Trump Hükümetinin Britanya İçişlerine Karışması
Britanya Başbakanı Theresa May’in Brexit sorununu çözemediğinden dolayı istifasının ardından şimdi de Trump ve hükümeti bu ülkedeki süreçleri Washington lehine değiştirmeye çalışıyor.
Bu doğrultuda Britanya’nın Muhakafazarlar Partisinde üst düzey yetkilileri arasında Britanya başbakanlığı ve parti başkanlığı rekabetin sürdüğü bir ortamda, Donald Trump açık bir şekilde müdahaleci açıklamalarda bulunarak Brexit’in asıl hamilerinden eski Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson’u destekledi.
Trump "Sun" gazetesine verdiği özel mülakatta şöyle dedi:"Boris Johnson iyi bir başbakan olabilir... Ben onu seviyorum... O bana ve ülkeme karşı olumlu tutumlar içerisindedir."
3 ila 5 Haziran’da Britanya’ya ziyaret gerçekleştirecek olan Trump, bu ziyarette Brexit konusunda daha şiddetli bir tavır sergileyen Johnson’u başbakanlık makamına gelmesi için resmen desteklediğini bildirmek istiyor. Trump, Boris Johnson’u Avrupa’ya karşı davranışları ve de Washington ile Londra’nın daha da yakınlaşmasını istemesinden dolayı desteklemektedir. Buna ilaveten Johnson tavır ve karakter açısından da Trump’a benziyor.
Diğer tarafta, Trump'ın güvenlik takımında en aşırıcı üye olarak bilinen Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da Trump’ın Avrupa Birliği karşıtı siyasetleri doğrultusunda, Britanya’nın AB’den ayrılmasını istiyor. Bolton Brexit’in Britanya’nın tekrar bağımsız ve güçlü bir ülke olması için önemli bir fırsat olarak değerlendirmişti.
Bolton Telegraf gazetesine verdiği mülakatta, "Amerika, Britanya hükümetinin halkının isteklerine uyarak AB’den çıkmasını istiyor. Bu girişim, herkes için demokrasinin kazanması alanında önemli bir tecrübe olacaktır." Dedi.
Britanya’nın AB’den çıkmasının NATO’yu da güçlendireceğini düşünen Bolton bu hususta şöyle diyor: "Britanya’nın AB’den çıkması, NATO’da başka bağımsız ve güçlü bir ülkenin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Böylece bu örgütün etkinliği de artmış olacaktır.”
Fakat AB, Brexit konusunda Trump hükümetine tamamen karşı bir bakış açısı ile, Brexit’in Britanya’nın ekonomisini ve küresel konumunu zayıflatacağını düşünüyor.
Nitekim AB Dış Siyaset Temsilcisi Federica Mogherini, Singapur’daki Güvenlik Oturumunda yaptığı açıklamada "Britanya’nın AB’den çıkma kararı bu ülkenin dünyadaki nüfuzunu azaltacaktır. Bu durum AB’nin dünyadaki nüfuzunu ise etkileyemeyecektir." Dedi.
Trump hükümeti Kasım 2018’in sonlarında Britanya ile AB arasında yapılan yeni Brexit anlaşmasına karşı çıkarak bu anlaşmanın Londra ve Washington arasında serbest ticaret için büyük bir engel oluşturacağını öne sürmüştü. Trump o dönemde Avam Kamarası temsilcilerini bu anlaşmayı onaylamaları halinde Amerika ve Britanya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini unutmaları gerektiği hususunda tehdit etti.
İşte bu ise, Washington’un Britanya'nın içişlerine açık müdahalesi ve Londra'ya karşı açık tehdididir.
Trump’ın bu tutumu pratikte Britanya’nın tamamen AB’den çekilmesinden yana olan kesimin güçlenmesine yol açarken, Brüksel ve Londra arasındaki her hangi bir anlaşmalı çıkış için de büyük bir engel oluşmasına neden olacaktır. Pratikte de Theresa May’in üç kez Avam Kamarasından Brexit anlaşması için onay alamamasındaki başarısızlığında da bu kesimin payı az değildi.
Şimdi ise Trump bu kesimden birinin işbaşına gelmesi ile Washington, Avrupa ülkelerine baskı uygulamakta kendisine eşlik eden bir stratejik müttefik arıyor. Trump ve ekibinin bu tutumu ise Britanya’da yoğun tepkilere neden olmuştur./