Britanya'nın AB'den Resmen Çıkması
(last modified Sun, 02 Feb 2020 04:14:47 GMT )
Şubat 02, 2020 06:14 Europe/Istanbul
  • Britanya'nın AB'den Resmen Çıkması

3 buçuk yıl çalkantılı sürecin ardından sonunda Brexit uygulandı ve Britanya 31 Ocak tarihinde yerel saate göre 23:00’dan itibaren resmen Avrupa Birliğindeki 47 yıllık varlığına son vererek ayrıldı. Britanya başbakanı Boris Johnson ise bu bağlamda yayımladığı mesajda, Britanya'nın Avrupa Birliğinden çıkışının " yeni bir dönemin doğuşu " olarak niteleyerek bu yeni dönemi memnuniyetle karşıladı.

Avrupa Birliği makamları ise Brexit'in uygulanmasından memnun kalmasalar da bunun Britanya ile bir kaç onyıl süren siyasi ve ekonomik iş birliğin sonu olarak kabul ettiler. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Brexit'in büyük tarihi öneme sahip olduğuna değinerek üzgün olduğunu ve Brexit'in bir uyarı alarmı olduğunu söyledi. 
Brexit, bir çok Britanya vatandaşının endişe ve mutsuzlukla, Brexit kutlamalarına katıldığı bir sırada gerçekleşti. Bu grup ülkenin geleceği hususunda kaygılı iken ülke halkı ve siyasi gruplar arasında görüş ayrılıkları da devam etmektedir.
 Brexit'e karşı olanların çoğu bu olayı, Britanya'nın çöküş sürecinin başlangıcı olarak niteliyorlar. Ancak birçok Britanyalı da bu ayrılıktan sonra Britanya'nın ekonomik  ve siyasi yapılarını düzelteceğini ve zaman içerisinde daha iyi bir duruma getirileceğini savunuyorlar. 
Britanya'nın eski başbakanı Brexit'in mimarı David Cameron ise bu anlaşmayı Britanya için büyük bir zafer nitelendirip, ülkenin yeni bir ortamda başarıya yürüyebileceğini iddia etti. 
Yapılan bu anlaşmaya göre 1 Şubat tarihinden itibaren geçiş süreci işlemeye başlamıştır. Buna göre Britanya, oy hakkına sahip olmadan Aralık 2020'ye dek Avrupa Birliği kurallarına uyacaktır. Londra ve Brüksel ise bu sürede, iki taraf arasındaki iş birliklerin geleceğinin şekli ile bir anlaşmaya varılacağını umut ediyorlar. 
Taraflar için zor ve önemli bir dönem olan geçiş sürecindeki  müzakerelerde, ekonomik, güvenlik, sınır ve benzeri ilişkiler ve hususlar ele alınacaktır. Halihazırda Londra ve Brüksel'in gelecekteki ticari ve ekonomik ilişkileri özellikle de İrlanda sınırları hususundaki güvenlik meseleleri kaygı verici ciddi hususlara dönüşmüştür. 
Ticari ve ekonomik ilişkilerin belirlenmesi, bu müzakerelerde temel ve önemli bir ilkedir. İki taraf, bilhassa Brexit sonrası ticari ilişkiler konusunda kaygı taşımaktadırlar. 
Avrupa Konseyi başkanı Charle Michel ise bu olayın ardından şöyle bir açıklamada bulundu: "Avrupa Birliği ve Britanya ilişkilerinin geleceği ile ilgili yapılan müzakereler çok yalındır. Biz, olabildiğince tüm alanlarda yakın ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Ancak Britanya ne kadar Avrupa standartlarından uzaklaşırsa Avrupa'nın iç piyasalarına erişimi azalacaktır.” 
İrlanda sınırları meselesi ve de ticaretin bu bölgelerde nasıl yapılacağı da gelecek müzakerelerin ana hatlarındandır. Birçokları Britanya ve Avrupa Birliğinin gümrük birliğine veya ortak kurallara ihtiyaç duyulmadan bir anlaşma ile Güney ve Kuzey İrlanda sınırları sorununu çözmelerini umut ediyorlar. 
Ancak böyle bir anlaşma pek mümkün görünmüyor. Görünen o ki hem Britanya'nın kuralları ve ticareti alanında tam bağımsızlığını garantileyen, hem de Kuzey ve Güney İrlanda sınırlarındaki sorunu çözen bir anlaşma imkansız olmasa da çok zordur. 
Brexit yandaşları ise gelecek aylarda ülkelerinin özellikle de Amerika ile büyük ticari anlaşmalar ve sözleşmeler imzalamasını ve böylece ülkenin ekonomik koşullarının iyileşmesini umut ediyorlar. 
Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo ise Britanya'nın Avrupa Birliğinden çıkışının bildirilmesinden kısa bir süre sonra şöyle bir Tweet attı: " Britanya ve Avrupa Birliğinin, Britanya halkının iradesi doğrultusunda olan Brexit hakkında anlaşmaya vardıkları memnuniyet vericidir. Britanya'nın bir sonraki merhaleye adım atması ile bu ülke ile güçlü, yapıcı ve başarılı ilişkilerin devam ettirilmesine vurgu yapıyoruz. "
Britanya'nın AB'den çıkışını destekleyenler Brexit'i kesin görseler de ancak Britanya'nın 31 Ocak'taki çıkışı, sembolik bir çıkıştır. Gelecek 11 ay içerisinde ise Britanya ve AB'nin kaderi belirlenecektir. Zor bir müzakere süreci tarafları bekliyor. Öyle müzakereler ki tarafların siyasi ve ekonomik geleceğini uzun yıllar boyunca şekillendirecektir./