Putin'in Batı'ya Karşı Koyma Çabaları
https://parstoday.ir/tr/news/world-i135265-putin'in_batı'ya_karşı_koyma_Çabaları
Rusya son yıllarda Batı ve Amerika'nın girişimlerine karşı koymak için inisiyatifli davranıp farklı girişimlerde ve önerilerde bulunmuştur. Bu doğrultuda Amerika'nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması-İNF'den çıkması ve yeni füzelerin yapımına başlamasının ardından Rusya'nın da G-7'den atılması, Moskova'nın ciddi tepkilerine yol açtı.
(last modified 2022-10-07T16:32:52+00:00 )
Eylül 08, 2019 10:20 Europe/Istanbul
  • Putin
    Putin

Rusya son yıllarda Batı ve Amerika'nın girişimlerine karşı koymak için inisiyatifli davranıp farklı girişimlerde ve önerilerde bulunmuştur. Bu doğrultuda Amerika'nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması-İNF'den çıkması ve yeni füzelerin yapımına başlamasının ardından Rusya'nın da G-7'den atılması, Moskova'nın ciddi tepkilerine yol açtı.

Bu doğrultuda Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin Perşembe 5 Eylül günü Rusya'nın Vladivostok şehrinde düzenlenen Uzak Doğu Ekonomik Forumunda ülkesinin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşmasının iptalinin ardından yeni füzeler yapacağını bildirdi. 

Putin şöyle bir vurguda bulundu: "Amerika'nın Japonya ve Güney Kore'ye füzeler yerleştireceğine dair sözlerinden kaygı duyuyoruz. Bu füzelerin yerleşmesi Rusya'nın bazı bölgelerini de kapsamaktadır. "

İNF anlaşmasına göre Amerika ve Rusya, karadan fırlatılan kısa ve orta menzilli seyir ve balistik füzelerini deneyemez, yerleştiremezdi. Ancak Amerika İNF anlaşmasından çekilmesinin ardından pratikte karadan fırlatılan seyir füzeleri ve kısa ve orta menzilli balistik füzelerini geliştirmeye başlamıştır. 

Washington'un hedefi Rusya'yı bir rekabet sürecine sokarak böylece Rusya'nın ekonomisini zayıflatmak için yeni bir silahlanma yarışmasını başlatmaktır. 

Moskova'nın bu yeni silahlanma yarışına girmemesine rağmen ancak Rusya üst düzey makamları silahlanma alanındaki dengelemeye vurgu yapmaktadırlar. 

Bu hususta Rusya devlet başkanı Vladimir Putin 23 Ağustos günü Amerika'nın füze denemelerinden bir kaç gün sonra Rusya silahlı kuvvetlerine Washington'un bu girişimini detaylı bir şekilde incelemeleri talimatını vererek uygun bir şekilde tepki verilmesini bildirdi. 

Buna ilaveten Amerika şimdi de Doğu Asya ve Avrupa'da da yeni füzelerini yerleştirmek istiyor. Bu mesele ise Rusya'nın tepkisine yol açmıştır. Bu çerçevede Putin Perşembe gününde Vladivostok'ta yaptığı açıklamalarında bu meseleye değinip Rusya'nın bu konudaki kaygılarını dile getirdi. 

Rusya cumhurbaşkanının sözünü ettiği bir diğer konu da Batı dünyasının sanayileşmiş ülkelerinden oluşan G-7 grubu karşısında yeni bir grubun oluşturulması gereği idi. 

Putin'in belirttiğine göre Türkiye, Hindistan ve Çin G-7'ye benzer yeni grupta rol alabilirler. Putin'in zannınca Pekin, Yeni Delhi ve Ankara'nın G-7 benzeri uluslararası bir grupta yer alması küresel işbirliği için de yararlı ve etkili olacaktır. Buna ilaveten Putin Türkiye gibi yeni gelişen ekonomilerin de bu yeni grupta etkili olabileceğini düşünüyor. 

Putin, hegemonya ve sulta devrinin artık sona yaklaştığını ve bu yüzden Hindistan ve Çin olmaksızın uluslararası kurumlar ve örgütlerin de düşünülemez olduğunu söylüyor. 

Batılılar ise G-7 grubu çerçevesinde hala dünyayı yönettiklerini göstermek istiyorlar. Ancak Çin ve Hindistan gibi yeni güçlerin ortaya çıkması ve Rusya'nın da varlığı ve bu güçlerin BRİCS grubu gibi küresel kurumlar ve örgütlerde toplanması Batı'nın bu iddiasının sorgulanmasına neden olmuştur. 

Burada önemli olan nokta ise sadece Rusya'nın değil Fransa gibi Batılı ülkelerin bile Batı dünyasının gücünün düşüşte olduğuna vurgu yapmalarıdır. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Elysee sarayındaki 27 Ağustos konuşmasında Batı'nın sultasının sonlandığına itiraf etmişti. Fransa Cumhurbaşkanı şöyle bir açıklamada bulundu: "Artık Batı'nın dünyaya sultasının son bulduğu dönemde yaşıyoruz. Bu konu ise Batı'nın hatalarından kaynaklandı. Dünyada varlıklarını ve etkilerini ciddiye almadığımız yeni güçler ortaya çıkmıştır. "

Fransa Cumhurbaşkanı'nın Batı gücünün çökmesine itirafı küresel arenadaki inkar edilmez gerçeklerden dolayı gerçekleşmiştir. 

Rusya ise 1990'lardan başlayan düşüş sürecinin ardından 2000 yılında Vladimir Putin'in iş başına gelmesinin ardından, gücünü geri kazanma ve yeniden canlanma sürecine ayak basmıştır. Şimdi ise Rusya Batı'nın özellikle de Amerika'nın asıl siyasi ve askeri rakibidir. Amerika'nın üstün güç olarak rol yapmaya çalışmasına rağmen Washington'un farklı alanlardaki gücü de artık sorgulanmaya başlamış aynı zamanda Şanghay İş Birliği Teşkilatı ve BRİCS grubu gibi  yeni bölgesel ve küresel birlikler ve örgütler G-7 gibi gruplara karşı oluşturulmuştur.