Bolton'un Britanya'dan Eli Boş Dönmesi
Amerika başkanı Donald Trump Britanya'da yaşanan son siyasi gelişmeler ve Boris Johnson'un başbakan olarak iş başına gelmesini memnuniyetle karşılayarak Londra'nın Washington siyasetlerine tamamen uyacağını düşünmeye başlamıştır.
Buna rağmen John Bolton'un Londra'ya yaptığı iki günlük ziyaret ve bu sürede Britanya üst düzey makamları ile gerçekleştirdiği görüşmelerden çıkan haberler, Trump'ın aşırı istekleri ve taleplerinin Britanya makamları tarafından hoş karşılanmadığını gösteriyor.
Bolton bu ziyarette Johnson hükümetinin Washington'un İran ve Çin aleyhindeki siyasetlerine tam olarak uymasını umut ederken şimdi ise gelen haberlere göre bu hususta umutsuzluğa kapılmıştır.
Bu doğrultuda Bolton Londra'dan İran'a karşı sert tutum sergilemesi ve Çinli Huawei şirketi ile iş birliği yapmak hususundaki aşırı taleplerinin aksine İran ve Çin konusundaki istişarelerin ertelenebileceğini öne sürmüştür.
Reuters haber ajansı Pazartesi bu konu hakkında şöyle bir rapor yayımladı: " Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı Britanya makamlarına İran, Çin ve Huawei şirketi gibi meseleler ile konuşmaları daha sonraya ertelenmesinin daha uygun olacağını söylemiştir. Çünkü mevcut durumda Britanya 31 Ekim 2019'da Avrupa Birliğinden çıkmaya odaklanmış durumdadır.
Amerika halihazırda iki önemli kampanya üzerine odaklanmıştır. Bunların biri İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik maksimum baskı kampanyası ve diğeri de Huawei telekomünikasyon ve iletişim dev şirketinin faaliyetlerinin yayılmasının önlenmesi hedefi ile Çin aleyhindeki baskı kampanyasıdır. Böylece Amerika Britanya'dan bu iki baskı kampanyasında tam olarak Amerika'nın yanında yer almasını istiyor.
Bu yüzden Bolton'un Britanya'ya yaptığı ziyaretinin en önemli hedefleri de bu çerçevede Tahran'a yönelik sert baskıların uygulanması ve de Huawei şirketinin Britanya'daki faaliyetlerinin durdurulması idi. Buna karşın Bolton Boris Johnson ile görüşmeden önce de Londra defalarca İran ile yapılan Bercam Nükleer Anlaşmasının korunmasından yana olduğuna vurgu yapmıştı.
Britanya Başbakanlık Bürosu Sözcüsü de bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştı: "Londra'nın Bercam Nükleer Anlaşması hususundaki tavrı ve tutumu değişmemiştir. Londra bu anlaşmaya bağlı kalacaktır."
Tüm bunlara rağmen Bolton, Londra'yı Bercam Nükleer Anlaşmasını bitirmek ve Washington'un İran'a baskı uygulama yolunda tam olarak koordineli hareket etmesi için ikna etmeye çalıştı.
Ancak Londra ve Tahran'ın Fars Körfezi bölgesinde tanker gemilerin alı konulmasından dolayı gergin bir dönem yaşamasına rağmen Johnson'un muhafazakar hükümetinin Britanya'nın Avrupa Birliğinden çıkma konusuna odaklandığı ve İran veya Çin ile yeni bir krize girmek istemediği söylenebilir.
Bu arada Britanya ana muhalefet partisi İşçi Partinin Bolton'un ziyaretine yönelik tutumu da önem taşımaktadır.
İşçi Partisi başkanı Jeremy Corbyn bu hususta şöyle bir Tweet paylaştı: "Muhafazakarların Amerika hükümetinin en radikal üyesinin ayakları altına kırmızı halı sermesi, Johnson'un Britanya'yı Amerika'nın kuklası yapacağı hususunda en ciddi uyarı sayılır. Trump'a bağlı bir Britanya, ülkenin sağlığı, çevresi, barışı ve güvenliği için bir tehdittir. "
Corbyn'in bu tutumu ise Britanyalı siyasetçilerin Trump'ın bu ülkeye olan bakışından ve Amerika dış siyasetindeki konumundan haberdar olduğunu ve Londra'nın Washington kuklası haline gelmek istemediğini göstermektedir. Trump Britanya'ya araçsal yani aşağılayıcı bir perspektiften bakmaktadır. Aynı zamanda Washington serbest ticaret anlaşması ve Britanya'ya geniş çaplı yardımlarda bulunma vaatleri ile Londra'yı Brexit'in ardından Trump hükümetini uygulamaya ikna etmeye çalışıyor.