AB Konseyi Başkanından Trump'a Eleştiri
Amerika başkanı Donald Trump'ın farklı alanlardaki siyasetleri ve girişimleri özellikle de Bercam Nükleer Anlaşması ve Paris İklim Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalar ve mutabakatlardan çekilmesi ayrıca onun diğer küresel ekonomi güçlerine savaş açmasında ısrar etmesi dünya çapında ciddi gerilimlere yol açmıştır.
Bu mesele ise Avrupa Birliği makamlarının sert tepkilerine yol açmıştır. Bu doğrultuda Avrupa Konseyi başkanı Donald Tusk Trump'ın siyasetlerini dünyada gerilim yaratıcı olarak niteledi.
Tusk Cumartesi günü Fransa'daki G-7 zirvesinden önce şöyle bir açıklamada bulunmuştu: " Amerika'nın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi olumlu sonuçlar doğurmamasının yanı sıra Batı'da çatlaklara neden olmuştur. "
Tusk G-7 üyeleri arasındaki ticari savaşın da güven duygusunu ortadan kaldırdığını söyledi.
Avrupa Konseyi başkanı ayrıca şöyle bir uyarıda da bulundu: "Amerika başkanı Donald Trump ticari tarifeleri siyasi bir araç olarak kullanmak isterse bu mesele tüm dünya için bir tehlike boyuta taşınacaktır."
Avrupa Konseyi başkanının Trump'ın siyasetlerine karşı eleştiri mahiyeti taşıyan tutumu, Fransa'da G-7 zirvesi oturumunun gerçekleştiği bir sırada daha da önemli hale geliyor.
Gerçekte Almanya, Amerika, Fransa, İtalya, Japonya, Britanya ve Kanada'nın bir araya gelişi ve 2019 G-7 zirvesi bu birliğin üyelerinin küresel krizler karşısındaki birliği ve entegrasyonu için büyük bir sınav sayılır.
G-7 zirvesi oturumu 24 Ağustos Cumartesi gününden itibaren Fransa'nın Güney Batı'sında yer alan Biarritz şehrinde başlamış ve Pazartesi gününe kadar da devam ediyor.
Bu üç günlük oturumun başkanlığını ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmaneul Macron yapmaktadır.
Bu oturum, Trump ve diğer üye ülkeler arasında ihtilafların arttığı bir sırada gerçekleştirilmektedir.
Trump'ın Çin ile giriştiği tarife savaşı, çevre sorunları ve İran ile yapılan nükleer anlaşması meseleleri G-7 zirvesinin en önemli sorunları sayılır.
Uzmanlar açısından G-7'nin 45'inci oturumu bu grubun Avrupalı üyeleri ve Amerika arasındaki serbest ticaret, Bercam Nükleer Anlaşması ve İran'a davranış şekli,ve iklim değişiklikleri hususundaki ihtilafları yüzünden sonuç bildirisi yayımlanmadan sona erecektir.
Bu mesele G-7'nin 2018 yılında Kanada'nın Quebec eyaletindeki oturumundan da çıkarılacak bir sonuçtur.
Kanada oturumunda Trump ile G-7 üye ülkeleri liderleri arasındaki ihtilaflar o kadar dikkat çekici ve genişti ki kimi uzmanlar artık bu grup için 6+1 tabirini kullanmaya başladı. Bu da Amerika'nın bu gruba üye diğer ülkeler ile ticari meseleler, İran ve iklim değişiklikleri hususunda yaşadığı derin ihtilafların göstergesi idi. Öyle ki Trump bu oturumun ardından Kanada'daki G-7 zirvesi sonuç bildirisine attığı imzayı bile geri aldı. Fransa'daki G-7 zirvesinde de aynı ihtilafların daha da şiddetli bir şekilde patlak vermesi bekleniyor.
Muhtemelen bu vizyon Avrupa Komisyonu başkanı Tusk'ı bencil ve bireysel düşünüp G-7 karşısındaki tutumlarından geri adım atmayan Trump'ı eleştirmeye yöneltmiştir. Trump bu alanda geri adım atmamasına karşın tam tersi pervasızca diğer ülkelerin liderlerini kendi siyasetleri ve girişimlerine uymaya çağırmaktadır.
Gerçekte Avrupa ve Amerika ilişkileri Donald Trump başkanlığı döneminde gerilim dolu bir süreç yaşamaktadır. Trump'ın girişimleri ve siyasetleri birçok alanda Avrupa'nın yaklaşımları ve görüşlerine ters düşmüştür. Bu mesele ise Donald Tusk gibi üst düzey Avrupalı makamların Amerikan başkanını eleştirmesine ve memnuniyetsizliklerini bildirmelerine yol açmıştır.
Fransız araştırmacı Marie-Cecile Naves bu hususta şöyle bir değerlendirmede bulundu: " Trump'ın siyasetleri, kaba güç, blöf , kuru ve sıkı laf ve komplolara dayalıdır. Bu ise Trump'ın kişisel karakteristiklerindendir."
Şimdi de Trump tek taraflı siyasetleri çerçevesinde farklı istekleri ve yaklaşımlarını G-7 üye ülkelerine dayatmak istiyor. Buna rağmen Trump'ın bu gruba üye ülkelerin liderleri tarafından ihtilaf yaşanan meselelerde ortak bir tavırla karşılanacağı da öngörülememektedir.