Haziran 20, 2019 06:21 Europe/Istanbul
  • Mogherini
    Mogherini

Avrupa ve Amerika ilişkileri Donald Trump'ın işbaşına geldiğinden beri gerilimler yaşamış özellikle de iki tarafın Bercam Nükleer Anlaşması hususundaki ihtilafları alenileşmiştir. Bu ihtilaflardan yola çıkarak Avrupa Dış Siyaset Sorumlusu Federica Mogherini'nin Amerika ziyareti büyük bir önem  taşımaktadır.

Mogherini 18 Haziran Salı günü üst düzey Amerikan makamları ile görüşmek için Washington'a gidip önemli meseleler ile ilgili görüşmeler gerçekleştirdi.

Brüksel ve Washington karşısında sorunlar göz önünde bulundurulduğunda önemli meselelerden birinin de Bercam Nükleer Anlaşması olduğu anlaşılmaktadır. Böylece Avrupa Birliği ve Amerika üst düzey makamları arasında muhakkak bu konu sık sık görüşülmektedir.

Amerika Dışişleri Bakanı Salı günki bildirisinde, Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo'nun Avrupa Dış Siyaset Sorumlusu Federica Mogherini ile görüştüğünü ve ikili ilişkiler hakkında konuştuklarını bildirdi.

İki taraf ayrıca güvenlik ve savunma alanındaki sorunlar Afganistan, Küba, İran, Libya, Moldova, Batı Balkan, Rusya, Ukrayna ve Venezuela konularını de ele aldılar.

Amerika Dışişleri Bakanının bildirisinde belirtildiği gibi şimdi de Washington ve Brüksel arasındaki ihtilaflardan biri de İran meselesidir.

Halihazırda Avrupa'nın İran ile yaşadığı en önemli mesele Bercam Nükleer Anlaşmasının geleceğidir. Bu anlaşma Amerika'nın çekilmesinden beri ve ardından İran'ın ültimatom belirlemesi ile tehlikeli bir durum yaşamaktadır.

Buna ilaveten Fars Körfezi bölgesinde petrol tankerlerinin yangını olayı da gerilimlerin daha da artmasına yol açıp Mogherini'nin bu konuda uyarısına neden olmuştur.

Mogherini Amerika ziyaretinden  önce İran'ın uranyum rezervlerini arttıracağına tepki göstererek şöyle bir açıklamada bulundu: "İran Bercam Nükleer Anlaşmasından doğan yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Halihazırda Avrupa Birliği İran'la yapılan nükleer anlaşma ve İran halkının bu uluslararası anlaşmadan yararlanmasına odaklanmıştır."

Mogherini açıklamasının devamında İran'dan bu nükleer anlaşmaya bağlı kalmasını istedi.

Mogherini'nin bu isteğine rağmen Tahran defalarca Avrupa'nın özel mali sistemin ve Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımlarının etkilerinin azalması için verdikleri taahhütlerini hayata geçirmemesini eleştirerek sonunda Bercam Nükleer Anlaşmasının akıbetinin belirlenmesi için 60 günlük ültimatom belirledi. İran'ın belirlediği bu ültimatom ise aslında Avrupa Birliği ve Avrupa Troykası için bu anlaşma konusunda ciddiyeti hakkında büyük bir sınavdır.

Tabii Avrupalılar İran'ın belirlediği bu ültimatoma daha çok olumsuz tepkiler gösterdiler.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel bu konu hakkında şöyle bir açıklamada bulundu: "Biz İran'dan Bercam Nükleer Anlaşmasına bağlı kalmasını istedik. Aksi yaşanırsa İran kesin olarak sonuçlarına katlanmalıdır."

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Avrupalıların Bercam Anlaşmasına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmemesine değinmeden İran'dan bu anlaşmada kalmak için sabırlı olmasını istedi.

Gerçekte Avrupalılar İran'ı eleştirip uyarıları ile hedef almaları yerine en iyisi eleştiri oklarını Trump hükümetine yöneltmeleri gerekiyor.

Trump hiçbir sağlam sebep olmadan ve Amerika'nın Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararlarındaki taahhütlerini ayakları altına alarak Mayıs 2018'de Bercam Nükleer Anlaşmasından çekilip İran aleyhinde yeni yaptırımlar uygulamaya başladı.

Bunun ardından ise Amerika hükümeti var gücü ile Bercam Nükleer Anlaşmasını yok etmeye çalışıp nihayetinde de İran aleyhinde uluslararası bir konsensüs oluşturmak istedi. Bu meseleler göz önünde bulundurulduğunda Avrupalılar İran'ı suçlamak yerine Washington makamlarına yasa dışı ve Bercam karşıtı siyasetlerinden vaz geçmesi için baskı uygulamalıdır.

 

Etiketler