Guterres’ten İslamofobi ile Mücadeleye Vurgu
Uluslararası arenada son zamanlarda yaşanan gelişmeler özellikle de radikal grupların ortaya çıkması ve terör eylemlerinin Batı’da artması, bu ülkelerin medya ve hükümetlerine İslamofobiyi daha da şiddetlendirme bahanesini vermiş oldu.
Diğer yandan, Batı’nın terör örgütlerini desteklemesi sonucu ortaya çıkan mülteci krizi de Batı’da radikal sağcı ırkçı ve şiddet yanlısı partiler ve grupların faaliyetinin şiddetlenmesine neden olurken, Müslümanların ve İslam’a karşı propagandanın arttırılmasına yol açmıştır.
İslamofobi olayının yayılması ve Müslümanlardan nefret etme fenomeninin alevlendirilmesi ile Müslümanlara karşı şiddetin ve terör saldırılarının artmasına şahitlik ediyoruz. Bunun son örneği de dünyanın en huzurlu ülkelerinden sayılan Yeni Zelanda’da yaşandı.
Burada yaşanan terör eyleminde Facebook’tan canlı yayın yapan saldırganlar Christchurch şehrinde iki camiye saldırarak en az 52 kişiyi öldürüp 10 kişiyi de yaraladı.
Bu terör saldırısının faili 28 yaşındaki Avusturalyalı Brenton Tarrant idi. Tarrant kendi internet sayfasında defalarca Avrupa ve Batı’daki Müslümanlara kin ve öfke püskürterek nefretini dile getirmiştir. Medya organlarında yanınlanan görüntüler ise onun, geçen yıllarda İsveç ve Kanada gibi Batı ülkelerinde Müslümanları ve göçmenleri hedef alan kişilerin isimlerini silahlarının üzerine yazdığını göstermektedir.
Bu mesele ise Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Sekreteri Antoniyo Guterres’in tepkisine yol açtı. Guterres 22 Mart Cuma günü öğlen saatlerinde Yeni Zelanda terör saldırısından bir hafta sonra New York’taki İslami Merkeze gidip Müslümanlarla yakından görüştü.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri açıklamasında şunları kaydetti:" Dünyanın dört bir yanında Müslümanlara karşı nefret açıklamaları ve bağnazca tutumların artmasına şahit oluyoruz. Biz her zaman bu konuda uyarı yapıyoruz. “
Guterres aynı zamanda medya organlarının bu alandaki inkar edilemez rolüne de vurgu yaptı.
Guterres Neonazi gibi kimi kelimeler, davranışlar ve simgelerin kullanılmasının artmasına değinerek şunları kaydetti: "Bu kanser git gide yayılmaktadır. Bunun için bir tedavi yöntemi bulmak ise bizim görevimizdir. “
Antonio Guterres Amerika’nın Georgia Eyalet Üniversitesinin araştırmalarına dayanarak Müslümanların karıştığı iddia edilen saldırıların haber olması olasılığı başkalarına göre yüzde 537 kadar daha fazla olduğunu belirterek şöyle dedi: "Her ne pahasına olursa olsun bu ayrımcılığı önlemeliyiz. "
BMT Genel Sekreteri şiddetin tüm şekillerine karşı ister camiye ister sinogog, kilise veya her hangi başka bir yere karşı olsun mücadele etmeliyiz. İnsanlar her yerde barış içinde dini görevlerini yerine getirmeleri gerekiyor.”
BMT Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu tutumu, Amerika Başkanı Donald Trump’ın İslam’a ve Müslümanlara karşı tutumuna ters düşmektedir. Donald Trump başkanlığı döneminde girişimleri ile ırkçılık ve sağcı radikal hareketlerin güçlenmesine özellikle de İslamofobi hareketinin yayılmasına neden olmuştur.
Amerikalı siyasi analist Daniel Benjamin bu konuda şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:” Trump terörizm ile mücadele etmekten ziyade teröristlerin faaliyetlerinin artması yönünde adım atmaktadır.”
Trump’ın İslamofobik girişimleri ve yaklaşımı, Amerika’da ve diğer Batılı ülkelerde Müslümanlara karşı şiddetin artması konusunda ciddi kaygıların oluşmasına neden olmuştur. Trump ve kimi Batılı makamlar defalarca İslam ve terörizmi ilişkilendirmek sureti ile Müslümanlar aleyhinde özellikle de Batı’da yaşayan Müslümanlara karşı olumsuz bir zihniyet oluşturmak peşindedirler.