Ekim 29, 2019 17:45 Europe/Istanbul
  • ABD-Suriye
    ABD-Suriye

Amerika savunma bakanı Mike Esper dün yaptığı bir açıklamada bu ülkenin Suriye petrol kaynaklarını savunması nedeniyle bu ülkede varlığını sürdürdüğünü ve Washington'un bir kez daha bu kaynakların IŞİD terör örgütünün eline geçmesini istemediğini iddia etti.

Suriye 2011 yılından itibaren farklı uyruklu teröristlerle savaş içerisinde bulunuyor. Buna ilaveten Suriye hakimiyeti ABD ve AB başta olmak üzere şiddetli dış baskıların altında bulunmaktadır.Suriye nizamı aleyhinde seçilen baskı araçların en önemlisi bu ülkenin mali kaynakları özellikle petrol gelirlerinin kapatılmasıdır. Amerika ve Avrupa Birliği Şam yönetiminin petrol gelirlerinden yoksun kalması hedefiyle Suriye'nin petrol sektörünün bir kısmını yaptırım altına almışlardır.

Suriye petrol bakanlığının verilerine göre bu ülkede savaşın vuku bulmasından önce ülkenin petrol üretimi 2011 yılında günlük olarak 385 bin varil olup, bunun 150 bin varili dışarıya ihraç ediliyor, kalan kısmı da ülke içinde kullanılıyordu. Ancak Amerika ve Avrupa'nın yaptırım politikaları neticesinde Suriye'nin petrol sektörü bir çok hasar ile karşı karşıya gelmiş bulunuyor. Suriye'nin maden kaynakları ve petrol bakanlığının uluslararası işbirliği ve planlama müdürü 2011 yılından iç savaşın başlamasıyla Ocak 2019 yılına dek Suriye petrol bakanlığı ve ona bağlı firmalara yönelik doğrudan ve dolaylı hasarların oranını 82 milyar dolara ulaştığını belirterek bu rakamın 17 milyar doları doğrudan  ve 65 milyar doları da dolaylı bir şekilde söz konusu sektöre hasar vermiştir. Bu nedenle ilk adımda ABD ve AB Suriye hükumetini petrol gelirlerinden yoksun etme çabası içinde olmuşlar.

Amerika hükumetine has ikinci adımda ise, Washington Suriye petrol kaynaklarını kendi elinde bulundurma telaşında. Suriye petrolünü yaptırım altına alan Amerika bu ülkenin özellikle Deyr Elzor ilinde  petrol kaçakçılığını ön planda tuttu.

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov yaptığı bir açıklamada Amerika devlet ajanslarının Suriye petrolünü kaçakçılıkla talan ettiği ve bu yoldan aylık olarak 30 milyon dolardan fazla gelir elde ettiklerini kaydetti.

Son sıralarda ABD başkanı Donald Trump şöyle bir açıklamada bulundu: " Az sayıda ABD askerleri petrol bulunan bölgelerde bu kaynakları savunmak için orada kalacak ve gelecekte Suriye petrolü ile ne yapacağımıza karar vereceğiz."

Trump Suriye petrolünün IŞİD terör örgütünün eline geçmemesi hedefiyle petrol bölgelerinde bulunmalarını gerekçe olarak belirtse de Benjamin Hart New York dergisine yazdığı makalede şu ifadelere yer verdi:" Suriye'de Donald Trump yönetiminin siyasetinin ilk önceliği bu Arap ülkesinin petrol kaynaklarına el koymaktır."

Trump'ın Suriye petrolü karşısında Amerika'nın siyasetine ilişkin bu açıklaması öyle bir halde gündeme geliyor ki Suriye'nin petrol kaynakları kendisine aittir ve Washington bu konuda söz sahibi veya karar veren bir konuma sahip değildir. Bu gerçeğe istinaden Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov şöyle bir açıklamda bulundu:

" Washington’un şu anda Suriye’de yaptığı şey, uluslararası hukuka göre eşkıyalık , yasa dışı ve uluslararası hukuka aykırı olan doğu Suriye’nin petrol sahaları üzerindeki doğrudan kontrolü sağlamasıdır. "

Rusya, Suriye'de bulunan Amerikan terörist güçlerinin bu topraklarda yasa dışı varlıklarına bir an önce son vermelerini ve Suriye toprak bütünlüğünü ihlal etmemeleri gerektiğini defalarca vurgulamıştır.

Gerçekte Amerika Suriye'yi petrol gelirlerinden mahrum bırakarak bu ülkenin petrolünün kaçakçılığı ile uluslararası bir eşkıya rolü oynuyor.

Etiketler