Lavrov'dan Amerika'ya İran Hususunda Eleştiri
Rusya 4+1 grubu üyesi olarak defalarca Amerika'nın İran'a karşı özellikle de Bercam Nükleer Anlaşması ile ilgili tavrını eleştirerek AB'nin de bu alandaki pasif tutumunu eleştirmiştir.
En son tepkide ise Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 12 Haziran Salı günü Moskova'da düzenlenen Uluslararası Primakov Araştırmaları Konferansında Amerika'nın İran aleyhindeki tutumunu kınadı.
Rusya Dışişleri Bakanı şöyle bir açıklamada bulundu: "Amerika'nın İran'a karşı tavrı dünya ülkelerinin Bercam Anlaşmasını destekleyen BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymamaya zorlaması mahiyeti taşımaktadır. Şimdi ise bu anlaşmanın geleceği Avrupa ülkelerine bağlıdır. "
Lavrov Amerika'nın İran'ın fazladan zenginleştirilmiş uranyumu ve ağır suyunun alınmasını engelleyici girişimlerine değinerek bu girişimin, dünyanın BM Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamamaya zorlanması ve sadece tek bir ülkenin çıkarları lehinde gerçekleştirildiğini söyledi.
Tabii Lavrov İran'ın hala Bercam Nükleer Anlaşmasında yer alan zenginleştirilmiş uranyum düzeyine varmadığına da değindi. Lavrov'un bakış açısından kimi Avrupalı ülkeler İran'ın hatasını kollayıp Bercam Anlaşmasını feshetmekten yanalar. Avrupalılar böylece İran aleyhinde girişimlerde bulunmak için gereken bahaneyi bulmak istiyorlar.
Rusya, Amerika'nın İran'a karşı yaklaşımına şiddetle karşı çıkıp her fırsatta Bercam Nükleer Anlaşmasına bağlı olduğunu bildiriyor. Bu da Amerika'nın küresel rakiplerinin Amerika'nın tehditlerine aldırmaksızın hala Tahran'ı desteklediğini gösteriyor.
Buna rağmen Amerika'nın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Temsilcisi Jackie Wolcott Salı günü yayımladığı bildiride İran'ın bu anlaşmanın maddelerini ihlal ettiğini iddia etti. Wolcott İran'ın gelişmiş santrifüjler aracılığı ile bu ihlalleri yaptığını öne sürdü. Wolcott bu bildiride şöyle bir ifade kullandı: "İran'ın zenginleştirme sürecini hızlandırması Amerika'nın İran'ı tecride sürükleme siyasetinden vaz geçmesine neden olmayacaktır." adı geçen Amerikan makamı Amerika'nın İran ile müzakere ettiğini iddia ederek şöyle dedi: "Bu müzakerelerden güdülen hedef İran'ın istikrar bozucu davranışlarının sonlanması için bu ülke ile kapsamlı bir anlaşmanın sağlanmasıdır."
Bu açıklamalara rağmen zaten Amerika Bercam Nükleer Anlaşmasından tek taraflı olarak çekilerek uluslararası anlaşmalara ve yükümlülüklere zerre kadar önem vermediğini hatta BMGK kararlarına bile aldırmadığını göstermiş oldu.
Moskova açısından Amerika'nın İran aleyhindeki tutumu uluslararası kurallar ve ilkelere tamamen aykırı olup bölge ve dünyanın güvenliği ve barışını ciddi tehlikeler ile karşı karşıya bırakmıştır.
Böylece her zaman Bercam Nükleer Anlaşmasının feshedilmesinden ve İran'a daha fazla baskı uygulamaktan yana olan Amerika'nın tek taraflı tutumu ve aşırı isteklerine rağmen Rusya bu önemli uluslararası anlaşmanın korunmasından yana olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir. Buna karşın Ruslar da Avrupalılar arasında bile Tahran'ın hatasını kollayıp İran'a karşı Washington ile beraber hareket etmeye fırsat kollayan ülkeler olduğunu fark etmiştir.
Halbuki Avrupa Birliği ve Avrupa Troykası Amerika'nın bu uluslararası anlaşmadan çekilmesinin ardından İran'ın ekonomik çıkarlarını koruyacaklarını vadetmişlerdi. Bu ülkeler Amerika girişimleri karşısında sözlü ve siyasi tepkiler göstermelerine rağmen, pratikte hiçbir vaatlerini yerine getirememişlerdir. Amerika'nın Bercam Nükleer Anlaşması karşıtı tavrı ve Avrupa'nın bu alanda vaatlerini yerine getirmeyip pasif kalması İran'ın bu anlaşmadaki 26. ve 36. maddelerdeki taahhütlerini azaltmasına yol açtı.