Rusya'dan Google Uyarısı

Batılılar Vladimir Putin cumhurbaşkanlığı döneminde Rusya içişlerine yönelik müdahaleleri ve kaos çıkarma girişimlerini, Rusya aleyhindeki psikolojik ve propaganda savaş planlarının öncelikli konusu haline getirmişlerdir. Rusya'daki son protesto gösterileri Batılıların bu doğrultudaki çabalarını zirveye taşıması için fırsat oluşturdu.

Bu doğrultuda Youtube'un, Rusya'daki yasa dışı gösterilerden görüntülerin paylaşılmasına izin vermesinin ardından Rusya'daki denetim ve gözetim kurumlarından biri Amerikan şirketi Google'ı bu konu hakkında uyardı. Dünyadaki en popüler ikinci web sitesi olan Youtube, Google'ın alt bölümlerindendir. 
Rusya Bilişim Teknoloji ve Kitle İletişim Araçlarını Denetleme Kurumu Roskomnadzor, 11 Ağustos Pazar günü  Google şirketinden Rusya'daki yasa dışı protesto gösterileri ile ilgili görüntüleri Youtube üzerinden kaldırmasını istedi. 
Bu konu ile ilgili Rus kurumu şöyle yazdı: "Bu tür görüntüler ve filmlerin Youtube'dan kaldırılmaması halinde Moskova bu girişimi içişlerine müdahale ve hasmane bir girişim olarak telakki edecektir."
Rusya'da kimi muhalefet adaylarının Moskova yerel seçimlerine katılmasına izin verilmemesine yönelik itirazların ardından, bazı medya organları bu şehirde izinsiz protesto gösterilerinin düzenlenmesi sırasında katılımcıların bir kısmının tutuklandığı görüntüleri paylaştılar. 
Rusya hükümeti bir süre önce de Google'i Rusya iç yasalarını ihlali yüzünden 11 bin dolar kadar cezalandırmıştı. 
Rusya'da Temmuz 2018'de onaylanan yasaya göre internetteki arama motorları Rusya hükümetinin yasa dışı saydığı içerikleri paylaşmaktan sakınmalıdır. Ancak Google bu yasayı son girişimleri ile ihlal etmiştir. 
Youtube gibi sosyal paylaşım siteleri ve genel olarak sanal dünyanın kapasiteleri ve imkanları, bu iletişim araçlarının çeşitli mali, siyasi, propaganda ve hatta güvenlik hedefler doğrultusunda suiistimal edilmesine neden olmuştur.
Batılıların sosyal medyadan Rusya'da özellikle de seçimler ve halkı izinsiz ve yasa dış illegal protesto gösterilere teşvik etmesi gibi siyasi süreçlere müdahalesi, Moskova'nın uyarılarına neden olmuştur.
Tabii sosyal medyanın kullanımı bu kadarı ile de sınırlı değildir. Terör grupları da bu alandaki kapasitelerden kendi hedefleri lehinde yararlanmaktalar.
Britanya eski ulusal güvenlik bakanı Ben Wallace, Facebook, Google vb. gibi sosyal medyayı acımasız çıkarcılar şeklinde değerlendirerek, sosyal şebeke araçlarının uygunsuz mesajlar yayınlattığını ve online radikalizm ve terörizm ile mücadelede hiç bir katkıda bulunmadıklarını söylüyor. 
Bunlara rağmen Batı ve özellikle Amerika sultasına karşı çıkan ülkelere yönelik ağır bir sosyal şebeke komplosu ve suiistimali söz konusudur. Batılar bilhassa da Amerika muhalif ve rakip ülkeler aleyhindeki kampanyalarında sosyal medya üzerine büyük bir yatırım yaparken aynı zamanda karşı ülkelerin bu sitelere erişimini engellemektedir. 
Bu engel oluşturmanın açık bir örneği de Trump hükümetinin sosyal medyaya sahip bilişim teknoloji şirketlerinden Batı karşıtı makamların bu şebekelere erişimini engelleme çağrısıdır. Bunun son örneği de İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerdeki faaliyetlerinin engellenmesine yönelik Amerikan hükümetinin çabalarıdır. 
İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanlığı sözcüsü Seyyid Abbas Musevi ise Muhammed Cevad Zarif'in sosyal medyadaki erişiminin kısıtlanmasına değinerek, "İşte bu onların enformasyon ve ifade özgürlüğü anlayışıdır." Dedi.
Aslında son yıllarda Amerikan hükümetinin sosyal medyada karşı ülkelerin makamlarına yönelik istekleri her daim bu şirketler tarafından da kabul görmüştür. Bu yüzden zaten Amerikan firmaları olan Facebook, Twitter ve Youtube gibi ünlü ve geniş kullanıcı kitlesine sahip olan sosyal paylaşım siteleri, şimdi de Washington'un siyasi hedeflerine hizmet verdiği aşikardır./