Avrupalıların Bercam Karşısındaki Çifte Standartlı Tutumu
(last modified Wed, 19 Jun 2019 03:28:13 GMT )
Haziran 19, 2019 06:28 Europe/Istanbul
  • Bercam
    Bercam

Avrupa Birliği ve Almanya, Fransa ve Britanya'dan oluşan Avrupa Troykası her daim Bercam Nükleer Anlaşmasını koruduğunu ve bu anlaşmayı uygulamaya çalıştığını vurgulamıştır.

Buna rağmen Amerika'nın Bercam'dan Mayıs 2018'de çıkmasının ardından ve de Avrupalıların bu anlaşmadaki taahhütlerini ve vaatlerini yerine getirmekteki erteleme ve geciktirme politikası İran'ın karşı tepki göstermesine neden oldu. Şimdi de Avrupa Bercam Nükleer Anlaşmasının korunması için ciddi sorunlar ile yüz yüzedir.

Avrupa son zamanlarda sergilediği tutumlarda Bercam Nükleer Anlaşması karşısında çifte standartlı bir yaklaşım içerisinde olmuştur. Bir taraftan Avrupalı yetkililer İran'ın bu uluslararası anlaşmaya bağlı kalmasını istiyor diğer yandan da Avrupa Birliğinin Dış Siyaset temsilcisi Federica Mogherini 17 Haziran Pazartesi günü İran'ın bu anlaşmadaki tüm vaatlerini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini dile getiriyor. Mogherini bu hususta şöyle bir açıklamada da bulunmuştur: "Avrupa Birliği İran'ın Bercam Nükleer Anlaşmasına bağlılığını değerlendirmek için bildirilere değil Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu raporlarına dayanmaktadır."

İran'ın bu anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirmesine rağmen ancak Avrupa bu alanda İran'ın yaptırımların etkisinde kalmaması ve Amerika tarafından yeni yaptırımların yapılmaması için etkili bir adım atmamıştır.

İran da Avrupalıların bu umursamazlığına tepki olarak 8 Mayıs 2019'da yayımladığı bildiri ile Bercam Nükleer Anlaşmasının 26 ve 36'ıncı maddelerine dayanarak taahhütlerini azalttığını duyurdu. Tahran bu bildiride bu anlaşmada kalmaya devam eden ülkelere bankacılık ve petrol alanındaki taahhütlerini yerine getirmeleri için 60 günlük bir ültimatom belirledi.

İran'ın belirlediği ültimatomdan 42 gün geçmesine rağmen ancak hala Avrupalılar özel mali sistem INSTEX'i hayata geçirmek gibi vaatlerini yerine getirmemişlerdir. Dikkat çekici nokta ise kimi Avrupalı yetkililerin bile İran'ın bu alandaki tutumunu mantıklı olarak nitelemesidir.

Federica Mogherini'nin baş danışmanlarından Nathalie Tocci İran'ın Bercam'a yönelik yaklaşımını adil olarak nitelemektedir. Tocci İran'ın Bercam Nükleer Anlaşmadan çıkma tehditlerinin İran'ın taahhütlerine bağlı kalıp kalmayacağı konusunda son uyarı olduğu hususunda şöyle dedi: "İranlılar yerine olsam, yani İran'daki karar vericilerden olsam muhtemelen aynı tehditlerde bulunurdum. Doğrusu da budur."

Avrupalıların Bercam'a yönelik tutumları madalyonun öbür yanı ise İran'ı taahhütlerini azalttığından dolayı uyarması ve İran'a bu konuda daha sabırlı olmasını söylemesidir. Bu doğrultuda İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi'nin Pazartesi günü İran'ın zenginleştirilmiş uranyum üretimi ve depolanması hususundaki kısıtlamalarını aşacağını bildirmişti. Almanya Dışişleri Bakanı ise bu açıklamanın ardından İran'ın bu anlaşmada kalmasını ve küresel güçlerle beraber taahhütlerini yerine getirmelerini istedi.

Britanya'nın istifa etmiş  Başbakanı Theresa May ise tehditvari bir dille şöyle bir açıklamada bulunmuştu: "İran Nükleer Anlaşması çerçevesindeki taahhütlerini ihlal ederse Britanya da mevcut tüm seçenekleri göz önünde bulundurur. "

Bir başka taraftan ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Pazartesi günü Avrupalıların Bercam karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesine değinerek İran'dan bu hususta sabırlı olmaya devam etmesini istedi.

Macron "İran'ın belirlediği ültimatom yani 8 Temmuz'a kadar nükleer meselede müzakereler yapmak imkanımız vardır." İddiasında bulundu.

Gerçekte Avrupalılar Bercam Nükleer Anlaşmasının İran tarafından devam ettirilmesini istiyorlar. Halbuki bu bağlı kalmak İran'a hiçbir getirisi olmamıştır. Doğal olarak böyle bir yaklaşım hem akla hem mantığa ters düşmektedir. Buna ilaveten bu istek zaten Bercam Nükleer Anlaşması içeriğine aykırı olup yasa dışı bir istektir. Mogherini ise AB'nin halihazırda tamamen nükleer anlaşmaya ve İran halkının bu anlaşmadan sağlayabileceği çıkarlara odaklandığını iddia ediyor. Halbuki bu iddia sahadaki gerçekler ile hiç uyuşmuyor.

Kuşkusuz İran'ın nükleer yükümlülüklerini bir şekilde azaltması ve bunun yan etkileri sorumluluğu İran'ın milli çıkarları doğrultusunda hiçbir getirisi olmayan Bercam Nükleer Anlaşmasına bağlı kalmasını isteyen 4+1 grubu ülkelerine aittir.