Washington'un Londra'dan Tam Destek Beklentisi
(last modified Tue, 13 Aug 2019 04:17:31 GMT )
Ağustos 13, 2019 07:17 Europe/Istanbul
  • ABD-İngiltere
    ABD-İngiltere

Britanya ve Amerika'nın iki stratejik ortak olarak ilişkileri her daim yakın olmuştur. Buna rağmen iki tarafın son zamanlarda İran İslam Cumhuriyeti ve Çin'e karşı tutumunda açık ihtilaflar göze çarpmaktadır.

Bu doğrultuda Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 11 Ağustos'tan itibaren başladığı Londra ziyareti vesilesi ile Britanya'nın muhafazakar parti makamları özellikle de başbakan Boris Johnson'u Londra'nın tam olarak Washington'a uyması doğrultusunda ikna etmek istiyor. 

Amerikan gazetesi The Hill bu husustaki raporunda şöyle bir yazıya yer verdi: "John Bolton Londra'da yapacağı ziyaretlerde Britanya'lı makamlardan İran'a ve Çin Huawei telekomünikasyon şirketine karşı daha sert bir tutum sergilemelerini isteyecektir. "

Yeni Britanya hükümeti diğer Avrupa Troykası ülkeleri gibi Amerika'nın 2018'de çekildiği İran İslam Cumhuriyeti ile yapılan Bercam Nükleer Anlaşmasına bağlı kalacağını bildirdi. Buna rağmen Tahran ve Londra ilişkileri son zamanlarda tanker gemilerin alı konulması ile gergin bir dönem yaşamaktadır. 

Şimdi ise Amerika Londra'nın İran'a baskıları şiddetlendirme yolunda Washington'a tam destek vermesini istiyor. 

Reuters haber ajansı Trump hükümetinin üst düzey makamlarından naklen Bolton'un Britanya makamlarına Londra'yı Bercam Nükleer Anlaşmasından çekmenin Tahran'a baskıları arttıracağına yol açacağını söylemek için Britanya'da bulunduğunu duyurdu. 

Tüm bunlara rağmen Brexit, Britanya hükümetinin dış siyasetinin en temel ve en karmaşık sorununa dönüştüğü sırada Johnson'un Bercam Nükleer Anlaşmasından da çekilmeyeceği söylenebilir. Çünkü bu girişim Britanya dış siyaseti ve diplomasisi için ağır bedellere mal olacağı kesindir. Buna karşın Bercam Nükleer Anlaşmasına yönelik tutumunda tek başına kalan ve İran'a uyguladığı baskılarla bile Tahran'ı istekleri doğrultusunda olan bir müzakere masasına oturtamayan  Trump, Londra'yı bu uluslararası anlaşmadan çekilmeye zorlayarak kendi siyasi tutumlarını güçlendirmek istiyor. Tabii mevcut durumda Boris Johnson'un bu isteğe olumlu karşılık vermesi pek uzak bir ihtimal gibi gözüküyor.

Bolton'un peşinde olduğu bir başka mesele de Londra'yı Çin aleyhindeki baskılarda yanına almasıdır. Trump hükümeti Britanya ve özellikle de Almanya gibi diğer Avrupalı ortaklarına yüklenerek onların Çin Huawei telekomünikasyon şirketinden donanım almalarını durdurmalarını istiyor. Trump hükümeti bu Çinli şirket tarafından sunulan 5 G internetin güvenlik alanında büyük bir tehlike olduğunu iddia ediyor. 

Buna karşın Londra, Theresa May döneminde Huawei şirketine 5 G şebekesine kısıtlı bir erişim izni vermişti. Ancak Bolton Boris Jonson'u bu konuda daha sert bir tavır sergilemesi için ikna etmeye çalışıyor. 

Amerika ve Çin arasındaki ticari savaşın şiddetlenmesi ile Washington Çin'in teknolojik gelişimini her alanda kısıtlamak istiyor. Bu yüzdendir ki Donald Trump hükümeti Çin'in en büyük iletişim ve telekomünikasyon şirketlerinden olan Huawei'yi hasmane girişimleri ile hedef almıştır. 

Amerika başkanı Trump 14 Mayıs 2019'da verdiği karar ile olağanüstü hal ilan ederek Amerikan şirketlerinin, Amerikan ulusal güvenliği için tehdit oluşturan her şirketten, teknolojik ve telekomünikasyon donanımını almaktan men etti. Bu karar ve talimat ile Çin Huawei şirketinin hedef alınması için de uygun bir zemin oluşturuldu. 

Amerika Ticaret Bakanı Wilbur Ross ise bu talimat hakkında şöyle dedi: "Bu kararı bir yılı aşkın süredir inceliyoruz. Bu kararın amacı dış düşmanların Amerika'daki bilişim teknoloji, iletişim ve hizmetlerin sağlanması zincirine erişiminin engellenmesidir."

Çinliler açısından ise Trump hükümetinin Huawei aleyhindeki baskılarının nedeni rakip Amerikan şirketlerinin çıkarlarının korunması ve Huawei ürünlerinin Batı piyasalarındaki nüfuzunun engellenmesidir. 

Genel olarak Amerika, Brexit kararı öncesi hassas bir süreci geride bırakmakta olan Londra'dan Washington'a hem İran hem Çin ile sert karşılaşmada tam ayak uydurmasını istiyor. Ancak bu çabaların bir başarıya ulaşamayacağı söylenebilir.