Trump ve İran Halkını Destekleme Doğrultusundaki Yalan İddiası
(last modified Tue, 14 Jan 2020 05:06:38 GMT )
Ocak 14, 2020 07:06 Europe/Istanbul
  • Trump
    Trump

Amerika İran İslam İnkılabı zaferinden itibaren İslam Cumhuriyeti aleyhinde olumsuz ve hasmane bir tutum sergilese de Amerika'nın büyük tartışmalara yol açan başkanı Donald Trump bu ülkenin İran ve milleti ile düşmanlığının yeni boyutlarını gözler önüne serdi.

Trump şimdi de tam bir utanmazlık örneği sergileyerek İran milletini desteklediğini iddia etti. Trump İran milletini maksimum baskı siyaseti doğrultusunda en ağır yaptırımlara tabi tuttuğu bir sırada Twitter sayfasında komik bir iddiada bulunarak İran halkının yanında yer aldığını öne sürdü. Trump İran'ın başkenti Tahran'da son zamanlarda Tahran çevresinde düşen Ukrayna yolcu uçağı ile ilgili protesto gösterilerine tepki olarak Farsça bir paylaşım yaparak şöyle bir mesaj yayımlamıştı: "Başkanlığımın ilk döneminden itibaren sizin yanınızda durmuşum. Hükümetin sizi desteklemeye devam edecektir. Biz sizin protestolarınızı dikkatle gözlemleyip sizin cesaretinizden esinleniyoruz. "

Jimmy Carter gibi eski Amerikan başkanları ve ondan sonra gelen başkanlar farklı şekillerde İran ile düşmanlıklarını sergilemişlerdir. Bu doğrultuda Amerikan başkanları, İran'da darbeye teşebbüs etme ve darbeyi destekleme, Irak Baas Rejimine İran ile doğrudan savaşa girmek için istihbari ve lojistik destek sağlama ve İran'a yönelik farklı yaptırımlar uygulayarak hasmane girişimlerde bulunmuşlardır. 

Buna rağmen Trump hükümeti bu hasmane yaklaşıma yeni boyutlar da kazandırmış ve bu hasımlığı had safhaya ulaştırmıştır. Trump yasa dışı ve teröristce bir eylemde bulunarak İran İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Komutanı Korgeneral Kasım Süleymani ve arkadaşlarının Bağdat havaalanı çevresindeki suikast talimatını verdi. Trump ve Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo hükümetindeki makamlar da Şehit Kasım Süleymani'nin bir kahraman değil terörist olduğunu iddia ettiler. Buna rağmen İran milleti Korgeneral Kasım Süleymani ve arkadaşlarının milyonluk cenaze törenine katılarak Trump'ın iddialarına itina etmediklerini  tam tersi Trump hükümetini terörist bir devlet olarak bildiklerini gösterdiler. 

İran İslam Cumhuriyeti'nin Amerika'dan sert intikama yaptığı vurgunun ardından ise Trump İran'ın kültür mekanları dahil 52 noktasına saldırabileceğini bildirdi. Bu tehdit geniş çaplı küresel itirazlara da yol açtı. Özellikle de UNESCO buna şiddeti bir şekilde tepki gösterdi. 

Washington ayrıca İran'a yönelik maksimum baskı siyaseti çerçevesinde Tahran'a kendi istekleri karşısında diz çöktürmek için İran aleyhinde tarihte görülmemiş yaptırımlar uygulamıştır. Bu çerçevede Trump zaman zaman da yeni yaptırımları ambargo listesine ekliyor. Trump hükümeti daha önce ise İran'a yönelik yaptırımlarda insani haklara ve hukuku da dikkate aldığını iddia etmişti ancak mevcut durumda bu yöndeki dikkatini de bir kenara bırakmıştır. 

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Amerika başkanının ekonomik savaş sözlerine değinerek şöyle bir tepkide bulundu: "Ben adını ekonomik terörizm koydum çünkü sıradan insanları hedef almıştır. "

Amerika hazine bakanlığı Aralık 2019'da  sitesinde bir talimatname yayımlayarak Amerika'nın yeni yaptırımlarının hedeflerinden birinin de İran'ın gemiciliğinin hedef alınması ve İran'ın aldığı insani yardımlar ve ürünler olduğunu belirtti. Bundan önce ise Amerika makamları bu yaptırımlarda gıda ve ilacın istisna sayıldığını belirtmişlerdi. Washington şimdi de bu görünüşte kalan iddiaları da bir  kenara bırakmış ve açık seçik bir şekilde ilaç ve gıda malzemeleri ve ürünlerini de hedef alarak İran halkına baskı uygulamaya çalışmaktadır. 

Amerika'nın İran karşıtı yaptırımlarının insanlık karşıtı boyutlarından biri de İranlıların kritik ve hayati ilaç ihtiyaçları ve özel hastaların ihtiyaçlarının giderilmesi yolunda engellerin oluşturulması idi. 

Aslında Amerika'nın insanlık karşıtı yaptırımlarının Tahran'ı Washington istekleri karşısında teslim ettirmekte başarısız kalması Trump hükümetinin artık açık seçik bir şekilde İran'a baskı uygulamasına neden olmuştur. 

Böyle bir durumda Trump bir kez daha İran halkının yanında yer adlığını iddia ediyor. Ancak Trump'ın kendisi İran'da Ukrayna yolcu uçağının düşmesine yol açan gelişmelerin ana sebebidir.