Britanya ve AB Brexit Çıkmazında

Britanya'nın Avrupa Birliği'nden çıkma süreci-Brexiti çözülmez bir soruna dönüşmüştür. Britanya muhafazakar hükümet yetkilileri ve Avrupa Birliği makamları arasındaki istişareler ve müzakerelere rağmen hala bu çıkmazdan kaçış yolu bulunamamıştır.

Bu doğrultuda Avrupa Parlamentosu yeni başkanı David Sassoli 8 Ekim Salı günü Britanya Başbakanı Boris Johnson ile Londra'daki görüşmesinin ardından Brexit konusunda bir anlaşmaya varılmadığını duyurdu. 

Sassoli Britanya'nın Avrupa Birliğinden anlaşmasız olarak çıkışının sonuçlarının kötü olacağını söyleyerek şunları kaydetti: "Bu mesele iki tarafa özellikle de Britanya'ya büyük zarar vermenin yanı sıra Kuzey İrlanda için de ciddi sonuçlar doğuracaktır. "

Avrupa Parlamentosu'nun yeni başkanı Sassoli ayrıca anlaşmasız bir Brexit'in doğuracağı sonuçların Britanya hükümetine yönelik olduğunu da söyledi. 

Sassoli Johnson hükümetinin önerilerinin uygulamaya geçemeyecek Avrupa Parlamentosunun bakışından uzak bir öneri olduğuna değinerek yeni bir anlaşmayı ne pahasına olursa olsun kabul etmek zorunda olmadıklarını belirtti. Johnson geçen Çarşamba günü Britanya hükümetinin Brexit ile ilgili yeni projesini açıklayıp bu belgenin bir nüshasını da Avrupa Birliğine teslim etti. 

Johnson önerilen bu planda Kuzey İrlanda ile ilgili Backstop projesi ve iki İrlanda sınırlarının durumu ile ilgili maddeleri Brexit'in taslağından çıkarıp bunların yerine ticari mal takası ve Avrupa Birliği ortak piyasası kurallarına uyulmasını öne sürmüştür. 

Böylece 2020'de Britanya ile beraber Avrupa'nın Gümrük Birliğinden Kuzey İrlanda'nın da çıkması ancak 2025 yılına kadar Avrupa Birliği piyasalarındaki kurallara uyması planlanmaktadır. 

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Johnson'un bu planının ikna edici olmadığını söyledi. Avrupa Konseyi'nin Brexit konusundaki  üst düzey temsilcisi Michel Barnier  de bu planın Avrupa Birliğinin tutumundan çok uzak olduğunu duyurdu. 

İrlanda sınırları konusu ise Britanya'nın Avrupa Birliğinden çıkması hususunda en önemli hususlardan biridir. 

Johnson sunduğu planın kabul edilmesi ile Brüksel ile Brexit konulu yeni müzakereler başlatmayı ve yeni anlaşmanın da Avrupa Birliği ülkeleri liderlerinin Ekim ortalarındaki zirvesinde sağlanacağını düşünmüştü. Buna rağmen AB Johnson'un bu önerisinin kesin bir şekilde reddedip Britanya eski Başbakanı Theresa May ile Kasım 2018'de yapılan  anlaşmaya vurgu yaptı. 

Aynı zamanda AB'nin üst düzey makamları Johnson'un bu önerisinin ve yaklaşımının Avrupa'nın geleceğini tehlikeye düşüreceğini düşünüyor. 

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, 8 Ekim Salı günü Johnson'u Avrupa'nın geleceği ile alay ettiğini söyledi. 

Tusk Twitter sayfasında paylaştığı mesajda Johnson'a hitaben şöyle yazdı: "Mesele aptalca bir oyun, bir birimizi azarlamada kazanmak değildir. Şimdi Avrupa ve Britanya'nın geleceği, güvenliği ve milletlerinin çıkarları söz konusudur. Siz anlaşma peşinde değilsiniz, Brexit ültimatomunu uzatmak peşinde değilsiniz. ayrılma sürecini durdurmak niyetinde de değilsiniz. Nedir derdiniz. Nereye gidiyorsunuz? "

Avrupa Konseyi BaşkanınınTwitter mesajı AB ülkeleri liderlerinin Brexit konulu zirvesinden bir hafta önce yayımlanması büyük bir anlam taşımaktadır. 

Almanya Şansölyesi Angela Merkel 7 Ekim Pazartesi günü Londra ve Brüksel arasında Brexit konusunda bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını söyledi. Merkel'in yeni açıklaması AB'nin de bu husustaki son tutumları ile parallelik arzetmektedir. 

Almanya Şansölyesi AB'nin Kuzey İrlanda'nın Avrupa Gümrük Birliğinden çıkması konusunda veto hakkına sahip olduğuna ve bu bölgenin her zaman AB kurallarına uyması gerektiğine vurgu yaptı.  Tusk ve Merkel'in Brexit hususundaki sözleri, Johnson yardımcılarının da Brüksel'deki iki tarafın müzakerelerinin " yenilgiye uğrama eşiğinde" bulunduğu sırada gerçekleşiyor. Britanya Ekim ayının sonuna kadar AB'nden çıkma şeklini belirlemelidir. Buna rağmen Britanya'nın anlaşmasız çıkışı ihtimali Britnaya içerisinde dışarısında ciddi kaygılara yol açmıştır.