BM ve AB'den Suudi Arabistan’daki idamlara kınama
(last modified Thu, 25 Apr 2019 04:11:50 GMT )
Nisan 25, 2019 07:11 Europe/Istanbul
  • Avrupa Birliği
    Avrupa Birliği

BM ve AB, Suudi Arabistan'da dün 37 kişinin idam edilmesini şiddetle kınadı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, BM'nin tüm adil yargılama çağrılarına rağmen önceki gün 37 kişiyi idam etmesini şiddetle kınadı.

Bachelet, yaptığı yazılı açıklamada, elde ettikleri mevcut bilgilere göre, hükümet karşıtı protestolara katıldıkları gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılanların üçünün reşit olmadığına dikkat çekti.

İdam edilen 37 erkeğin çoğunluğunun ülkedeki Şii Müslüman azınlığın mensubu olduklarını ifade eden Bachelet, pek çok BM insan hakları uzmanının idamlara karşı Suudi makamları uyardığını anımsattı. 

Bachelet, "BM Çocuk Hakları Komitesi, çok sayıda BM özel raportörü ve diğerlerinin dile getirdiği ciddi endişelere rağmen, Suudi Arabistan'ın altı şehrindeki bu şoke edici kitlesel infazları şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.

"İdam edilenlerin en az üçünün ceza aldıkları sırada reşit olmaması özellikle çılgınca." değerlendirmesinde bulunan Bachelet, Suudi Arabistan'a terörle mücadele yasasını derhal gözden geçirme ve reşit olmayanlara idam cezası uygulanmaması için yasayı değiştirme çağrısında bulundu. 

Bachelet, yargılama sürecindeki eksiklikler, adil yargılamanın garanti edilememesi ve kurbanların ifadelerinin işkence altında alındığı gibi iddialardan dolayı BM'nin Suudi Arabistan'ı defalarca uyardığına işaret etti.

Suudi Arabistan'da terör örgütü kurmak ve düşmanla iş birliği yapmak suçlamasıyla önceki gün  37 kişinin idam edildiği bildirilmişti.

Avrupa Birliği (AB) de, Suudi Arabistan'da  37 kişinin idam edildiğine dikkati çekerek Birliğin "kesin bir şekilde" ve her koşulda idam cezasına karşı olduğunu vurguladı. 

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Suudi Arabistan'da 37 kişinin idam edildiği, bunun ülkedeki olumsuz eğilimin giderek arttığını gösterdiği kaydedildi.