Trump’ın yeni tehdidi; Amerika'nın İran intikamından vahşeti
Amerika’nın devrim muhafızları Kudüs gücü komutanı korgeneral Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi teşkilatı başkan yardımcısı el-Mühendis ile beraberindekileri suikast sonucu şehit etmesi, İran’ın çok sert tepkisine neden olurken, İran'ın Amerika’dan sert intikam alacağını bildirmesi, Trump’ın dehşete düşmesine sebep oldu.
Amerika başkanı 4 ocak cumartesi akşam İran İslam Cumhuriyetinin sert intikamından duyduğu dehşet nedeni ile yayınladığı twitter mesajında İran’a meydan okumaya ve tehdit etmeye başladı. Trump en son lafazanlığında “…Bu bir uyarı olsun: İran Amerikalılara veya Amerikan unsurlarına saldırırsa biz (yıllar önce İran tarafından rehin alınan 52 Amerikalıyı temsilen) 52 İran sahasını hedef almış bulunmaktayız. Bazıları üst düzey ve İran ve İran kültürü açısından çok önemli. Bu hedefler ve İran'ın kendisi çok hızlı ve çok sert bir şekilde vurulacaktır. ABD daha fazla tehdit istemiyor." şeklinde yazdı.
Trump bu mesajla İran’ın kültürel mekanları ve miraslarını da yok etmekle tehdit ederek, böylece açık bir şekilde Amerika’nın sömürgeci ve emperyalist mahiyetini, kültürel miraslara saldırıyı açıkça men eden uluslararası kurallar ve ilkelere aldırmazlığını gözler önüne serdi.
Komutan Kasım Süleymani’ye suikastla çok büyük bir cinayet işleyen Amerika, uluslararası tüm kurallara rağmen şimdi de utanmadan İran’dan konuyu kapatmasını istiyor. İran’ın Amerika’dan sert intikam uyarısı Trump’ın dehşete kapılmasına sebep olurken kendisi İran’ın öfkesini yatıştırmak için tüm girişimlerin akim kaldığının farkında olarak ileriye kaçış bir hareketle ve İran ile direniş eksenin intikamından dehşetini örtbas etmek için İran’ı kendince eşsiz bir tehditle korkutmaya çalışıyor.
Fakat İran, İslam inkılabının zaferinden sonra geçen 40 yılda hiçbir zaman Washington'un tehditlerinden korkmadığını ve her zaman Amerika’nın şirretlerine kesin karşılığı olduğunu göstermiştir.
İslam inkılabı muhafızlar ordusu genel komutanı cumartesi günü Washington’un komutan Süleymani’ye suikastine tepki olarak, “komutan Süleymani’nin suikastı, stratejik intikam ile beraber olacağını ve kesinlikle Amerika’nın bölgedeki varlığına son vereceğini” söyledi.
Burada bir diğer konu ise Trump’ın izansız kararları ve eylemlerinin kongre ve siyasi rakiplerini de yoğun şekilde endişelendirmesidir. Onlar da Trump’ın İran’a karşı akılsızca siyasetleri hakkında ciddi uyarılarda bulundular.
Amerika temsilciler meclisi başkanı Nancy Pelosi 5 ocak tarihinde bir bildiride Trump yönetimin askeri ve kışkırtıcı girişimlerinin bu ülke diplomatları ve askerlerini tehlikeye attığını yazdı. Pelosi komutan Süleymani ve el-Muhendis’in şehadetine sebep olan Amerika’nın son hava saldırısı ile ilgili kongrenin Beyaz Saray tarafından bilgilendirmesine tepki olarak, bu raporun, Trump yönetimin İran’a karşı aldığı kararların açıklanması ve takvimi ile ilgili ciddi ve fevri sorulara sebep olduğunu belirtti.
Pelosi kongre bilgilendirilmeden yapılan bu sıradışı askeri eylemi şiddetle eleştirirken, Amerikalı vatandaşların tehlikeye düştüğünü belirtti.
Trump’ın siyasetleri, girişimleri ve tutumları hatta Amerikalı yorumcuları bile şaşırtmıştır. Nitekim Atlantik Konseyi düşünce enstitüsünün üst düzey üyesi ve seçkin Amerikalı gazeteci Arbara Slavin twitter sayfasında şöyle yazdı:
“Ben artık twitterde Trump’ı “follow” etmiyorum, gerçekten artık ona dayanamıyorum. Fakat onun İran’ın tarihi mirasını yok etmekle ilgili twetti kesinlikle kabul edilemez. Amerika’nın siyaseti nedir? Bir siyasetleri var mıdır? Yoksa sadece küçük bir adamın aşırı gururundan mı kaynaklanıyor?”
Slavin’in Trump yönetiminin İran’la ilgili bir siyasetinin olup olmaması sorusu ise İran konusunda alınan kararların sıkı bir politikadan mı, yoksa başkanın ani kararlarından mı olduğu, başkanın İran hakkında doğru bir algıya sahip olmadığını ve İran’ın bölgesel rolü ve nüfuzu ayrıca savunma ve saldırı gücünün farkında olmadığını gözler önüne seriyor. /