Ocak 29, 2019 07:59 Europe/Istanbul
  • Avurpa Birliğindeki Çatlakların Derinleşmesi
    Avurpa Birliğindeki Çatlakların Derinleşmesi

Avrupa Birliğinin uzun geçmişine rağmen bu Avrupa kuruluşu son yıllarda büyük sorunlar ile karşı karşıya kalmıştır. Kimi üst düzey Avrupa Birliği yetkilisi ve üye ülkelerin makamlarının görüş açısından ise bu sorunlar üye ülkeler arasında derin ihtilaflar ve çatlakların oluşmasına neden olmuştur.

Bu doğrultuda İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Avrupa Birliğinin iki büyük ülkesi olan Fransa ve Almanya'yı bu birliği kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek ve başka üye ülkelerin çıkarlarına aldırış etmemek ile itham etti. Bu ifadeler Avrupa Birliği içindeki ihtilafların ne denli ciddi ve derin olduğunu gösteriyor. 

Conte şöyle bir açıklamada bulunmuştu:" Fransa ve Almanya sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Ortaklarımız ise bizim buna sessiz kalacağımızı ve başkalarının aldıkları kararları imzalayacağımızı düşünmüyorlar. " 

Conte bu açıklamaları bir kaç gün önce Fransa ile Almanya arasında imzalanan işbirliği sözleşmesi sırasında yapmıştı. Bu işbirliği sözleşmeye göre iki ülke, ekonomik, ticari, askeri, güvenlik ve siyasi işbirliklerini derinleştirecekler. Bunun yanı sıra bu sözleşmede Fransa, Almanya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne daimi üyeliğini desteklemesi de öngörülmüştür. 

Daha önce ise İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini, İtalya ve orta Avrupa ülkeleri arasında yeni bir ittifakın oluşturulmasını istemişti. Matteo Salvini sıkı bir göç politikası yürüten biri olarak Almanya ve Fransa'yı Avrupa'daki göç krizini daha da vahimleştirmesi ile itham ediyor. 

Siyasi analist Nikola Markoviç ise Avrupa Birliğindeki ihtilaflar ve anlaşmazlıklar ile ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:"Şu anda Avrupa Birliğinde şahit olduğumuz gelişme, iki karşıt görüş açısının karşı karşıya gelmesidir. Bir tarafta Avrupa'da olupbitenlere karşı gözlerini yuman  Almanya ve Fransa hiçbir sorunun olmadığını söylüyorlar. Bir başka tarafta ise Almanya ve Fransa'ya karşı çıkan Avrupa ülkelerinin öcüsü sayılan İtalya yer almaktadır. 

Bu iki yaklaşımın karşılaşması ise iki tam zıt yaklaşımın yarışmasıdır. Bu ise Avrupa Birliğinde büyük çatlakların oluşmasına yol açmıştır. Gerçekte bu Avrupa kuruluşuna üye çoğu Avrupa ülkeleri özellikle de Doğu ve Orta Avrupa'da yer alan üyeler ve ayrıca Batı Avrupa'nın ikinci derecedeki ülkeleri, göç krizi ve üyelerin işsizlik, büyük milli borçlanmalar ve bütçe açığı ekonomik sorunların muamele görme şeklini eleştirmektedir. Bunun yanı sıra saydığımız ülkeler Avrupa Birliğinin iki önemli üyesi Almanya ve Fransa'nın kararları ve girişimlerinin etkili ve işlevsel olduğu alanda da şüphe duymaktadırlar. 

Tabii Berlin ve Paris de "Çok Vitesli Avrupa" teorisi çerçevesinde Almanya ve Fransa'nın Avrupa Birliği liderliğini üstlenmesi gerektiğini düşünüyorlar. Avrupa Birliğine üye başka ülkeler özellikle de Doğu ve Orta Avrupa'nın küçük ülkeler de bu iki büyük gücün kararlarına ve girişimlerine uymaları istenmektedir. 

Buna rağmen bu iki ülke sunulan çözüm önerilerini sorgulayarak esasında Avrupa Birliğinin ortak kararları ve isteklerini özellikle de göç politikası anlamında kabul etmiyorlar. Bu iki ülke kendi milli hakimiyetlerini her şeyden öncelikli olarak ele almış durumdalar. 

Şimdi ise Avrupa Birliğinin eski üyelerinden olan ve ayrıca bu  Birliğin en büyük dördüncü ekonomisi olan İtalya, Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinin yanında yer alarak Avrupa Birliğinin mevcut durumunu sert bir şekilde eleştirmektedir. 

Etiketler