Amerika ve Çin'in Ticari Müzakereleri
Donald Trump hükümetinin ticari tarifelerin arttırılmasına dayalı korumacı siyasetleri, Amerika ve Çin arasında büyük bir ticari savaşa yol açmıştır.
Bu ticari savaşın ortada olan hasarları ve zararları göz önünde bulundurulduğunda iki ülkenin üst düzey ticari makamları, bakan yardımcısı düzeyinde, Washington’da 20 eylül sona eren iki günlük bir müzakere sürecini başlattılar.
Bu müzakerelerin sonucu ile ilgili çelişkili haberler yayımlanmaktadır. Kimi raporlara göre Çin'in ticari müzakerecileri aniden planlarını değiştirerek, belirlenen programdan daha erken Çin'e dönmüşlerdir.
CNBC haber kanalı da Çin temsilcilerinin daha erken ülkelerine döndüklerini bildirdi.
Montana eyaleti Tarım İşleri Müdürlüğü İçişleri Başkanı Nicole Rolf'un dediğine göre Çinli müzakereciler aniden planlarını değiştirerek Amerikalı tarımcılar ile görüşmesini iptal edip daha erken Çin'e dönüş yaptılar.
Şimdiye kadar Çinli ticari müzakerecilerin neden ziyaretlerini kısa kestikleri hususunda bir açıklama yapılmadı.
Nebraska eyaleti Tarımcılık Müdürlüğü ise Çinlilerin bu eyaletin tarımcıları ile de görüşmelerini iptal ettiğini duyurdu. Bu görüşmelerin iptali ile Çin'in Amerika'nın tarımsal ürünlerini tekrar almaya başlaması hususundaki umutları da azalttı.
Trump hükümetinin gümrük tarifelerini arttırmasının ardından Çin de Nisan 2019'dan beri Amerika'dan tarımsal ürün alımını durdurmuştu. Gerçekte Çinli ticari müzakereciler Trump'ın Cuma günü 2020 başkanlık seçimlerinden sonraki döneme kadar bile ticari bir anlaşmaya ihtiyacı olmadığını bildirmesinin ardından Amerika ziyaretlerini kısa kestiler.
Trump şöyle bir açıklamada bulunmuştu: " Ekonomik ve askeri sektörlerde çok mükemmel işler yapıldığına inanıyorum. Çin çok zarar görmüş ama biz görmemişiz. "
İşte bu gelişmeler yakın bir gelecekte tarafların ticari bir anlaşmaya varmayacağını gösteriyor. Bu da dünya mali piyasalarına da bir şok daha sayılır.
Tüm bunlara rağmen kimi haber kaynakları ise Washington ve Pekin üst düzey ticari makamları arasında yapıcı müzakerelerin gerçekleştirildiğini bildirilmiştir. Bu haberlerdeki iddialara göre ekonomik ve ticaret alanında yapıcı konular ele alınmıştır.
İki taraf bu oturumda ayrıca Çin ve Amerika'nın 13'üncü tur ticari müzakerelerinin Ekim 2019'da Washington'da düzenlenmesi hususunda da mutabakata varmışlardır.
Bu çerçevede Amerika Ticari Temsilcilik Bürosu yayınladığı bildiride iki günlük müzakere sürecinin olumlu olduğunu, daha üst düzey müzakerelerin gelecek aylarda yapılacağını duyurdu.
Bu olumlu raporlara rağmen Çinli heyetin Washington'u alelacele terk etmesinin Pekin'in Trump'ın Çin'e karşı hasmane yaklaşımından duyduğu memnuniyetsizliği göstermek amacı ile gerçekleştiği söylenebilir.
Gerçekte Trump kendi Tweetleri ve konuşmalarında Çin ekonomisine büyük zarar verildiğini ve Washington'un bu savaşı kazandığını iddia ediyor. Trump kasten Amerika'nın gördüğü zararları özellikle de tarım alanındaki hasarları gizlemeye çalışarak Çinlilerin bu ticari savaşın nihai kaybedeni olduğunu göstermeye çalışıyor.
Amerika başkanı aynı zamanda Çin'i uluslararası arenada da tehdit olarak gösterip böylece bu büyük ekonomiye karşı hasmane girişimlerini meşrulaştırmak niyetindedir.
Trump Cuma günü Avustralya Başbakanı ile Beyaz Saray'daki görüşmesinde yaptığı konuşmada "Amerika'nın Çin'in askeri gücünü arttırmaya yönelik siyasetinin ne olduğu "konusunda şöyle bir açıklamada bulundu: "Kuşkusuz Çin dünya için bir tehdittir. Çünkü Çin diğer ülkelerden daha hızlı bir şekilde askeri gücünü arttırmaktadır."
Böylece Trump kendince, bir ekonomik güç olan Çin'e kendi yasa dışı istekleri ve girişimleri karşısında diz çöktürmek isterken ayrıca Çin'in askeri gücünü arttırmasını da yayılmacılık olarak adlandırıp Amerika'nın Güney Çin Denizindeki askeri kışkırtıcı hareketliliğini de izah etmeye çalışıyor./