Amerika’nın Suriye petrol meydanları konusunda boş iddiası

Amerika 2014 yılından itibaren IŞİD ile mücadele bahanesi ile Suriye’de illegal askeri varlığını sürdürüyor ve başkan Trump’ın askerlerini Suriye’den çekmekle ilgili iddiasına rağmen şimdi başka bir bahane ile buradaki askeri görevin süresini uzatıyor.

Trump Amerikan askerlerinin Suriye’de petrol meydanlarını sözde korumak görevini onaylarken, bu konu bir çok tepkiyi de beraberinde getirdi.
Trump’ın kararına yönelik tepkilere karşı Amerika’nın Suriye özel temsilcisi James Jeffry Amerikan askerlerinin Suriye’nin doğusunda bulunan petrol havzalarındaki varlığının yasal olduğunu iddia etti.
 Jeffry “Suriye petrol havzalarındaki varlığımız yasaldır. Benim kanaatime göre bu hareket uluslararası hukuk ile çelişmiyor. Biz illegal hiçbir şey yapmıyoruz” şeklinde vurguda bulundu. 
Amerikalı yetkili Suriye’nin doğusundaki askeri varlıklarını haklı çıkartmak için Suriye Demokratik Güçlerin söz konusu petrol kuyularını kontrol ettiğini ve Washington’un ise bu bağlamda kolaylık sağladığını iddia etti. Jeffry ayrıca eleştirileri hafifletmek için söz konusu petrol kuyularının Suriye halkına ait olduğunu söyledi.
Başkan Trump bir kasım 2019 tarihinde Suriye’den Amerikan askerlerini çekmeye yönelik vaadine rağmen bu güçlerden bazılarının petrol meydanlarında Fırat’ın doğusunda, yani Suriye petrollerinin %90’ının bulunduğu yerde kalacaklarını duyurdu.
Amerikalı aşırı senatör Lindsy Graham daha önce twitter sayfasında paylaştığı mesajda Suriye petrol satışından orada bulunan Amerikan askerlerinin masraflarının ödenmesini istedi. Görünüşe göre Graham ve Fox news’un yorumcularından emekli general Jack Kein, başkan Trump’ın askerleri Suriye’den çekme kararı ardından bazı askerleri Suriye’nin petrol bölgesinde tutmaya ikna etmişlerdir. 
Fakat her şeye rağmen Suriyeli yetkililer Amerikan askerlerinin Şam yönetiminin izni olmadan ülkede bulunduklarını ve Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde işgalciliğine devam etmesinin ülkenin doğal kaynakları ve özellikle petrolü yağmalama amacı ile yapıldığını vurguladılar.
Suriye’nin BM temsilcisi Beşar Caferi, Amerika’nın Suriye petrol kuyularını işgal ettiini ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sessizliği nedeni ile Suriye halkının mallarını yağmaladığını vurguladı.
Amerkia başkanı Donald Trump’ın, askeri güçlerini Suriye’den çıkarmasını sürekli tekrarlanan vaatlerine rağmen Amerika hakimiyet kadrosu bu görüşe karşıdır ve bu yüzden kongrenin baskıları nedeni ile Trump Amerika özel güçlerinden 500 kişiyi sözde IŞİD’in muhtemel saldırısına karşı petrol kuyularını korumak için bölgede kalmasını kabul etti. Fakat bu konu, sırf Amerika’nın Suriye’deki işgalci varlığını sürdürmek için bir bahanedir. 
Uluslararası yasalar bağımsız bir ülkenin kaynaklarının söz konusu ülkenin yasal yönetimin izni olmadan her türlü kullanılmasının illegal olduğunu açıkça belirtmesine rağmen Trump yönetimi Suriye’nin petrol kuyularını kullanmaya çalışıyor.
Hali hazırda Amerika kendi güçlerini Suriye’nin Deyruzur’un petrol zengini bölgesinde güçlendirmiştir ve hızla bölgede yeni askeri üsler kuruyor. Trump yönetimi aynı zamanda Amerika’nın batı Asya’da her zaman ülkelerin parçalanmasına vurgu yapan mega projelerri doğrultusunda, pratikte doğu Fırat’ta, mali kaynağı petrol gelirleri olan özerk bir Kürt yönetimi oluşturarak, sadece Suriye’nin parçalanması için ortam hazırlamakla kalmayıp aynı zamanda bu ülkeyi iç kriz ve kargaşa ile çatışma halinde bırakmak istiyor. Böylece bölgede direniş ekseninin temel halkalarında olan Suriye’yi zayıflatmak istiyor. 
Bu ise Siyonist rejimin her zaman amaçladığı hedefidir./