Washington’un Çelişkili Yaklaşımı
(last modified Mon, 25 Mar 2019 05:02:26 GMT )
Mart 25, 2019 07:02 Europe/Istanbul
  • Trump
    Trump

Donald Trump 19 Aralık 2018’de Amerikan askerlerinin Suriye'den çekileceğini bildirdi. Amerika başkanı kendi açıklamalarında bu girişiminin sebebini IŞİD terör örgütünün Suriye’de yenilgiye uğraması olarak niteledi.

Trump bir kez daha 6 Şubat 2019’da sözde Uluslararası IŞİD ile mücadele koalisyonun oturumunda yakın zamanda IŞİD’in sonlandırıldığını ilan edeceğini söyledi.

Trump’ın vaadinin üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen şimdi Amerika Başkanı bir bildiri yayımlayarak IŞİD’in Suriye’deki son üssünün de düştüğünü duyurdu. Trump, Washington’un bölgesel işbirlikçileri ile birlikte IŞİD ile mücadele koalisyonu çerçevesinde bu teröristlerin elinde bulunan son toprak parçalarını da Suriye ve Irak’ta özgürleştirildiğini iddia etti.

Trump şöyle bir açıklamada da bulundu:” Biz uluslararası terörizme karşı bir grup oluşturarak bu terör örgütünün son fertlerini yenene kadar teyakkuzda olmalıyız. Biz radikal teröristlere nihai darbeyi indirmek ve onları bastırmak için müttefiklerimiz ve ortaklarımız ile işbirliğine devam edeceğiz. “

Beyaz Saray’ın Cuma günü IŞİD’in kontrolünde olan tüm bölgelerin özgürleştirildiğini bildirdiği bir sırada Amerikan himayesindeki Kürt gruplar 23 Mart’a kadar bu zaferi ilan etmediler. Aynı zamanda Washington da aldatmaya yönelik tutumu ile IŞİD ile mücadelenin devam ettiğini iddia etti.

Beyaz Saray Ulusasl Güvenlik Danışmanı John Bolton şunları kaydetti: " Amerika hala IŞİD’in artıklarına ve onların tekrar faaliyete geçmeleri ihtimaline karşı gözlemleri ve denetlemelerine devam edecektir. “

Trump defalarca Amerika’nın IŞİD’i yok etmek için sorumlu davrandığını ve halkları terörizm karşısında savunacağını iddia etmişti. Onun bu iddiası ise tam ters bir şekilde hayata geçirildi. Görünen o ki Trump hükümeti 2016 seçim kampanyalarında Obama hükümetini IŞİD’i meydana getirmekle suçladığını unutmuştur. Gerçekte Amerika'nın kendisi IŞİD’in asıl hamisi ve kurucusudur.

Amerika, Batılı-Arap Koalisyonunun başında yer alarak Suriye krizinin 2011’de patlak vermesinin ardından kendi çıkarları ve hedefleri doğrultusunda terörizm ile mücadele etmek yerine IŞİD gibi terör örgütlerini desteklemekte ön ayak oldu.

Rus siyasi analist İvan İpolitov bir değerlendirmesinde şunları kaydetti; Amerika son yıllarda terörizm ve radikalizmden kendi dış siyasetinde bir araç olarak yararlanmıştır. Böyle bir girişim sonucunda Batı Asya ülkeleri zayıflayarak terörizm ve radikalizm de büyümüştür. “

Kimi Batılı uzmanlar bile bu bakış açısını onaylamaktadır. Bu uzmanlara göre Amerika kimi Avrupalı ülkeleri de yanına alarak Batının hedefleri ve çıkarları doğrultusunda IŞİD’in yayılmasında kilit rol oynamışlardır.

Batı Asya meseleleri uzmanı Frederic Poisson Fransa’nın da Amerika'nın yanında yer alarak IŞİD’in ortaya çıkmasından sorumlu olduğunu düşünüyor.

Amerika’nın Suriye’deki performansı, 2011 yılından 2014 yılına kadar Suriye ve Irak topraklarını işgal eden IŞİD terör örgütüne hizmet verdiğini gösteriyor. Amerikalılar bu süre içerisinde IŞİD gibi terör örgütlerin lojistik ve mali destek sağlamasında önemli bir rol üstlendi.

2014 yılında sözde IŞİD ile mücadele koalisyonun oluşturulmasından sonra da Amerika’nın asıl hedefi IŞİD’i kontrollü bir şekilde koruması idi. Böylece bu terör örgütünü Suriye hükümeti ve ordusu aleyhinde kullanmak istiyordu.

Bu arada, Amerika’nın IŞİD ile mücadele iddiasının da sorgulanması gerekiyor.

Buna ilaveten Trump daha önce Amerika’nın IŞİD ile mücadelesinin İran ve Rusya lehine olduğunu belirtmişti. Gerçekte Amerika son 8 yılda Suriye hükümetine karşı olan terör örgütlerini destekleyerek Suriye’nin yasal Beşar Esad hükümetini devirmeyi hedefliyordu ancak bu hedefini gerçekleştiremedi. Şimdi de IŞİD’in yenilgiye uğratılması ile bu başarıya Amerika’nın imza attığını iddia etmektedir.