Mayıs 16, 2019 05:42 Europe/Istanbul
  • Pompeo'nun Rusya Ziyareti

Amerika ve Rusya ilişkileri Soğuk Savaş dönemi ardından inişli çıkışlı bir şekilde seyretmiştir. Buna rağmen Ukrayna krizinin 2014 yılında baş göstermesi ve ardından geçen 5 yıl içinde Washington ve Moskova ilişkiler hep azaldı ve iki tarafın ihtilafları da Moskova aleyhindeki baskıların artmasına yol açtı.

Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 14 Mayıs Çarşamba günü Karadeniz sahilinde bulunan Soçi'ye giderek Rusya üst düzey makamları yani Rusya dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile müzakere etti.
Pompeo'nun hedefi Amerika ve Rusya'nın ihtilaf yaşadıkları meselelerde istişare yapıp gerginliğin azaltılması için ortak noktaların bulunması idi.
Pompeo bu konuda yaptığı açıklamada, " Bizim her alanda rakip olduğumuz iddiaları doğru değildir. Umarım ortak çıkarlara sahip olduğumuz alanları da tespit edip nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve kontrol edilmesi, bölgesel anlaşmazlıklar ve terörizm konusunda ortak bir noktaya varırız." Dedi.
Pompeo'nun görünüşte Amerika'nın Rusya ile işbirliğine hazır olduğu iddiasına rağmen Washington Moskova karşısında son yıllarda sadece artan düşmanlık ve topyekun baskı uygulama siyasetini izlemeye çalışmıştır. Bu iki küresel gücün nükleer kapasite, enerji meselesi ve Doğu Avrupa, Batı Asya ve Latin Amerika  bölgelerindeki çelişkili çıkarları, Washington'un Amerika Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi, Ulusal Savunma Stratejisi ve Amerika'nın yeni nükleer doktrini gibi önemli belgelerde Rusya'yı her zaman Amerika için büyük bir tehdit saymasına ve de 1 numaralı nükleer tehdit bilmesine yol açmıştır.
Tabi ki Washington'un Moskova aleyhindeki hasmane girişimleri Rusya tarafından karşılıksız bırakılmamıştır.
Aynı zamanda Rusya'nın Amerika'da 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesi de Amerika'nın CAATSA kanunu çerçevesinde Rusya aleyhinde geçmişte eşine rastlanmayan yaptırımları Ağustos 2017'den yürürlüğe sokmasına neden olmuştur.  Trump hükümeti ise bu bahaneyle Rusya ile Avrupa arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesini engellemektedir.
 Nitekim Trump, Rusya'dan Avrupa'ya doğalgaz ithalatının artmasına yol açacak Nord Stream-2 doğalgaz boru hattı projesine tamamen karşı olduğunu belirtmiştir.
Putin Pompeo ile görüşmesinde CAATSA yaptırımlarına değinerek şöyle dedi:" Rusya'nın Amerikan 2016 Başkanlık Seçimlerine müdahale dosyasının savcısı Robert Mueller'in raporuna göre Trump ve Rusya arasında her türlü hile ve sahtecilik ihtimali reddedilmiştir. "
Birçok alanda ihtilaflara rağmen ancak Moskova her daim ikili ilişkilerin iyileştirilmesinden yana bir tavır sergilemiştir. Bu doğrultuda Sergey Lavrov Pompeo ile Soçi görüşmesinde Rusya ile Amerika arasındaki ikili ilişkilerin yeni bir yapılanmaya gitmesi gerektiğini ve Rusya'nın buna hazır olduğunu dedi.
Amerika Dışişleri Bakanı ise Donald Trump'ın Rusya ile ihtilaflar yaşamasına rağmen ilişkilerin geliştirilmesinden yana olduğunu iddia etti. Pompeo şöyle bir açıklamada bulundu: "Umarım ortak çabalarımız Rusya ve Amerika'nın ilişkilerinin istikrarlı olmasına yol açar."
Fakat Ruslar ise bu alanda hiçbir gelişim sağlanamadığını bildirdi. Gerçekte ortak zeminlerin göz önünde bulundurulmaması ve müzakereler olmadan zaten bu girişimler de sonuçsuz kalacaktır. Rusya Cumhurbaşkanı Danışmanı Yuri Uşakov'un açıklamasına göre " Vladimir Putin ve Mike Pompeo müzakerelerinde hiçbir gelişme sağlanmamıştır. Fakat Amerika bunun yapıcı bir yaklaşım olduğunu söylüyor."
Böylece Washington ve Moskova arasında Bercam Nükleer Anlaşması gibi bazı konularda ihtilafların devam etmesini beklemek gerekiyor. Moskova Amerika'yı Bercam Nükleer Anlaşmasındaki durumdan dolayı başlıca suçlu sayarken İran'ın anlaşmadaki bazı maddelerin azaltılmasını haklı görüyor. Bu doğrultuda Lavrov Bercam Nükleer Anlaşmasına değinerek şöyle dedi:" Kapsamlı Ortak Eylem Planı-Bercam'dan çekilip İran'dan Petrol alımını yaptırımlara tabi tutmak anlaşmazlıkları daha da körüklemektedir./

 

Etiketler