Şubat 20, 2019 16:36 Europe/Istanbul
  • Arabistan-ABD
    Arabistan-ABD

Amerika, Ortadoğu'daki nükleer teknoloji gelişmeleri konusunda çifte standartlı bir yaklaşım içerisindedir. Amerika, İran İslam Cumhuriyeti'nin barışçıl nükleer faaliyetlerine sürekli karşı çıkıp Tahran'ın bu faaliyetlerini nükleer bomba üretme bahanesi ile baltalamaya çalışmasına rağmen, diğer yandan çelişkili bir biçimde kendi bölgesel müttefikleri ve ortaklarına nükleer teknolojiyi aktarma ve gelişmesi konusunda olumlu bir tavır takınmıştır.

Haziran 2015'te İran'ın nükleer faaliyetlerinin sıkı denetlemeler ve doğruluk yoklamalarına tabii tutulmasına yol açan İran ile 5+1 Grubu arasında sağlanan Bercam Nükleer Anlaşmasına rağmen Amerika Başkanı Donald Trump Mayıs 2018'te Amerika'yı bu uluslararası anlaşmadan çekerek İran'a yönelik yeni yaptırımları hayata geçirip askıya alınan yaptırımlarını da tekrar uygulatmaya başladı. Böylece Donald Trump İran'ın nükleer programı aleyhinde en ağır ve en şiddetli tutum ve tavırları sergileyip bu yolda adım atacağını kesinleştirdi.

Tüm bunlara rağmen Amerika Ortadoğu'daki bölgesel müttefikleri ve ortaklarının nükleer teknolojiye sahip olma alanında destekleyici bir yaklaşımda bulundu. Nitekim Trump'ın yakın çevresinden gelen raporlara göre Amerika hükümeti bu alanda da Suudi Arabistan'a destek vermektedir.

CİA'in eski üst düzey yöneticilerinden Paul Pillar bu konuya ilişkin şunları kaydetti: "Trump'ın İran'ı en ağır baskılar altında bırakma kampanyası ve Washington'un Bercam Nükleer Anlaşmasından çekilmesi Suudi Arabistan'ın nükleer bomba yapma zeminini oluşturabilir."

Amerika Temsilciler Meclisi Salı günü yayımladığı raporda Amerika Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerinin karşı çıkmalarına rağmen Trump'ın üst düzey makamları ve danışmanlarının Suudi Arabistan'a temel nükleer teçhizatının satışı konusunda sözler verdiği bildirildi. Amerika Temsilciler Meclisini Denetleme Komitesi Başkanı Ilijah Cummings tarafından hazırlanan bu 24 sayfalık raporda Trump hükümeti makamlarının Suudi Arabistan ile nükleer konular üzerinde görüşmeler gerçekleştirdiği konusu da ele alınmıştır.

Bu görüşmelerin başında ise önceleri Amerika Başkanı Ulusal Güvenlik Danışmanı Micheal Flynn bulunuyordu ancak daha sonra bu görevi bu süreci çok daha ciddi derecede destekleyen Trump Hükümeti Enerji Bakanı Rick Perry üstlenmiş oldu.

Temsilciler Meclisi tarafından yayımlanan bu raporda, Beyaz Saray'ın Amerika'nın önemli nükleer teknolojisini Suudi Arabistan'a aktarması sürecinin Amerika Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'in Suudi Arabistan ziyareti arefesinde Beyaz Saray'da geçen haftada yapılan oturumlar ile hızlanabileceği konusunda vurgulama yapıldı.

Bu raporda Donald Trump hükümetinin Suudi Arabistan'a nükleer teknoloji aktarma girişiminin Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında ciddi kaygılara yol açtığı yazıldı.

Temsilciler Meclisini Denetleme Komitesi Başkanı Cummings bu konuda araştırma yapılacağını ve müdahale edileceğini bildirdi. Bu çerçevede Trump'ın yakınlarının Riyad'a nükleer teknoloji aktarımı istemelerinin kendi kişisel çıkarları mı yoksa Amerika'nın çıkarları doğrultusunda mı yapıldığı çelişkisi en belirgin ithamlardan biridir.

Görünen o ki Trump hükümeti Siyonist İsrail Rejiminin nükleer silahlara ulaşmasına yol açan aynı yöntemi Suudi Arabistan için de uygulamak istiyor. Hatırlanacağı üzere Amerika'nın yeşil ışığı ile Avrupa ülkeleri nükleer silah yapımı için gerekli araç gereçleri Siyonist Rejimine satmıştı.

Raporlara göre Siyonist Rejim halihazırda 200 'e yakın nükleer silah bulunan  depoya sahip olup bunu Ortadoğu ülkelerini korkutmak ve bölgeyi güvensizleştirmek için kullanıyor. 

Trump hükümeti Suudi Arabistan'a sınırsız silah satımı ile şimdi de bu ülkeye nükleer silah sağlayıp, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yasaları ve tüm uluslararası kurallar ve çerçevelerin dışına çıkarak bir kez daha kural tanımazlığını ortaya koyuyor.

 

 

 

 

Etiketler