Pars Today

Hâlihazırda Rusya ve Amerika ilişkileri soğuk savaştan sonraki en kötü dönemini yaşamaktadır. Amerika Rusya içişlerini etkilemek için organize bir çalışma yürütmektedir. Washington ayrıca 2016 yılından beri Rusya'nın Amerika Başkanlık Seçimlerine karışması bahanesi ile Moskova'yı türlü şekillerde suçlayarak ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırımlar uygulamıştır.

 Putin ise konuyla ilgili olarak, "Rusya ve ABD arasındaki oldukça karışık bir ilişki var. Halkımız; ABD’yle olan ilişkimizi düşündüğü zaman kendi bakış açısı var ve buna uygun cevaplar veriyor. Ne Rus Hükümeti, ne de Rusya Başkanı Amerika’nın politik işlerine burnunu sokmamıştır ve sokmuyor. Bazı kişilerden bahsedilip onların Rus oldukları iddia ediliyor. Rusya vatandaşları Amerikalı bir şirket için çalışırsa ne olur? Ya da bir aday için çalışmışsa? Benim bununla ilgili hiçbir fikrim yok. Bu benim sorunum değil." diye konuştu.

Amerika'nın bu hasmane tutumları, Rusya üst düzey yetkililerinin tepkileri ile karşılandı. Moskova yetkilileri uzun zamandır Rusya merkezi hükümetine karşı gösteriler düzenlemesine teşvik etmek ve provokatörlük yapmak suretiyle Rusya halkını medeni itaatsizliğe davet etmek amacı ile Amerika'nın geniş çaplı bir şekilde Rusya içişlerine karışmasına tepki göstermişler ve bu girişimleri hükümeti devirmeye yönelik çabalar olarak adlandırmışlardır.

Bu doğrultudaki son tepki ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi. Lavrov'a göre Amerika ilişkilerin iyileşmesini istemesini iddia ettiği halde Rusya'da hükümetin değiştirilmesi peşinde olan muhalif grupları da desteklemekle yetinmeyip her yıl büyük bir bütçeyi bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına ayırmaktadır. Sergey Lavrov Rus yetkililerin Amerikalıların Rusya içişlerine karıştığına dair belgeleri ellerinde bulunduklarını da açıkladı.

Lavrov " Amerikalı diplomatlar, muhaliflerin protesto gösterilerine defalarca katılarak devletin değişmesi vb. sloganlar atmıştır." dedi.

Hâlihazırda birçok Amerikan sivil toplum kuruluşu, sosyal, medya ve insan hakları faaliyetler yapmak kisvesinde Rusya'da bulunuyorlar. Bunlar aslında siyasi hedeflerin peşindedirler.

Amerika Kongre Temsilcileri, Amerikan büyük işadamları, büyük şirketleri ve devlet adamları tarafından desteklenen bu sivil toplum kuruluşların çoğu, geniş bir sosyal etki yaratma ağı oluşturarak seçimlerde ve toplumsal itirazların oluşturulması durumlarında devreye girmek için öngörülmüştür.

Amerika, Rusya'ya karşı başlattığı psikolojik savaş ve propaganda yapmayı iki kilit bölüm halinde izlemektedir. Birincisi Rusya medyası ve ikincisi de ülkedeki sivil toplum kuruluşlarıdır. Amerika bu araçlardan yararlanarak Batı değerlerinin özellikle de demokrasinin yayılması üzerine odaklanmıştır.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin is bu konuda şöyle bir açıklamada bulundu:" Yabancı sivil toplum kuruluşları, ülkelerin içişlerine karışmak için bir baskı aracı olarak kullanılmaktadır. Bu kuruluşlar, yabancı devletlerin siyasi hedefleri doğrultusunda onların finansörlüğü ile Rusya içişlerine karışmak peşindedirler. "

Rusya hükümeti ise itirazların ve protesto gösterilerinin, yabancı ülkeler özellikle de Amerika'nın telkinleri ile gerçekleştiğini söylüyorlar. Rusya'da Batı ve özellikle de Amerika'dan mali destek alan sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlamak için kanunlar ve yasalar çıkarmıştır. Böylece Rusya ve Amerika ekonomik, siyasi ve askeri alanındaki karşılaşmaların yanı sıra genel diplomasi ve yumuşak güç arenasında da ciddi bir şekilde karşı karşıya gelmiştir.

Moskova bu meseleyi anlayarak Amerika'nın genel siyasetleri ve devirme stratejileri doğrultusunda faaliyet yapan her türlü sivil toplum kuruluşlarını yasaklama ve kısıtlama yoluna giderek önlemler almıştır.