Pars Today

Amerika Başkanı Donald Trump'ın Ocak 2017'de iktidara geldiği günden beri, uluslararası arena, onun politika ve girişimleri yüzünden birçok değişikliğe sahne olmuştur.

Amerika Başkanı Donald Trump, Amerika’nın dost ve düşmanlarını defalarca sert şekilde eleştirerek, Doğu Asya ve Atlantik Okyanusunun iki tarafındaki münasebetleri dalgalandırmıştır.
Buna ilaveten Amerika Başkanı Trump, Amerika’yı bazı uluslararası anlaşmalardan çıkarmak suretiyle bölgesel ve uluslararası gerilimlere sebebiyet vermiştir. Trump tek taraflı ve tamamen totaliter politikalarıyla, ticaret dahil kendi yaklaşım ve isteklerini diğer ülkelere dayatmaya çalışmıştır.
Fransız araştırmacı Marie Cecile Naves, Trump'ın tahakküm, blöf ve gizli sözleşmeye dayalı olduğunu ve bu özelliklerin ise Trump’a  özgü olduğunu belirtti.
Bu çerçevede Amerika Başkanı, seçim mitinginlerinin birinde bir kez daha hükümetinin başka ülkelere yönelik dış politikalarına işaretle, Amerika’nın dost ve düşmanlarını eleştirerek, o ülkelere yüklendi.
Trump, AB, NATO, Almanya, Çin, Japonya, Güney Kore, Kuzey Kore, Suudi Arabistan ve İran ile ilgili Washington yönetiminin politikalarına değinerek, kendi politikaları sonucu, ülkelerin Amerika'ya saygı gösterdiğini ileri sürdü.
Amerika Başkanı Trump ayrıca, Avrupalı ülkelerin "korumacı politikalarını" eleştirerek, AB'nin güzel göründüğünü ancak acımasız olduğunu ve birliğin kendilerinden kar elde etmek için kurulduğunu ifade etti.
Trump ayrıca bir kez daha Çin aleyhinde sert konuşarak, yıllarca iki ülke arasında adil olmayan ticari ilişkiler sonucu, Pekin'in Washington'dan milyarlarca dolar cebine indirdiğini, ancak kendi başkanlığı ile birlikte bu sürecin artık son bulmuş olduğunu belirtti.
Trump, Japonya ve Güney Kore'yi de şiddetli biçimde eleştirerek, Amerika’nın onları korumak için bedel ödediğini, ancak Japonya’nın Amerika’yı istismar ettiğini ifade etti.
Amerika Başkanı sözlerinin devamında bir kez daha Suudi Arabistan'ın Amerika’ya para ödemesi gerektiğini belirterek, "bizim yaptığımız şey hiç karşılığı olmadan, zengin ülkeleri korumaktır."
Trump sözlerinin başka bir bölümünü İran İslam Cumhuriyeti'ne ayırarak, nükleer anlaşmadan yasadışı olarak ülkesini çıkarması ve Tahran aleyhindeki politikalarını savunmaya çalıştı.
Trump, "başkanlığımdan önce, İran 12 dakika zarfında tüm Ortadoğu'yu kontrolü altına alabilirdi" dedi.
Trump, şiddet gücü kullanma doğrultusunda Amerika tarihinin en güçlü ordusunu yapmakta olduğunu da iddia etti.
Amerika Başkanı Donald Trump'ın yaptığı yeni açıklamalar, onun tüm dünyanın Amerika’ya minnettar olarak gördüğünü gösteriyor.
Trump'a göre, Çin ve Avrupa gibi dünyanın bir kısmı, Amerika'yı istismar etmiş, Washington'un Japonya, Güney Kore ve Suudi Arabistan gibi müttefiklerinden oluşan başka bir kısmı de, bedavadan Amerika’nın sırtından geçinmiştir.
Öte yandan Trump, İran konusunda yanlış iddialarıyla bölgede İranofibi'yi yaymaya çalışıyor.
“Önce Amerika” sloganı doğrultusunda, Amerika’nın çıkar ve hedeflerine öncelik verip, diğer ülkelerin çıkarlarını umursamadan, tek taraflı politikalarının bu ülkenin gücünü artıp, rakiplerini alt edeceğine inanıyor.
Ancak Trump'ın iktidarda olduğu sürece izlediği politikalarının sonuçlarına bakıldığında, onun tek taraflı ve zorba politikalarının dünyada Amerika’yı daha da izole ettiği anlaşılıyor./