılmasının açıkça göstergesidir. Bu bağlamda BM tarafından onaylanan Katliam Yasağı ve Ceza Konvansiyonu bu bağlamda her türlü girişimin suç olduğunu ve uygulayanların da cezalandırılmasına vurgu yapıyor. 
İngiltere’den Charles Garvey, Tunus’tan Kamil Cendobi ve Avustralya’dan Melissa Park’tan oluşan bölgesel ve uluslararası bağımsız uzmanlar grubu, BM insan hakları yüksek komitesinin talebi üzerine aralık 2017 tarihinde kuruldu. Söz konusu grup, insan haklarının geniş çapta ihlalleri ile ilgili son raporlarında Suudi koalisyonun uluslararası kurumların merkezlerine vahşice hava saldırıları düzenlediklerine işaret etti.
Yemen krizi gözden geçirildiğinde, Arabistan’ın Yemen’e hava saldırıları ve yoğun kuşatma gibi katliamların çeşitli yöntemlerini kullandığı ve bu ülke halkını kasten bir insani faciaya doğru ittiği açıkça görülmektedir. /