Maduro'dan Muhaliflere Yeşil Işık
Venezuela'da siyasi krizinin sürmesi ve de muhalefetin ülkede solcu Nicolas Maduro hükümetini devirme sürecindeki başarısızlığı, muhalifler lideri Juan Guaido'nun Norveç'in arabuluculuğu ve hükümet ile muhalifler temsilcilerinin diyalog tekliflerini kabul etmesine neden olmuştur.
Norveç'in başkenti Oslo'da son aylarda iki tur müzakerelerin düzenlenmesi ardından, 7 Temmuz tarihinden itibaren Venezuela hükümeti ve muhaliflerin temsilcileri, Karayiplerde bulunan adalar topluluğu Barbados ülkesinde Norveç hükümeti arabuluculuğu ile yeni tur müzakerelerini başlattılar.
Venezuela Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro ise 8 Temmuz Pazartesi gecesi bu müzakerelere tepki olarak yeni tur görüşmelerde bazı anlaşmaların sağlanabileceğini belirtti. Nicolas Maduro açıklamalarında Norveç'te müzakereci heyetin raporlarının ümit verici olduğunun da altını çizdi.
Maduro bu hususta şöyle bir açıklamada da bulundu: "Çalışma programımızın ana başlıklarını 6 konu oluşturmaktadır. Bence bu ajandaya uygun bir şekilde hareket edip müzakereleri sürdürürsek Amerika tarafından da müdahaleci bir girişim yaşanmazsa Venezuela halkının çıkarları doğrultusunda anlaşmalara varabiliriz."
Mayıs 2019'da da Venezuela hükümeti heyeti ve muhalifler temsilcileri arasında Norveç'in başkenti Oslo'da iki tur dolaylı müzakereler düzenlendi. Bu müzakerelerde ise belli bir sonuca varılmamıştı. Pazar günü ise muhalefet lideri Juan Guaido'ya bağlı bir temsilci Norveç arabuluculuğu ile gerçekleştirilen müzakerelere katılacağını duyurdu.
Guaido'nun bürosu bu hususta yayımladığı bildiride şöyle bir açıklamaya yer verdi: "Venezuela halkı ve de tüm dünya, krizin sonlanması ve yapıcı bir gelecek için seçim sürecinden yanadırlar. "
Böylece daha önce Maduro hükümeti ile müzakere masasına oturmayacağını bildiren Juan Guaido nihayetinde Venezuela hükümeti ile siyasi diyaloglara katıldı.
Buna rağmen muhalifler ve hükümet arasındaki müzakerelerin söz konusu olmasından beri Trump hükümeti bu hususta olumsuz bir tavır sergileyerek bu müzakerelerin seyrini kendi lehine değiştirmeye çalışmıştır. Bu çerçevede Amerika, yapılan görüşmeleri ve müzakere sürecini çıkmaza sokmak niyetindedir.
Bu doğrultuda Mayıs 2019'un sonlarında Amerika Dışişleri Bakanlığı bir bildiri yayımlayarak şöyle bir açıklamada bulundu: "Kanaatimizce sadece bir konu hakkında Maduro ile müzakere yapılmalıdır. O da onun iktidardan ayrılmasıdır. "
Juan Guaido 23 Ocak 2019'da Amerika'nın topyekûn destekleri ile Maduro'nun yasal meşruiyetini sorgulayarak kendini Venezuela cumhurbaşkanı olarak tanıttı. Guaido'nun bu girişimi Venezuela'da siyasi krizin alevlerini daha da körüklemiş oldu. Buna karşın Venezuela'nın yasal cumhurbaşkanı Maduru, Guaido'nun Amerika'nın kuklası olduğunu belirtti. Venezuela halkı 2018 yılında demokratik seçimlerde Nicolas Maduro'dan yana oy kullanmış ve onu tekrar Venezuela Cumhurbaşkanı olarak seçmişti.
Buna rağmen Amerika son aylarda Guaido'yu destekleyerek Maduro ve Venezuela halkına büyük siyasi ve ekonomik baskılar uygulamakla onu Guaido lehine görevini bırakmaya zorlamak istemiştir. Tüm bu çabalara karşın ise Washington'un bu yöndeki girişimleri büyük bir hezimete uğramıştır. Bu yüzden Amerika bir kez daha Venezuela aleyhindeki baskılarını ve yaptırımlarını şiddetlendirerek topyekun bir baskı kampanyası başlatmıştır.
Venezuela halkı ise Amerika'nın ekonomik, propaganda ve psikolojik savaşına rağmen her zamandan daha ziyade Maduro'yu desteklemeye devam ediyor. Halbuki Guaido'nun halk arasındaki popülerliği de Amerika'nın maşası ve piyonu olduğundan dolayı azalmaktadır. Belki de Venezuela hükümeti ile müzakere masasına oturmayacağını ısrarla söyleyen Guaido bu meşruiyet kaybını görünce, müzakerelere hazır olduğunu bildirmiştir./