Yeni Zelanda'daki terör saldırısı BM binası önünde kınandı
350 müslüman sivil toplum kuruluşu, Batı dünyasında İslam düşmanlığının tehdit edici boyutları konusunda uyarıda bulunurken Yeni Zelanda'da iki camiye düzenlenen terör saldırısına atıfta bulundu.
Guardian gazetesinde yayınlanan açık mektupta, sözkonusu kuruluşlar, İslam düşmanlığının yayılmasında radikal siyasetçilerin başı çektiğini bildirdiler.
Bu arada dün BM Cenevre Ofisi önünde toplanan yüzlerce kişi, Yeni Zelanda'daki terör saldırısını kınadı. İsviçre'nin Cenevre kentinde, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenler için dayanışma ve anma töreni düzenlendi.
Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin önünde sivillere yönelik silahlı şiddete karşı olmayı sembolize eden Kırık Sandalye Heykeli'nin bulunduğu meydanda düzenlenen törene, Cenevre ve çevresindeki 20'ye yakın sivil toplum kuruluşunun temsilcileri, Cenevre kantonundan milletvekilleri ve çok sayıda İsviçreli katıldı.
Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybeden 50 kişinin anısına meydana 50 seccade serildi ve seccadelere karanfil bırakıldı.
Mısır'daki Müslüman Kardeşler teşkilatının kurucusu Hasan el-Benna'nın torunu Cenevre İslam Merkezi Direktörü Hani Ramazan, burada yaptığı konuşmada, Yeni Zelanda'daki terör saldırısında Batılı siyasetçiler ve Batı medyasının İslamofobik söylemlerinin önemli rol oynadığını söyledi.Uluslararası İnsan Hakları ve Kalkınma İttifakı Derneği Başkanı Ender Demirtaş ise "Fransa'da Charlie Hebdo ve Paris'teki terör saldırılarına tepki gösterenler, Yeni Zelanda'daki terörist katliamına neden sessiz? Neredesiniz? Bu kadar çifte standart yeter." dedi.
Uluslararası Adalet, Eşitlik ve Barış Konseyi (COJEP) Genel Sekreteri Celil Yılmaz da İslamofobik terör saldırısını Avrupalı siyasetçilerin basit bir kınama ile geçiştirdiğini ifade ederek,"Avrupa ülkelerinin siyasi malzeme olarak sürekli İslamofobik söylem içinde olması, bugün yaşananların en önemli sebebidir. Ayrıca Batı medyasının Müslümanlara karşı sürekli karalayıcı İslamofobik haberleri de bu tür terör eylemlerin önünü açmıştır. En azından cuma namazında camilerin korunması gerekir. Avrupa siyasetçilerinin bu sessizliği sadece Müslümanlar için tehdit değil, sosyal bütünlük ve birlikte yaşamak için tehdittir." dedi.