Amerika’nın Bölgesel Koalisyonlar Oluşturma Çabası
Trump hükümeti, 2017 ulusal güvenlik stratejik belgesi gibi önemli güvenlik belgelerinde İran ile mücadele etmek amacı ile Ortadoğu bölgesinde bölgesel koalisyonların oluşturulmasına vurgu yapmıştır. Amerika üst düzey yetkilileri de defalarca bu hedefe vurgu yapmışlardır.
Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bölgeye yaptığı dönemsel ziyareti çerçevesinde şimdi de Mısır’da bulunması ve bundan sonra başka bölge ülkelerine gitmesinden güdülen asıl hedef, bölgesel ortakları ile ilişkilerini kuvvetlendirerek Washington’un ortakları arasında bir koalisyonun oluşturulmasıdır. Amerika Dışişleri Bakanının bugün Kahire’deki Amerikan üniversitesindeki konuşmasında Ortadoğu için tutarlı bir strateji çizmesi bekleniyor.
Pompeo bu dönemsel ziyaretlerinde defalarca İran’ın bölgesel siyasetlerine karşı koymak için Washington’un ortaklarının da yardımına ihtiyacı olduğunu hatırlatmıştır. Amerika Dışişleri Bakanı Amerika askeri güçlerinin Suriye’den çıkması halinde bile Washington’un bölgesel siyasetine ve DEAŞ ile mücadeleye bağlı kalacağını bildirmiştir.
Buna rağmen bu iddialar da Amerika’nın bölgesel ortaklarının kaygılarını azaltmamıştır. Amerika sürekli Tahran’ın bölgesel siyasetlerini eleştirerek İran’ın, Hizbullah ve Hamas gibi Siyonizm karşıtı hareketleri desteklemesini, terörizmin desteklemesi olarak adlandırmıştır.
Mike Pompeo CNBC haber kanalına verdiği röportajda Washington makamlarının daha önce de İran aleyhinde ortaya attığı ittihamları yineleyerek şunları kaydetti:”Amerika askeri güçlerinin Suriye’den çekilmesi İran’ın bölgede artan nüfuzunun durdurulması görevinin bitmesi anlamına gelmiyor. Bu doğrultudaki faaliyetler hiçbir değişime uğramadan devam edecektir.
Tabii diğer üst düzey Amerikalı yetkililer de İran’ın bölgesel nüfuzunun artması ile ilgili aynı düşünceye sahiptir. Bu çerçevede Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton Çarşamba günü Twitter mesajında Amerika’nın Ortadoğu’da bölgesel koalisyon oluşturma hazırlığında olduğunu iddia etti. Bolton Fars Körfezi İşbirliği Konseyi ülkelerin, Mısır ve Ürdün’den sözde “ Daha güvenli bir Ortadoğu”nun oluşma sürecinde işbirliği yaptıkları için takdir etti.
Trump hükümeti yeni bir bölgesel güvenlik sistemi çizerek bu sistemin temellerini atmaktadır. Bu yeni sistemin adı ise “ Stratejik Ortadoğu Birliği-MESA veya başka adı ile Arap Natosudur. Bu bölgesel koalisyon Fars Körfezi İşbirliği Konseyi ülkeleri, Mısır ve Ürdün’den oluşmaktadır. Şimdi ise Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bu projenin hayata geçirilmesinde kilit rol üstlenmiştir. Buna rağmen Arap Nato’sunun oluşturulmasının görünüşteki hedeflerinin yanı sıra Trump hükümetinin büyük ekonomik çıkarları da söz konusudur.
Arap siyasi analist Emced Cebrail’in dediğine göre “ Trump İran kartını oynayarak bölge ülkelerine silah satıp ülkesinin ekonomisine yardımcı olmak istiyor. “
Amerika, bölgesel çıkarlarını bu koalisyonun oluşturulması ile elde etme çabasındadır. Tabii bu Amerika için kolay bir süreç olmayacaktır. Bu koalisyonun hedefi ise İran’ın bölgesel nüfuzunu durdurmak, ayrıca İran yanında yer alan bölgesel gruplar, hareketler ve siyasi düzenlere özellikle de Yemen, Irak ve Suriye’dekilere karşı mücadele göstermektir. Bütün bunlara rağmen bu koalisyonun oluşturulması yolunda bir çok engel mevcuttur. Suudi Arabistan, BAE ve Katar arasındaki derin ihtilaflar, bu koalisyonun elebaşlığı konusunda Mısır ve Suudi Arabistan’ın gizli rekabeti ve dış tehditlerin farklı şekillerde sınıflandırılması bu engellerden sadece bir kaçıdır.
Kesinlikle Washington’un bölgedeki hedefleri ve projeleri doğrultusunda oluşturulacak Arap Natosu, sadece bölgedeki gerilimin artmasına yol açacaktır. Aynı zamanda Amerika’nın İran’ın bölgesel nüfuzunun artmasını kötü göstermeye çalışmasına rağmen hali hazırda Washington’un Avrupalı ortakları bile İran’ın Ortadoğu’daki istikrarın sağlanmasındaki rolüne itiraf etmeleri dikkat çekici bir gelişmedir. Dünya artık Amerika’nın İran’a karşı hasmane tutumundan tamamen haberdardır. Bu düşmanlık ise Tahran’ın Amerika’nın aşırı istekleri ve bölgedeki müdahaleleri karşısında göğüs germesinden kaynaklandığı da herkesçe bilinmektedir.