Rusya Savunma Bakanından Amerika'nın Müdahalelerine Eleştiri
(last modified Tue, 24 Sep 2019 04:20:34 GMT )
Eylül 24, 2019 07:20 Europe/Istanbul
  • Rusya
    Rusya

Rusya ve Amerika ilişkileri, Soğuk Savaş sonrası döneminde çalkantılı bir süreç geride bırakmıştır. Buna rağmen Amerika başkanı Donald Trump'ın iş başına gelmesinden beri bu ilişkilerin gidişatı, maksimum tansiyon ve ihtilafa doğru gitmiştir. Moskova özellikle Washington'un askeri ve dış siyasetindeki yaklaşımını kabul edilemez olduğunu söylemiştir.

Bu doğrultuda Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu yaptığı konuşmada Amerika'yı Rusya'nın askeri kabiliyetleri konusunda uyararak Washington'un diğer ülkelere yönelik askeri müdahale siyasetini sert bir şekilde eleştirdi. 

Şoygu Amerika'nın dünyanın farklı noktalarındaki askeri müdahalelerini eleştirerek şöyle bir açıklamada bulundu: "Onların demokrasi getireceğiz diye girdikleri hangi ülkede demokrasi inşa edilebildi ki? Irak? Afganistan yoksa Suriye'de mi?"

Adı geçen üst düzey Rus askeri makamı Amerika'nın 11 Eylül sonrası performansına doğrudan değinmektedir. Amerika 11 Eylül saldırıları sonrası terörizm ile küresel mücadele bahanesi çerçevesinde Afganistan ve Irak'a doğrudan askeri saldırı düzenleyip daha sonra da Yemen, Somali ve Pakistan'ı İHA'ları ile hedef aldı. 

Burada dikkat çekici nokta ise Amerikalıların Afganistan'da 18 yıl askeri varlık göstermesinin ardından bir kaç bin askerini kaybetmesi, milyarlarca dolar harcaması ve yüz binlerce Afgan'ın ölümüne neden olmasıdır. Şimdi ise Amerika bu kadar felaketin ardından bu savaşzede ülkede askeri varlığını azaltmak istiyor. Bu çerçevede Trump hükümeti Taliban ile uzlaşarak bu hususta gereken zemini hazırlamak peşindedir. 

Buna rağmen Washington binlerce askerinin ölmesine ve milyarlarca dolar servetinin savrulmasına yol açan bu büyük başarısızlığı ve de Irak'taki daha büyük hezimetinden ders almamasıdır. Gereken dersi almayan Amerika şimdi de diğer ülkelere müdahalede bulunma niyetindedir. Bu çerçevede Amerika, Washington'un sultacılığı karşısında boyun eğmeyen Venezuela gibi ülkelere de askeri müdahale peşindedir. 

Washington ayrıca Suriye krizinin şekillenmesinden beri bu ülkenin yasal hükümetini devirmek ve direniş cephesine darbe indirmek için bölgedeki terör gruplarını topyekun destekleme siyasetini izlemektedir. Bunun sonucu ise iç savaşın devam etmesi ve sivil insanların ölümü ve ülkenin yıkımından başka bir şey olmamıştır. 

Şimdi de Suriye hükümetinin ortakları ile beraber bu ülkenin büyük bir kısmını teröristlerden kurtardığı bir ortamda Trump hükümeti önceden Amerikan askerlerini Suriye'den çekme sözüne ters düşecek bir şekilde davranıp terör örgütlerine silah göndermek ve onlara askeri üs ve sığınak yapmakla meşguldür. 

Venezuela hususunda da Trump hükümeti açık bir şekilde muhalifler lideri Juan Guaido'yu destekleyerek Venezuela yasal cumhurbaşkanı Nicolas Maduro'yu devirmeye çalışmaktadır. Amerika bu yolda, yaptırımlara, psikolojik savaşa, siyasi kampanyalara ve diplomatik baskılara baş vurmuştur. 

Rusya savunma bakanı ise açıklamalarının devamında Amerika'nın ve Batılı devletlerin, diğer ülkelerin toprak bütünlüğü ve bağımsızlıklarını tekrar tekrar ihlal etmelerine değinerek  Amerika'nın halihazırda viraneye dönüşen Afganistan'dan çıkıp buna paralel olarak da Venezuela'da demokrasinin galebesi olarak adlandırdıkları husus için çaba göstermek istediklerini söyledi .

Amerika kendini zorbalık ve tek taraflı siyasetler ile isteklerini diğer ülkelere dayatabilen süper güç olarak görmektedir. Ancak günümüzde Çin ve Rusya gibi büyük güçler ayrıca Amerika'nın hegemonyası ve sultacılığına karşı olan ülkeler bu yaklaşıma ciddi şekilde karşı gelmeye başlamışlardır. 

Bu yüzden Trump başkanlığı döneminde Amerika'nın her zamandan daha fazla tecride sürüklendiğini ve yumuşak gücü ve nüfuzunun azaldığını görüyoruz.